İstanbul Beyoğlu’nda yüzlerce esnaf pandemi döneminde kepenk kapatırken, açık olanlar ise ekonomik krizin pençesinde kapatmanın eşiğine geldi.
Salgın tedbirleri kapsamında getirilen kısıtlamalar sonrası bu kısıtlamaları atlatmaları için yardım yapılmayınca kepenklerini açamayan esnaf, tek tek iflas ediyor.
Yüksek kiralar nedeniyle yüzlerce esnaf, daha salgının ilk aylarında işletmelerini kapatmış durumda. Beyoğlu’da, eski hareketlilikten eser yok. Halen kepenk kapatmayan esnaf ise “Kapatmak için gün sayıyoruz” diyerek içinde bulundukları durumu özetledi. Hiçbir destek almadan aylarca kira ve fatura ödemek zorunda bırakılan esnaf, iktidarın “kepenk kapatın” dışında bir çözüm üretemediğini söyledi.
Alın terimizin karşılığını alamıyoruz
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Beyoğlu esnafları yaşadıkları durumdan şikayetçi. Beyoğlu’nun en işlek noktalarından biri olan Sütlüce sokağında balıkçı İdris Çimen, salgından sonra esnafın kaderine terk edildiğini belirterek, masraflarını dahi karşılayamadıklarını söyledi. 47 yıldır balıkçı olduğunu ve yaşamı boyunca böylesi bir kriz görmediğini dile getiren Çimen, açıklanan asgari ücrete de tepki göstererek, “Bugün bir gecekondunun kirası bin 500 TL. Siyasiler parmak kaldırarak maaş alırken, biz alın terimizin karşılığını alamıyoruz” dedi. Esnaf ve halkın zor durumda olduğunu, kendilerine destek verilmesinin şart olduğunu altını çizen Çimen, aksi durumda kendisinin de dükkanına kilit vuracağını dile getirdi.
Bir çare bulan yok
Aynı sokakta esnaf Çekdar Kaydan, ülkenin siyasal, sosyal, ekonomik yönde bir krizde olduğuna dikkat çekerek, “Kriz giderek derinleşirken, bir çare bulan yok” diyerek tepki gösterdi. Yaşanan krizin herkes tarafından görüldüğünü ifade eden Kaydan, “Ülkenin Maliye Bakanı arkasına bile bakmadan istifa ediyorsa, burada düşünmek gerekir. Halen açık olan esnaf, çorba parasına açıyor. Eve bir ekmek parası götürmekten öte derdimiz kalmadı. Çok vahim bir durumdayız. Devletin atacak adımı kalmamış. Salgından dolayı kimse bir şey demiyor ama salgından sonra taş üstünde taş kalmayacak. Halkın öfkesi birikti. ‘Kuru ekmek yiyin’ diyenlerin sorunlarımızı çözmesini beklemiyoruz” diye konuştu.
Borçları ancak ödüyorum
Sütlüce sokağında bulunan bir restoranda 5 yıldır garson olan Serdar Ecer, hayatta kalma savaşı verdiklerine söyleyerek, bulundukları sokakta onlarca dükkanın kepenk kapattığını değindi. “Bu gidişle tüm esnaf 2 ya da 3 aya kalmaz dükkanlarına kilit vurup gidecek” diyerek halen açık olan esnafın durumunu özetleyen Ecer, “Bulunduğum iş yerinde eskiden 18 kişi çalışıyorduk. Şu an 14’ü ücretsiz izinde. Aldığım maaş ise ancak borçlarımı ödemeye yetiyor” ifadelerini kullandı.
İktidar yüzünü halka dönmeli
“İktidar at gözlüklerini çıkartıp, yüzünü halka dönsün. Başka devlete yardım edeceklerine ‘açım’ diyen halka baksın” diyerek tepkisini dile getiren Ecer, şunları söyledi: “Bu ülkede insanlar açlıktan eline ‘açım’ yazarak intihar ediyor. Kimi dokuzuncu kattan atlıyor, kimi doğalgazla kendini zehirliyor. Tüm bunlar gözler önündeyken, halka ‘kuru ekmek’ yiyin diyenler, asgari ücretle bir ay yaşadıktan sonra yeniden konuşsun.”
İktidarın yanı sıra muhalefet partilerine de eleştirilerde bulunan Ecer, muhalefetin artık kötü gidişata karşı harekete geçmesi gerektiği söyledi.
Hiç bir öngörümüz yok
Salgından sonra en çok etkilenen sektörlerden biri de sinema sektörü oldu. Dernek Sokak’ta bulunan Yeşilçam Gönüllüler Derneği, salgınla birlikte maddi destek alamadıkları nedeniyle kapattı. Dernek bünyesinde yönetmenlik yapan Şükrü Tekin, borçlarla hayatlarını idame ettirdiklerini belirtti. Bulundukları duruma ilişkin “Hiçbir öngörümüz yok” diyen Tekin, “Devlet, kepenk kapatmak zorunda kalan esnafın çağrılarına kulak vermeli. Artık elimizden bir şey gelmiyor. Halka olanak sağlamaları lazım. Bu böyle gitmez. Beyoğlu esnafı dahi bu durumdaysa; Türkiye’deki diğer esnafa ‘Allah yardımcınız olsun’ diyorum. İğne atsan yere düşmez bir yerde kepenklerin kapatılması normal mi?” şeklinde konuştu.
İSTABUL