İHD Genel Merkezi tarafından depremde yaşanan hak ihlalleri raporu açıklamasında konuşan İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, iktidarın deprem altında kaldığını vurgulayarak, yaşanan hak ihlallerinin takipçisi olacaklarını vurguladı
Mereş (Maraş) merkezli 6 Şubat’ta yaşanan depremlerde yaşanan hak ihlallerine dair İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından rapor hazırlandı. Merkez binasında yapılan toplantıya İHD Eş Genel Başkanları Eren Keskin ve Öztürk Türkdoğan’ın yanı sıra derneğin deprem bölgesinde bulunan şubelerinin yöneticileri de katıldı.
Hukuki mücadele vereceğiz
Açıklamayı yapan Türkdoğan iktidarın depremin altında kaldığına vurgu yaparak, “95 milyonluk ülkeyi tek kişinin yönetimine bırakırsanız böyle enkazın altında kalır. Bizde yaşam hakkı ihlalleri noktasında, bazı vakalar kasten öldürmeye giriyor, bazı vakalar olası kast ile öldürmeye giriyor, bazı uygulamalar bilinçli taksire giriyor bunlara ilişkin hukuki işlemleri işleteceğiz. Bu süreçte OHAL ilan edildi, biz OHAL’in ne kadar kötü kullanıldığını bilen aktivistleriz” diye belirtti.
İlk 2-3 gün arama kurtarma çalışması yapılmayarak insanların ölüme terk edildiğini vurgulayan Türkdoğan, dünyadan yardım istendiği ve gelen yardımın zamanında yerine ulaştırılmadığı gibi, sivil toplum kuruluşlarının da engellendiğini ifade etti.
Birçok insan kurtulabilirdi
Devletin en büyük bütçeyi savaşa ve çatışmaya harcadığına işaret eden Keskin de, “Bu devlet insan öldürmek için kullandığı termal kameraları deprem bölgesine götürmedi. Çok övündükleri termal sistemleri var, bu kameralar deprem bölgesine dağıtılsaydı, birçok insan kurtulabilirdi” diye kaydetti.
İnsan sesleri geliyordu
Deprem bölgesinde 3 gün hiçbir yetkili göremediklerini söyleyen İHD Antakya Şubesi yöneticilerinden Servet Hüsnü Akbaba da, “Okul bahçelerinde AFAD yetkilileri bekliyordu yanlarına gittiğimizde, ekipmanları olmadığı için çalışmalara katılmadığını öğrendik. Enkazlardan insanların sesleri geliyordu fakat yardım gelmiyordu. Arama kurtarma çalışmalarında yanlış ekipman kullanımdan dolayı da insanlar can verdi” diye konuştu.
Kendi imkanları ile çabaladılar
Semsûr’un (Adıyaman) dışında çok sayıda iş makinesi bulunduğunu, fakat şehirde iş makinesi bulunmadığını aktaran İHD MYK üyesi Zeki Tangüner de, “Adıyaman’da Siverekli bir aileden 17 kişi yaşamını yitirdi. 7’nci gün iş makinesi istemişler, iş makinesi yok. Kendi imkanları ile Siverek’ten iş makinesi getirmişler, Adıyaman girişinde kaymakamlık yetkilileri iş makinesine el koymuştu, bizde habersiz şehre giremezsin diyerek” dedi.
Kayyumlar olmasaydı çok insan kurtulurdu
OHAL ile kapatılan sivil toplum kuruluşları ve atanan kayyumların sonuçlarının net bir şekilde görüldüğünü söyleyen İHD Eş Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Bataray, “Yerine kayyum atanan belediye başkanları görevinde olsaydı, eminiz ki çok daha fazla insan kurtarılabilecekti. Van depreminde bölgedeki belediyelerin hem insan kaynağını hem de ekipman desteğini bölgeye aktardığını bölge halkı görmüştü” dedi.
Tutukluların üzerine kapılar kilitlendi
Depremin ilk gününden tutuklu ailelerinin tutuklulara ulaşamadığına dair başvurular aldıkları bilgisini paylaşan İHD Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Nuray Çevirmen ise, “Deprem sırasında mahpuslar hak ihlallerine maruz kaldı, kapılar üzerlerine kilitlendi, bazı binalar yıkıldı ancak can güvenliklerine yönelik herhangi bir tedbir alınmadı. Cezaevi yönetmeliğinde deprem bir güvenlik sorunu olarak ele alınıyor. Yaşam hakkını korumakla görevli devlet burada da görevini yerine getirmiyor” diye kaydetti.
Çocuklara da işkence yapılmış olabilir
Son olarak söz alan ve depremin ilk gününden itibaren cezaevlerinde çocuklarla ilgili haber almaya çalıştıklarını ifade eden İHD Çocuk Komisyonu üyesi Sevinç Koçak da, “Bölgede bir de çocuk hapishanesi var. 126 çocuk Hatay’dan Samsun Kavak’a nakledildi. Çocuklarla nakilden sonra görüşme sağlayabildik. Yetişkinlere uygulanan işkencenin çocuklara da uygulanmış olabileceğini ama bu süreç içerisinde çocuklarda iz bırakmayacak şekilde uygulandığını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
İHD’nin deprem raporu, web sitesinde yayınlandı.
ANKARA