İHD’nin bu ayki ‘Barış Nöbeti’nde ayrımcılığın insan hakları mücadelesi ve toplumsal barışın sağlanması önündeki en önemli engel olduğu vurgulandı
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi her ayın ilk Cuma günü tuttuğu ‘Barış Nöbeti’ni bu ay Türkiye’de toplumsal barışın sağlanmasında en önemli engellerden biri olan ayrımcı uygulamalara karşı tuttu. Nöbetin basın açıklamasını İHD Ankara Şube Eş Başkanı Aslı Saraç yaptı.
‘Kürt meselesine yüzyıllık cumhuriyet çözüm olamadı’
Ayrımcılıktan beslenen bir devlet inşa edildiğini söyleyen Saraç, farklı kimliklerin cumhuriyetten bu yana dışlandığını söyleyerek, çeşitli kanun uygulamalarıyla Ermenilerin, Kürtlerin, Rumların, Alevilerin sistematik bir asimilasyonla eritip yok edilmeye çalışıldığını söyledi.
Saraç, “Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayan gayrimüslim gruplar, cumhuriyetin kurulduğu tarihten bu yana uygulanan ayrımcı politikalar sonucunda göçertilmeye veya kimliklerini gizlemeye zorlanmışlardır. Dil ve kültürel değerlerini her türlü baskıya rağmen koruyan Kürt Halkı ise yüz yıldır hak ve özgürlüklerinin yasal güvence altına alınması için mücadele yürütmektedirler. Kürt meselesi, bu yönüyle yüz yıllık cumhuriyetin halen çözüm bulamadığı temel sorunlardan birisi olma güncelliğini korumaktadır” ifadelerini kullandı.
‘İhlaller devletin kurucu politikalarındaki ayrımcılıktan kaynaklı’
Bugün hala yıldırma politikalarının sürdüğünü belirten Saraç sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Örneğin 1915 soykırımını ile yüzleşme ve yarattığı travmaların giderilmesi için çalışma yürüten Hrant Dink ve Kürt meselesinin savaş dışı yollarla çözümünü savunan Tahir Elçi, bu fikirleri nedeniyle önce hedef gösterilmiş akabinde de siyasi suikastlarla katledilmişlerdir. Yine birçok aydın, akademisyen, hak savunucusu ve gazeteci sırf resmi ideolojinin yarattığı mağduriyetleri dile getirmeleri nedeniyle siyasallaşan yargı eli ile ağır cezalara çarptırılmıştır. İnsan Hakları Derneği olarak Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri hakkında yapmış olduğumuz tespit ve raporlamaların neredeyse tamamında, ihlallerin meydana gelme nedenleri olarak devletin kurucu kodlarında ayrımcılık uygulamalarının yer aldığını söyleyebiliriz.”
Ayrımcılık toplumsal barışa engel
Saraç, “Cumhuriyetin kuruluşundan beri var olan ayrımcı politikalar, Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümünün rafa kaldırıldığı 2015 yılından bu yana artarak devam etmiştir. Geride bıraktığımız yaklaşık 10 yıllık süreçte, demokratik siyaset yolları kapatılmış, Kürt dili ve kültürü üzerindeki yasaklama ile baskılar artmış, Türkiye ‘öteki’ olarak değerlendirilen tüm grupların kendini güvensiz hissettiği bir ülke konumuna gelmiştir. Bu ayrımcı politikaların bu denli uzun soluklu uygulanmasının nedenlerinden birisi de iktidar ve muhalefette aynı ret, inkar, asimilasyon ve tekçiliğe dayalı aynı siyasi aklın var olmasıdır. İnsan hakları savunucuları olarak ayrımcılığın insan hakları mücadelesi ve toplumsal barışın sağlanması önündeki en önemli engel olduğunu biliyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak: JINNEWS