İHD’nin İzmir, İstanbul ve Adana şubeleri, bu hafta da yaptıkları eylemde hasta tutsakların durumlarında dikkat çekti. İHD İzmir şubesi, Ege bölgesinde 67’si ağır olmak üzere 127 hasta tutuklunun bulunduğunu açıkladı.
İzmir
İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi, hasta tutukluların durumuna dikkat çekmek amacıyla 460’ıncı kez Konak ilçesindeki Başbakanlık binası önünde bir araya geldi.
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabulünün 70’inci yılı sebebiyle hasta tutukluların durumuna dikkat çeken İHD İzmir Şube Sekreteri Ahmet Çiçek, cezaevlerindeki tecride dayalı koşulların tutukluların beden ve ruh bütünlüklerini tehdit ettiğini söyledi.
Yeniden rapor düzenleme sıkıntısı
Çiçek, İHD cezaevleri komisyonunun yaptığı çalışmaların kesin olmayan sonuçlara göre; Ege Bölgesi’nde bulunan cezaevlerinde 67’si ağır olmak üzere 127 hasta tutuklunun bulunduğunu açıkladı. Çiçek, hasta tutukluların cezaevinde yaşadığı kimi sorunları şöyle sıraladı: ”Hastalığı olan mahpusun revire götürülmemesi, hastaneye sevk edilmişse sevkinin gerçekleştirilmemesi, hastane randevularına tarihinde götürülmemeleri, tedavi aşamalarındaki yetersiz ve kötü uygulamalar, kelepçeli muayene, çift kelepçe uygulaması gibi Türkiye’nin tarafı olduğu uluslararası anlaşmalara gerekse de iç hukuka aykırı hareket edildiği gelen başvurularda beyan edilmektedir. Ayrıca, sağlık kurullarınca düzenlenen raporların Adli Tıp Kurumu’nca (ATK) onaylanmayıp ATK tarafından yeniden rapor düzenlenmesi de var olan sıkıntıları daha da artırmaktadır.”
İstanbul
İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu tarafından hasta tutukluların serbest bırakılması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda yapılmak istenen “F Oturumu”nun, 351’inci haftasında Kandıra 2 Nolu F Tipi Cezaevinde bulunan ağır hasta tutuklu Abdullah Kalay’ın durumuna dikkat çekti.
Komisyon adına açıklamayı İHD Hapis Komisyonu üyesi Hatice Onaran yaptı. Kalay’ın 1992 yılında tutuklandığını, 1996 ve 2000 yıllarında ise girdiği ölüm orucu nedeniyle Wernicke Korsakoff hastalığına yakalandığını aktaran Onaran, Kalay’ın hastalığı nedeniyle 2002 yılında tahliye edildiğini ancak cezası onanınca ağır hastalığına rağmen 2010’da tekrar tutuklandığını belirtti. Kalay’ın İHD Hapishane Komisyonu’na mektup gönderdiğini ifa eden Onaran, yazdığı mektupla mağduriyetini dile getirdiğini ve yardım istediğini belirtti.
Adana
İHD Adana Şubesi Hapishane Komisyonu, hasta tutuklulara dikkat çekmek amacıyla düzenlediği basın toplantısında Ceyhan M Tipi’nde tutuklu Cemil İvrendi’nin serbest bırakılmasını istedi.
Açıklamayı İHD Adana Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Nejat Okay yaptı. Mahpushane koşullarında bulunmanın sağlıklı bireyi dahi hasta edeceği gerçeği ile yola çıktıklarını hatırlatan Oktay, hasta tutsakların cezaevi koşullarında risk altında bulunduklarını devlet yetkililerine de bir türlü bu durumu anlatmada güçlük çektiklerini vurguladı. Hükümet yetkililerinin müjde diye sunulan yeni 228 mahpushane yapımının siyasi rantın bir parçası olduğunu ifade eden Oktay, bu durumun aslında ülkenin antidemokratik koşullarını ne denli ortaya çıktığını da vurguladı.
‘Ölüme terk edildi’
Oktay, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın verisi ile devlet koruması altında bulunan 2 bin 300 mahkumun 8 yılda yaşamını yitirmesinin durumu tüm çıplaklığı ile gözler önüne serdiğini ifade etti. Bu tutsaklardan birisinin de Tarsus T Tipi Kapalı Cezaevi’nde yatmakta olan ağır hasta tutsak Cemil İvrendi olduğunu söyleyen Oktay, şöyle devam etti: ”24 yıllık mahpus koşullarının 16 yılını ciddi sağlık sorunlarıyla boğuşarak geçiren Cemil İvrendi,2002 yılında ‘kalp yetmezliği’ ile tedavi görmek için hastaneye kaldırılır. Gördüğü ilaç tedavisi yüzünden ‘Coumadin’ denilen tablet ilaçları kullanmaya mahkum olur.
Bu tedavi şekli ise hastanın ayda en az bir kere hastaneye giderek kan tahlilleri yapması gerekirken ilerleyen süreçlerde ‘Yüksek tansiyon kolesterolü’ ve makat bölgesinde ur çıkar. Bu ur patlayınca da 2003, 2010 ve 2014 yılında İstanbul Adli Tıp 3. İhtiras Kuruluna çıkar ancak bugüne kadar yapmış olduğu başvurular sürekli reddedilir. Bugünde Tarsus cezaevinde hastalığın tedavisi için uyuşturulmadan, anestezi yapılmadan tabiri caizse canlı canlı ameliyat edilir. İddia edilen insanlık dışı uygulamaların ve kötü hapishane koşullarının Cemil İvrendi’nin hastalıklarını daha da ilerlemesine ve hatta ölümcül bir sonuca sebep olabileceği kanaatindeyiz.”
Hasta tutsaklar için eylemlerin yapıldığı her üç kentte, hasta tutsakların derhal serbest bırakılması gerektiği vurgulandı.
HABER MERKEZİ