Hasta tutukluların durumuna dikkat çeken İHD, kanser hastası Mevlüt Öztaş’ın yatağa kelepçeli şekilde kemoterapi gördüğünü belirterek, ‘Hapishanede bir ölüm daha istemiyoruz’ dedi
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, cezaevinde tutulan hasta tutukluların sağlık durumuna dikkati çekmek amacıyla koronavirüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında video konferans üzerinden açıklama yaptı. Açıklamayı yapan İHD Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, eylemlerinin 300’üncü haftasında Sincan 3 Nolu L Tipi’nde kalan Mevlüt Öztaş’ın durumuna dikkati çekti.
24 yıllık muhabir
Afyon 1 Nolu T ipi Kapalı Cezaevinden, tedavi amaçlı Sincan 3 Nolu L Tipi’ne tedavi amacıyla getirilen hasta tutuklu Öztaş’ın durumu hakkında bilgi veren Çevirmen, “24 yıl muhabirlik yapan Mevlüt Öztaş 2018 Şubat ayından beri tutukludur. İlk olarak Uşak E Tipi Kapalı Hapishanesinde iken kasık fıtığı hastalığına yakalanmış ancak cezaevi şartlarında ameliyat olmak istememiş, ağrılarının artması ve kötüleşmesi nedeniyle de ameliyat olmak zorunda kalmıştır. Devamında böbrek yetmezliği hastalığı meydana gelmiş, astım hastalığı da ilerlemiştir. Ayrıca hipertansiyon hastalığına yakalanmış ve diyet ile beslenmek zorunda kalmıştır. Karaciğer yetmezliği rahatsızlığı da bulunmakta olup çoklu ve ciddi hastalıkları vardır” dedi.
İç kanama geçirdi, kanser hızla yayılıyor
Çevirmen, Öztaş’ın ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde iç kanama geçirdiğini, bir hafta hastanede kaldığını ve safra kesesi ameliyatı olduğu bilgisini verdiğini söyledi. Hastaneye kaldırıldığı ve ameliyat edildiğine dair bilginin cezaevi yetkilileri tarafından aileye verilmediğini aktaran Çevirmen, ailenin daha sonra cezaevini aradığında ise tutuklu Öztaş’ın Ankara’ya sevk edildiğine dair bilgi dışında başka bilgi paylaşılmadığına dikkat çekti.
Ailenin uzun uğraşlar sonunda tutuklu Öztaş’ın Ankara Dışkapı Hastanesi’ne sevk edildiğini öğrendiğini aktaran Çevirmen, aileye “pankreas kanseri teşhisi konulduğunu, tümörün diğer organlarına yayılmış olması halinde kanserin 4’üncü evrede olma ihtimali bulunduğunu, şayet yayılmadı ise riskli bir ameliyat geçirmesi gerektiğini, birden fazla uzman görüşüne ihtiyaç duyulduğunu, koronavirüs salgını nedeniyle ameliyat geçirmesinin riskli olduğunu, kanserin türü itibari ile hızlı yayıldığını, en tehlikelilerden olduğunu, kemoterapi ışın tedavisine başlandığın” dair bilgiler verildiğini belirtti.
‘Bir ölüm daha olmasın’
Ailenin öğrenmesi ardından 20 Nisan’da Ankara Dış Kapı Hastanesi’ne gittiğini belirten Çevirmen, ailenin izin sonrası hastaneye gittiğini ve tutuklu Öztaş’ın cam arkasından bile görmelerine izin verilmediğini aktardı. Öztaş’a hastanenin bodrum katında yer alan mahkum koğuşunda yatağa kelepçeli bir şekilde kemoterapi verildiğini belirten Çevirmen, “Hastane heyet raporu çıkana kadar mahpusu taburcu etmeyeceğini söylemiş ancak taburcu edilerek hapishaneye geri götürülmüştür” dedi.
Tutukluların hastanelerde de tecrit altında tutulduğunun altını çizen Çevirmen, “Kanser hastalığı ve hapishanede iyileşme olanağının olmaması göz önünde tutularak ve ayrıca bağışıklık sistemini ortadan kaldıran; böbrek, astım, tansiyon, safra kesesi sorunu da dikkate alınarak bir an önce tahliye edilmesi ve kalan tedavisinin ailesinin yanında daha hijyenik ve sağlıklı ortamda devam ettirilmesi gerekmektedir. Hapishanede bir ölüm daha istemiyoruz” ifadelerinde bulundu.
İzmir’de Hasan Şaşmaz’ın durumuna dikkat çekildi
İHD İzmir Şubesi de hasta tutuklu Hasan Şaşmaz’ın durumuna dikkat çekti. İHD Şube yönetici Ahmet Çiçek, Türkiye’de cezaevlerinin hastalık üreten yerler olduğunu belirterek, cezaevine sağlam giren tutukluların, süreç içinde birçok hastalığa yakalandığını ve tedaviye ulaşmalarında yaşanan sorunların derinleştiğini söyledi.
Manisa T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan ve 27 yıldır tutuklu olan Hasan Şaşmaz’ın durumuna dikkat çeken Çiçek, şunları söyledi; “Genç yaşta cezaevine girmiş olmasına rağmen şu an kalp, tansiyon, şeker, kolesterol, bel ve boyun fıtığı, hemoroit, menüsküs hastalıkları ve böbreğinde 7mm kitle mevcuttur. Ailesinden en son aldığımız bilgiye göre, tedavisi tam olarak yapılmamaktadır. Ayrıca kansızlık (anemi) rahatsızlığı da ortaya çıkmış ve buna bağlı olarak da zayıflamaya başlamıştır.”
Cezaevlerinin intikam haneler olmadığını vurgulayan Çiçek, insan hakları savunucularının, yetkililere sorumluluklarını hatırlattıklarını belirterek, hasta tutukluların serbest bırakılmasını talep etti.
İstanbul
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyeleri, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek için her hafta gerçekleştirdikleri “F Oturumu” eylemlerini, 428’inci haftasında salgın nedeniyle sosyal medya hesapları üzerinden sürdürdü. Bu haftaki eylemde Manisa Akhisar T Tipi Hapishanesi’nde kalan ağır hasta tutuklu Ekim Polat’ın durumuna dikkat çekildi.
Cezaevinde geçtiğimiz hafta kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren hasta tutuklu Vefa Kartal’ı hatırlatan Komisyon üyesi Meral Nergis Şahin, mahpusların sağlığa erişim hakkı önüne konulan engeller nedeniyle mağdur edildiğini, bu durumun kimi zaman ölümle sonuçlanabildiğini dile getirdi.
Sayısız hak ihlali var
Son süreçte kendilerine gelen başvuruların virüs salgını nedeniyle sağlık ve yaşam hakkı ihlalleriyle ilgili olduğunu paylaşan Şahin, “Mahpusların revire, hastanelere sevklerine getirilen kısıtlamalar, uzman hekime ulaşmadaki zorluklar, zorunlu ameliyatların ve muayenelerin yapılmaması, kontrol randevularına zamanında götürülmemeleri, hayati öneme sahip zorunlu ilaçların verilmemesi biçimindeki uygulamalar devam ediyor. Bu hal mahpusların yaşam haklarını tehdit etmeye devam etmektedir. Ayrıca, mahpusların bağışıklık sistemlerini güçlendirecek yeterli ve gerekli beslenme olanakları halen sağlanmamaktadır. Vegan, vejetaryan ya da diyet beslenmesi gereken mahpusların gıda ihtiyaçlarının göz ardı edilmesi sorunu daha da büyütmektedir. Mahpusların tercihleri de göz önünde bulundurularak gıdaya erişimleri önündeki engeller kaldırılmalıdır” diye belirtti.
‘Gerekli koşullar sağlansın’
Komisyon üyesi Mehmet Acettin ise, hasta tutuklu Ekim Polat’ın sağlık durumuna hakkında bilgileri verdi. 2016 yılında İstanbul İkitelli’de gözaltına alınıp, tutuklanan 23 yaşındaki Polat, Silivri L Tipi ve Bandırma T Tipi hapishanelerinin ardından 2019 yılında Manisa Akhisar T Tipi hapishanesine sevk edildi. Yargılandığı davada 24 yıl hapis cezası verilen Polat’ın sağlık durumu tutuklu bulunduğu süreçte giderek ağırlaştı.
Acettin, annesi Songül İlker’in oğlu ile ilgili aktarımlarını da paylaştı. Anne İlker’in aktarımları şu şekilde: “Hapishane koşullarında oğlumun hastalıkları arttı. Kalp ritim bozukluğu, KOAH, Kemik Erimesi ve Hipofiz hormon dengesizliği sorunları var. Bu hastalıkları sebebiyle zorunlu olarak kullanması gereken ilaçlar kendisine verilmiyor. Hapishane koşullarının düzeltilmesi amacıyla açlık grevine girmiş ve beslenme dengesi de bozulmuştur. Açlık grevi sonrasında da beslenme diyeti yapamamıştır ve oğlum Ekim’in hastalıkları ciddi boyuttadır. Covid-19 salgını nedeniyle hapishanedeki riskli ortam ve yeterli tedbirlerin alınmaması dolayısıyla oğlumun yaşamından endişe duymaktayız. Haksız, hukuksuz biçimde ve adil yargılanma yapılmadan verilen ağır cezaya üzülürken hiç olmazsa hastalıklarının tedavisi için gerekli sağlık koşullarının sağlanması, tedavilerinin yanımızda ve kontrolümüzde yapılması için tahliye edilmesini istiyoruz.”
HABER MERKEZİ