İHD, birçok kentte eş zamanlı yaptığı açıklamada artan hak ihlallerine dikkat çekti ve ‘Hapishanelerde yaşatılan hak ihlallerine son verilsin’ çağrısı yaptı
İnsan Hakları Derneği (İHD) birçok kentte eş zamanlı eylem yaaprak artak hak ihlallerine ve cezaevlerinde yaşanan ölümlere dikkat çekti. 10 kentte yapılan açıklamalarda ortak basın metni okundu.
“Mahpusların başta yaşam hakkının güvence altına alınması için hapishanelerde devam eden ihlallere son verilsin” diye başlayan ortak açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Mahpusların başta yaşam hakkının güvence altına alınması için hapishanelerde devam eden ihlallere son verilsin” diye başlayan ortak açıklamadan bazı başlıklar şöyle;
“Türkiye’de hapishaneler, başta muhalifler olmak üzere siyasi iktidar tarafından ‘tehlikeli’ olarak değerlendirilen insanların tutulduğu mekanlar haline gelmiştir. Derneğimiz 35 yılı aşkın bir süredir hapishanelerde yaşanan ihlallerin son bulması, ihlali meydan getirenlerin hukuk önünde hesap vermesi ve bir daha benzer ihlallerin yaşanmaması için mücadele etmektedir. Ancak geçmişten bu yana hiçbir iktidarın hapishanelerde yaşanan hak ihlallerini giderme konusunda yeterli irade ortaya koymaması bugün de Türkiye hapishanelerinin birer insan hakları ihlal merkezine dönüşmesine neden olmaktadır.
F tiplerinden sonra S tipleri
Günümüz iktidarı F Tiplerinin yanı sıra izolasyonu daha da derinleştiren yeni tip Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishaneler ve S Tipi Kapalı Hapishaneler inşa etmişlerdir. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü verilerine göre şu anda Türkiye genelinde 14 adet F tipi, 17 adet Yüksek Güvenlikli, 6 tane de S Tipi Hapishane bulunmaktadır. Özellikle Yüksek Güvenlikli hapishanelerde mahpuslar tek kişilik odalarda tutulmakta, bulunduğu odaların müstakil havalandırması bulunmamakta ve mahpuslar günde 1-1,5 saat ayrı bir yere götürülerek havalandırmaya çıkarılmakta ve geri kalan zamanı bu tek kişilik yerde geçirmek zorunda bırakılmaktadır. F tipi, S Tipi ve Yüksek Güvenlikli hapishanelerin uygulamaya konulması akabinde uzmanlar ve hak savunucuları tarafından siyasi iktidarlara yapılan uyarıların haklılığı ortaya çıkmış, bu hapishanelerde tutulan mahpusların başta yaşam hakkı olmak üzere; sağlık, aile ve özel hayata saygı, avukatı ile görüşme ve haberleşme hakları sürekli bir şekilde ihlal edilerek infaz yasasına aykırı uygulamalar meydana gelmiştir.
Mahpuslar, ulusal ve uluslararası mevzuattan doğan en temel haklarını kullanabilmek için birçok kez açlık grevi, kendini yakma ve intihar tarzı eylemler yapmak zorunda kalmış, yaptıkları bu eylemler sonucunda yaşamlarını yitirmiş, birçok mahpus ise bu eylemlerden kaynaklı kalıcı hastalıklarla yaşamak zorunda kalmıştır. Son olarak Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde bulunan Yakup Brukanlı isimli mahpusun, Türkiye hapishanelerinde devam eden tecrit ve izolasyon uygulamalarını protesto etmek amacıyla kendisini yaktığını ve sağlık durumunun ağır olduğunu basın yayın organlarından öğrenmiş bulunmaktayız.
Kötü muamele yasağı ihlal edildi
Ceza ve Tevkifevlerinin en son açıkladığı 01 Kasım 2022 verilerine göre 399 Ceza İnfaz Kurumunda 331 bin 706 mahpus bulunmakta ve bu sayı sürekli olarak artmaktadır. 2002 yılın sonunda bugüne kadar hapishanelerde tutulan mahpus sayısı yaklaşık olarak 5,6 kat artmıştır. Bu kadar mahpusun hapishanelerde tutulması bile başlı başına büyük bir soruna işaret etmektedir.
Hasta tutuklular
Uzun bir süredir Türkiye kamuoyunda yer edinen hasta mahpusların tedavi hakkına erişememesi ve hapishanede kalabilecek durumda bulunmayan ağır hasta mahpusların tahliye edilmemesi sorunu da tıpkı hapishanelerde yaşanan diğer tüm ihlallerde olduğu gibi siyasi erkin meseleye insan hakları perspektifinden uzak bir şekilde oluşturduğu güvenlikçi politikalarla bakmasından kaynaklanmaktadır. Derneğimizin tarafından tespit edebildiği kadarıyla 29 Nisan 2022 tarihi itibariyle Türkiye hapishanelerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta mahpus bulunmaktadır.
Reformlara ihtiyaç var
Hastalığın artık tedaviye cevap veremeyeceği derecede ilerlemesi akabinde savcılıklar tarafından mahpuslarla ilgili verilen infaz erteleme kararlarının bir anlamı kalmadığını üzülerek belirtmek isteriz. Derneğimiz başvurucusu ve hasta mahpus listemizde bulunan Bedri Çakmak ve Ehettin Kaynar isimli mahpuslar hastalıkları nedeniyle infazlarının ertelenmesi ile tahliye edilmiş ancak tahliye edilmelerinden çok kısa bir süre sonra hayatlarını kaybetmişlerdir. 2022 yılının şu an ki dönemine kadar en az 70 mahpusun hapishanelerde yaşamını yitirmiş olması Türkiye hapishanelerindeki uygulamaların çok acil reformlara ihtiyaç duyduğunun en önemli göstergesidir.
Yasa değişikliği için aktif görev alabiliriz
Yakın zamanda Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından hasta mahpusların durumuna ilişkin yasal düzenlemeler yapılacağı yönündeki açıklamalar sonrasında İnsan Hakları Derneği olarak konuya dair görüş ve önerilerimiz ile değişiklik yapılmasını önerdiğimiz mevzuat hükümlerini hakkında ayrıntılı bir rapor hazırlayarak bu raporu hem siyasi partilere hem de kamuoyuna sunmuştuk. Adalet bakanlığı ve iktidarın hasta mahpuslar hakkında yapılacak yasal değişiklik öncesinde insan hakları kurumlarının, sivil toplum örgütlerinin, sağlık örgütlerinin ve baroların konu hakkında yapmış oldukları çalışmalarından faydalanarak bu kurumlarla koordineli bir yasa çalışması yapması meselenin kalıcı bir şekilde çözülmesine olanak sağlayacaktır. İnsan Hakları Derneği olarak yapılacak bu yasa değişikliği konusunda elimizde bulunan tüm bilgi, belge ve raporlarla aktif görev alabileceğimizi tekrardan belirtmek isteriz.
Türkiye hapishanelerinde yaşanan hak ihlallerin giderilmesi için güvenlikçi politikalardan vazgeçilerek insan haklarını ve evrensel kuralları merkezine alan bir anlayışa geçilmesi gerektiğini belirtmek isteriz.”
Basın açıklaması İzmir’de Konak eski Sümerbank önünde, Urfa, Mardin, Diyarbakır, Batman, Hakkari, Adana, Hatay, Mersin, Ankara ve Van’da şube binalarında yapıldı.
Kaynak: JinNews