Rusya, İdlib’de operasyon hazırlığı içindeyken, Türkiye bölgeye askeri yapıyor. Libya’da ise ateşkes girişimine rağmen tansiyon düşmüyor. Her iki bölgedeki gelişmeleri, Ortadoğu uzmanı Hamide Yiğit değerlendirdi
Ortadoğu’da koronavirüs (Covid-19) salgınına rağmen dinmeyen tansiyon, son günlerde yeniden yükselişe geçmiş durumda.
İç savaşın 10’uncu yılına girdiği Suriye’de, Şubat ayında Suriye rejim güçlerinin selefi gruplara yönelik başlatıp, Rus savaş uçaklarının da katıldığı operasyonda Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı 34 asker hayatını kaybetmişti. Yaşanan çatışmalar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 5 Mart’ta Moskova’ya giderek Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesi ve İdlib’de geçici ateşkes ilan edilmesiyle durabilmişti.
Suriye’de yerel medyaya yansıyan haberlere göre Rusya, İdlib’de selefi gruplara yönelik kapsamlı bir askeri operasyon hazırlığı içinde. Türkiye ise her geçen gün biraz daha bölgeye yığınak yapmaya çalışıyor.
Diğer tarafta ise Libya’da, Türkiye’nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı ordu birlikleri son haftalarda General Halife Hafter’in birliklerine karşı Trablus çevresinde ilerleme kaydetti. Halife Hafter’le bir araya gelen Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, 6 Haziran’da yeni bir ateşkes girişimi başlattıklarını duyurup, Rusya’dan da bu açıklamaya destek geldi.
Hem İdlib hem de Libya’da yaşanan son gelişmeleri Ortadoğu uzmanı, yazar Hamide Yiğit değerlendirdi.
‘Lokal gerilimler hazırlık belirtileriydi’
Moskova’da imzalanan ateşkes mutabakatından bu yana İdlib’deki gerilimin gözle görülür ölçüde tırmandığını dile getiren Yiğit, Türkiye’nin varılan mutabakat çerçevesinde verdiği M-4 karayolundaki örgütlerin tahliyesi ve karayolunun güvenliğinin sağlanması taahhütlerini yerine getirmediğini söyledi.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ferhat Çelik’e konuşan Yiğit, Rusya ve Türkiye ortak devriyelerinin de tam anlamıyla hedefine ulaşmadığını, zaman zaman çatışmaların olduğu bir sürecin yaşandığını belirterek, “Devam eden bu lokal gerilimler, ciddi bir hazırlık olduğunun belirtileri olmaya başladı” dedi.
‘İki taraf da savaş hazırlığı içinde’
Yiğit, Türkiye’nin Libya’da desteklediği UMH’nin kaydettiği ilerlemenin ardından Rusya’nın Suriye hükümeti hava güçlerini daha fazla destekleme kararı aldığını da vurguladı.
Operasyon hazırlıklarının Rusya’nın çok yoğun desteği ile devam ettiğini söyleyen Yiğit, “Nitekim önceki gün itibariyle Rusya’nın hava desteğinin sahadaki karşılığını gördük. Suriye Hava Kuvvetleri özellikle İdlib ve Lazkiye’nin kuzey kırsalı ve Hama kırsalındaki ateşkes dışında bulunan cihatçı mevzileri bombalamaya başladı. Bu arada Türkiye’nin görülmemiş yoğunluktaki sevkiyatını da izledik. Keza Türkiye Milli Savunma Bakanı iki kere Hatay bölgesinden Suriye sınırını denetlemeye gitti. Yani her iki tarafın yoğun bir şekilde savaşa hazırlandığı izlenimini veren gelişmeler var” dedi.
‘Hava sahasında Türkiye ve Rusya kapışacak’
Türkiye’nin İdlib’e taşıdığı hava savunma sistemleri ile orada adeta bir mini bir hava kuvveti kurduğunun altını çizen Yiğit, devamla şunları belirtti: “Ama buna rağmen Suriye Hava Kuvvetleri herhangi bir engel ile karşılaşmadan cihatçı üstleri bombalıyor. O yüzden herkes beklemede. Muhtemel ki Türkiye’nin direktifleri doğrultusunda oradaki cihatçı gruplar bu bölgeyi askeri bölge ilan ettiler. Bütün taraflar savaşa hazırlık yapmış durumda. TSK’nin doğrudan bir savaşa girmeyebilir ama daha ciddi bir savunma ile havadan cihatçıları koruma hazırlığı yapıyor. Türkiye’den tasfiye etmesi istenilen o cihatçıları, Suriye ordusu, Rusya’nın desteği ile kendisi tasfiye etmeye çalışacak. Fakat Türkiye onlara bir sistem kurmaya çalışıyor. Hava sahasında Türkiye ve Rusya’nın güçleri kapışacak öyle görünüyor.”
‘Rusya TSK’nın sınırını çizmeye çalışıyor’
Rusya’nın Libya’da Hafter güçlerine Rus jetlerini, Suriye hükümetine de gelişmiş M-29 jetlerini eş zamanlı olarak verdiğine dikkat çeken Yiğit, Türkiye’nin Libya’daki hamlesine karşı Rusya’nın TSK’nin sınırını çizme kararını aldığı görüşünde.
‘Libya ve İdlib paralel iki alan’
Yiğit, “Artık Libya ve İdlib paralel olarak yürütülen iki alan. Bu süreçlerde karşılıklı çatışmalar, menfaatler bu iki yerde de görülecek. İdlib ve Libya dosyasını bir arada tutmak isteyen Türkiye’dir. Çünkü başından itibaren ‘yanıma ya ABD ya da Rusya gelsin’ restleri çektiği bir dönemde, ‘Libya, Suriye olmasın’ tezi üzerinden bu adımları atıyordu. Dolayısıyla hem Libya hem de İdlib dosyasını bir arada pazarlık etme niyetini belli etti. Rusya’da aynı şekilde bu dosyaları bir arada tutuyor ve Türkiye’nin karşısında bir pozisyon alıyor” ifadelerini kullandı.
‘Libya’da Türkiye’yi Katar dışında destekleyen olmaz’
Libya’daki gelişmelerin ise farklı bir evreye girdiğinin altını çizen Yiğit, Hafter güçlerinin daha önce yapılan ateşkes çağrılarını reddettiğini, ancak şimdi kendisinin bu çağrıyı yaptığına işaret etti.
UMH güçlerinin Türkiye’den aldığı destekle ateşkesi reddedip ilerlemeye çalıştığını söyleyen Yiğit, “Burada Rusya’nın taraf olduğu blok çok daha geniş. İçerisinde Mısır, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa var. Bu gücün elinde güçlü bir argüman var. O da tamamen Türkiye’yi hedef alan bir argümandır. O argüman taşıma cihatçılar ile oradaki savaşın dengelerini değiştiren Türkiye’ye; ‘buna bir son ver’ çağrısıdır. Eğer Türkiye bunu kabul etmezse bu durumda bütün dünya ülkeleri nezdinde Hafter güçlerinin saldırıları daha meşru bir hal alacak. Böyle bir beklenti var. Türkiye’yi tamamen daraltma, oradaki cihatçılar ile tekrar ayrıştırma, oraya taşıdığı cihatçıları ve paralı askerleri geri çekmesi isteniyor. Geri çekmemesi yönündeki tavrını Katar dışında hiç kimse desteklemez” diye konuştu.
DIŞ HABERLER