Toplumlar, gelişmek, büyümek, refaha ve mutluluğa ulaşmak için bilim, sanat, siyaset, ekonomi, felsefe alanlarında öncülük edecek, güçlü üretimler yapacak, buluşlar yapacak, fikir ve siyaset üretecek insan kaynağına ihtiyaç duyarlar. Bu kaynağı büyütmek, geliştirmek için de bu alanlarda başarılı olmuş insanlar, topluma rol model olarak sunulur, daha güncel moda deyimle idol olarak gösterilir ve böylece potansiyel insan kaynağının bu alanları beslemesi hedeflenir. Bu alanlarda başarılı olmuş insanlar, sadece başarılı oldukları alanlar için değil genel olarak toplumun ahlaki ve vicdani hasletlerinin gelişmesini sağlamak, dayanışmayı geliştirmek, iyilik ve güzelliği teşvik etmek, suç ve kabahatlerin azaltılmasına katkı sunmak amacıyla da bu ihtiyaç duyulan erdemli davranışların içinde gösterilerek, bu konuda konuşturularak, görüşlerinin geniş insan kitlelerine ulaşması sağlanarak hem nitelikli insan gücünün büyütülmesi hedeflenir hem de erdemli, ahlaki ve vicdani açıdan tekamül etmiş bir toplum yaratılmasının olanakları ortaya çıkarılır.
Elbette bu bahsedilen üretici kişiliklerin topluma örnek olarak sunulması ve onlar üzerinde eşitlikçi, adil bir toplum yaratılmasına katkı sunulması çabası kapitalist sistemin bir perspektifi değildir. Bunu ancak sosyalistler, solcular, demokrasi yanlıları isteyebilirler. Kapitalist devletler ancak sömürü çarkının devam etmesini sağlayacak, toplumu bu konularda manipüle edecek, aklını ve ruhunu meşgul edecek insanları rol model olarak sunar. Sanatçıları ve sporcuları özellikle müziği ve futbolu dünyadaki bütün kapitalist devletler bu amaçla etkili bir şekilde kullanmışlardır, kullanmaktadırlar. Ancak yine de her kapitalist devlet, bilim, sanat, teknoloji, ekonomi, siyaset gibi toplumsal kalkınmanın ve asgari düzeyde toplumsal barışın tesisinin temel dinamikleri olan alanlarda ihtiyaç duyduğu insan kaynağının tedariki için bu alanlardaki özenmeyi sağlayacak idolleşmeleri mutlaka sağlarlar. Fakat Türkiye gibi antidemokratik kültürün hakim olduğu, hele de gittikçe otoriterleşen, toplumu dinci, milliyetçi, mezhepçi, cinsiyetçi kodlar üzerinden konsolide eden bir müesses nizamın olduğu ve bu kodlarda aksiyon gösteren uzun ömürlü iktidarların hükmettiği ülkelerde bütün örnek kişilikler, idolleştirmeler, kahramanlar, iktidarın devamını sağlayacak, üzerinde at oynattığı kodları besleyecek şekilde teşekkül ettirilir.
Türkiye toplumunun siyaseten tüm ahlaki ve vicdani ölçülerini terk ettiği, akademinin bilim değil iktidarı besleyen hurafeler, tevatürler ürettiği, eğitimin tüm ötekilere yaşamayı haram kılmaya ahdetmiş dindar ve kindar bir nesil yetiştirmekte olduğu, tek ölçü ve motivasyon kaynağının muktedirin çemberinin içinde bir yerlere yerleşmek ve iktidarın nimetlerinden pay almak olduğu koşullarda tezahür eden idollere bakmak, bu ülkenin nasıl bir çürüme yaşadığını görmeye ve anlamaya yeter. Ülkenin cumhurbaşkanı siyasette bir idol mesela. Herkes onun gibi olmak istiyor. Bugün kara dediğine yarın ak, bugün ak dediğine yarın kara demek, dün katil dediğine bugün kardeşim, dün kardeşim dediğine bugün katil demek kimse için bir ahlaki sorun değil. Mütevazi sıradan bir alt gelirli ailenin sahip olduğu ekonomik kapasiteden bugün kendisinin ve çocuklarının dünyanın en zenginleri arasında olma mertebesine ulaşmış olması, bırakalım bir sorun olmayı, onun gibi olmak isteyenlerin en büyük motivasyon kaynağı. Hem muktedirin partisi içinde hem de diğer siyasi partilere bakın hepsi cumhurbaşkanının bu özelliklerine öykünen, insanları azarlayan, paylayan siyasetçilerle dolu. Milli futbolcu diyerek göklere çıkarılan, sadece bir topun peşinden doksan dakika koştular diye binlerce asgari ücretlinin maaşına denk düşen bir gelir elde eden, bir yandan başlarına takke takıp, hacda umrede boy gösterip bir yandan ellerinde torbalar dolusu dolarla tefeci faizi peşinde koşturan, gelirlerinden vergi kaçıran insanlar. Saçlarına bigudi yerine dolar takacak kadar havadan para kazanan sosyal medya fenomenleri, insanlara aç olmanın, fakir olmanın faziletlerini anlatıp fakir kalırlarsa cennete gideceğini öğütleyen; kendisi ziyafet sofralarında patlayıncaya kadar yiyen, Mercedeslerle gezen, yalılarda yaşayan cemaat önderleri, hacılar, hocalar, cehaleti öven profesörler, bilumum hırsızlar, talancılar, yağmacılar, yalancılar bu ülkenin yeni idolleri ve toplumun büyük bir bölümü onların izinden gidiyor, onlar gibi olmak istiyor. Ahlak, erdem, vicdan, bilim, sanat, felsefe. Artık mumla ara ki bulasın.