İHD MYK üyesi Nuray Çevirmen, ATO ile birlikte İç Anadolu Bölgesi’ndeki cezaevlerinde kalan hasta tutuklulara dair hazırladıkları raporu Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na sunacaklarını söyledi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası (ATO) tarafından İç Anadolu Bölgesi’ndeki cezaevlerinde kalan hasta tutukluların durumunun ele alındığı rapora ilişkin basın toplantısı düzenledi. İHD Şubesinde düzenlenen basın toplantısına HDP, ATO ve İHD üyeleri katıldı. Açıklamayı yapan İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, hazırladıkları raporun iki yıldır topladıkları verilerden oluştuğunu belirtti.
Hasta tutuklulardan mektup aracılığıyla raporlarını isteyerek hazırladıkları raporu Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na sunacaklarını belirten Çevirmen, “Bu rapor kapsamında Afyon Dinar T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Bolu F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Eskişehir H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Kayseri-Bünyan 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Kırıkkale F Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Tokat T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında tespit ettiğimiz 127 hasta mahkûmun evrakı değerlendirilmiştir” dedi.
‘Kelepçeli muayene ve tedavi’
Adalet Bakanlığı son verilerine göre, 211 bin 274 kapasiteli 449 cezaevinde, 246 bin 426 hükümlü ve tutuklu bulunduğunu anımsatan Çevirmen, bu verilere bakıldığında cezaevlerinde sağlık erişiminde yaşanan sıkıntının en temel nedenlerinden birinin de cezaevinde kalan tutuklu ve hükümlü sayısının yüksek olmasından kaynaklı olduğunu belirtti.
Çevirmen, cezaevinde kalan hasta tutukluların sağlık haklarına erişiminde oldukça büyük sorunlarla karşılaştığını vurgulayarak, yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı:
“*Kelepçeli muayene ve tedavi,
*Tek kişilik bölmeli ring araçlarıyla sevkler,
*Sevklerin uzun sürelere yayılması ve geciktirilmesi,
*Sağlık raporlarının -talep edildiği halde- hastalara verilmemesi,
*Cezaevinde kalması mümkün olmayan ağır hasta mahpuslara ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verilmesi ya da cezaevi koşullarının düzeltilmemesi,
*Tetkik ve tedavileri esnasında ayrımcı ve nefret söylemlerine maruz kalmaları,
*Dış güvenlik sorununun çözülememesi gerekçe gösterilerek hastane sevklerinin ve hasta kontrollerinin zamanında yapılamaması,
*Bulunduğu cezaevinden başka cezaevine nakil edilen mahkûmların sağlık dosyalarının geç gelmesi, yeni geldiği kurumda ilaç temininin gecikmesi ve geldiği kurumda ya da kurumun bulunduğu il/ilçe hastanelerinde hastanın takibini yapacak ilgili uzmanlık dalı hekimin bulunmaması,
* Besin değeri düşük yemekler, diyet yemeklerinin verilmemesi, yeterince gün ışığından faydalanılamaması, temiz suya erişimde yaşanan problemler, cezaevinin bulunduğu ilin iklim koşullarına göre ısıtılmaması, mahkumlara yeterli temizlik malzemesi verilmemesi, her mahkuma bireysel temizliği için verilmesi gereken temizlik maddelerinin ortak kullandırılması, sıcak suya erişimde ki kısıtlamalar hastalıkların sağaltımını zorlaştırmakta, bulaşıcı hastalıkların yayılmasını kolaylaştırmaktadır.”
‘1154 hasta mahpus bulunmakta’
Son dönemlerde cezaevlerinde artan ölüm oranlarının hasta tutuklular sorunun acil çözülmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koyduğunu dile getiren Çevirmen, “İç Anadolu Bölgesi’ndeki cezaevlerinde kısıtlı imkânlarla yaptığımız bu çalışma buzdağının küçük bir kısmını göstermektedir. Hasta mahpusların sağlık hakkına erişim sorunun ortaya konmasında ve çözümlerin bulunmasında kapsamlı ve bilimsel bir çalışmanın gerekliliği kaçınılmazdır. Türkiye genelinde 400’ün üzerinde ağır hasta olmak üzere yine tespit edilebilen 1154 hasta mahpus bulunmaktadır” dedi.
Hazırladıkları raporu önümüzdeki günlerde Adalet Bakanlığını, Sağlık Bakanlığını, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna vereceklerini söyledi.
Ardından söz alan ATO Genel Sekreteri Ali Karakoç ise, hasta tutukluların durumlarının her geçen gün kötüye gittiğine dikkat çekerek, en son Ankara Numune Hastanesi’nde yaşamını yitiren Koçer Özdal’ın son ana kadar kelepçeli olmasının kabul edilemez olduğunu söyledi. ATO İnsan Hakları Komisyonu’na da her hafta tedavi yapılmadığı yönünde dilekçe geldiğini belirten Karakoç, hasta tutukluların durumlarının biran önce iyileştirilmesini istedi.
Kaynak: MA