İnsan Hakları Derneği (İHD) üyeleri ve yaşam hakkı savunucuları 3 kentte yaptıkları açıklamalarla durumlarında dikkat çektikleri hasta tutukluların serbest bırakılmasını istedi.
Cezaevlerinde bulunan hasta tutukluların sağlık durumuna dikkat çekmek amacıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Hasta Mahpuslara Özgürlük İnsiyatifi üyeleri tarafından Adana, İzmir ve Ankara’da basın açıklamaları yapıldı.
Adana
Periyodik olarak hasta tutukluların durumuna dikkat çeken İHD Şube Hapishaneler Komisyonu üyeleri, bu hafta Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan ve ileri derecede kroner arter hastası olan Mehmet Emin Oruç’un durumuna dikkat çekti. İsmet İnönü Parkı’nda yapılan açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana il ve ilçe örgütleri yöneticileri, Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUAYDER) yöneticileri de katıldı. “Hasta mahpus Mehmet Emin Oruç serbest bırakılsın” pankartını açılan eylemde, yine farklı hasta tutukluların fotoğrafları taşınıp, “Hasta mahpuslar serbest bırakılsın” sloganı atıldı.
Cezaevlerinde bin 402 hasta tutuklu bulunmakta
Şube Hapishaneler Komisyonu Sözcüsü Avukat Zelal Demiray tarafından yapılan açıklamada ise, İHD Genel Merkez’in verilerine göre Türkiye cezaevlerinde 402’si ağır hasta olmak üzere bin 154 hasta tutuklu bulunduğu hatırlatıldı. Bu tablonun gösterdiği gibi hasta tutukluların cezaevlerinden yükselen çığlığına kulak verilmesini gerektiğini söyleyen Demiray, yine PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridin kaldırılması için cezaevlerindeki PKK’li ve PAJK’lı siyasi tutukluları 1 Mart’tan itibaren açlık grevine girdiğine dikkat çekti. Av. Demiray, tutukluların taleplerinin yerine getirip, tecridin kaldırılmasını istedi. Ardından 2011’den cezaevinde kalan Mehmet Emin Oruç’ın durumuna değinen Av. Demiray, Oruç’un iki kez anjiyo olduğunu ve mide rahatsızlığından ötürü sıvı gıdalarla beslendiğini aktardı. Demirya, “Düzenli olarak beslenememesi sonucu aşırı derecede kilo kayıpları yaşamakta olup, sağlık durumu giderek kötüleşmektedir. Mehmet Emin Oruç bu süreçten oldukça olumsuz etkilenmiş olup, psikolojik olarak bir çöküş yaşamaktadır” dedi.
‘Hasta tutuklular serbest bırakılmalı’
Hasta tutuklular konusunda yetkililere seslenen Demiray, şunları söyledi: “Hasta mahpus Mehmet Emin Oruç ve halen hapishanelerde bulunan başta ağır hasta mahpuslar olmak üzere hasta mahpusların tümü tam teşekküllü bir hastane raporuna istinaden derhal serbest bırakılmalı, tedavilerinin ailelerinin yanında sürdürmeleri sağlanmalıdır. Adli Tıp Kurumu sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında son ve tek merci olmaktan çıkarılmalıdır. Sağlık sebebiyle infazın ertelenmesi kararlarında Cumhuriyet Savcılarının takdir yetkisi kaldırılmalı, hastanelerin verdiği raporlar esas alınarak cezaların infazı ertelenmeli ve hapishanelerden bir ölüm haberi daha duyulmadan hasta mahpusların tümü serbest bırakılmalıdır.”
İstanbul
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından hasta tutukluların serbest bırakılması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda yapılmak istenen “F Oturumu”nun 362’nci haftası da polis tarafından engellendi. Bunun üzerine açıklama İHD’nin Taksim’de bulunan binası önünde yapıldı. Hasta tutukluların fotoğraflarının taşındığı açıklamada, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” pankartları açıldı.
‘Fatma Tokmak’ın durumuna dikkat çekildi’
Bu haftaki eylemde Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde olan hasta tutuklu Fatma Tokmak’ın durumuna dikkat çekildi. Açıklamayı okuyan İHD Hapishane Komisyonu Üyesi Hatice Onaran, Leyla Güven’in tecridin kaldırılması talebiyle 115 gündür açlık grevinde olduğunu belirtti. Güven’in ardından cezaevlerinde başlayan açlık grevinin de yayılarak devam ettiğine dikkat çeken Onaran, “Tecridin kaldırılması talebi, devlete kendi yazılı yasalarına uygun davranmasını istemenin ötesinde bir şey değildir” dedi.
‘Rapora rağmen cezaevinde’
Onaran, Tokmak’ın Aralık 1992 tarihinde gözaltına alınıp ağır işkence gördükten sonra tutuklandığını vurguladı. Gözaltında Türkçe bilmediğini Kürtçe ifade vermek istediğini ve ifadesi alınmadan müebbet hapis cezası verildiğini altını çizen Onaran, şöyle devam etti: “Gördüğü işkence nedeniyle Fatma Tokmak, kalp yetmezliği hastalığına yakalandı. Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporla 2006’da serbest bırakılan Tokmak ifadesi dahi alınmadan verilen hapis Yargıtay’da onaylanınca, 2010 yılında tekrar tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi’ne konuldu. Ağır kalp sorunu olan Tokmak sürekli ilaç kullanmakta ve solunum güçlüğü de çekmektedir. Yine kullandığı ilaçlardan kaynaklı kadın hastalığı sorunları ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, 2018’in sonlarında acil olarak hastaneye kaldırılmıştır. Türkiye İnsan Hakları Vakfı İstanbul Şubesi’nin verdiği ‘hapishanede kalamaz’ raporuna rağmen Adli Tıp Kurumun düzenlediği ‘hapishanede kalabilir’ raporundan kaynaklı serbest bırakılmamaktadır.”
‘Kullandığı ilaçlar yaşamını tehdit ediyor’
Tokmak’ın kelepçeli muayene dayatması nedeniyle tedavisi yapılmadığına dikkat çeken Onaran, “Kan takviyesi için hastaneye götürülmesi de aksatılmaktadır. Bununla beraber, yaklaşık 3 yıldır ağrıyan dişi için hastaneye götürülmemesi onun yaşamını daha da zorlaştırmaktadır. Bugün yaşadıklarını aktardığımız Tokmak’ın ameliyattan neden kaçındığı son derece anlaşılır oluyor. Çünkü ameliyat sonrası yoğun bakımda tedavisi tamamlanmadan hapishaneye geri getirilmesi durumunda doktorlar; yaşama şansının yüzde 10’u geçmeyeceğini belirtmektedir. Ayrıca, sürekli kullandığı ilaçlar da yaşamını tehdit etmektedir.” Onaran, Fatma Tokmak da dahil ağır hasta tutukluların serbest bırakılmasını istediklerini söyledi.
Kaynak: MA