AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınlarının saldırısı sonucu Hacı Esvet Şenyaşar ve 2 oğlunun katledilmesine ilişkin soruşturmada iddianame 18 ay sonra kabul edildi
Urfa’nın Suruç ilçesinde, genel seçimlerinin öncesinde, 14 Haziran’da AKP Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın korumaları ve yakınlarının Şenyaşarlar ailesine ait iş yerine yönelik giriştiği saldırı, yaralıların kaldırıldığı hastanede devam etmiş ve baba Hacı Esvet Şenyaşar ile çocukları Celal ile Adıl Şenyaşar yaşamını yitirirken, Ferit, Memet, Fadıl Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 9 kişi ise yaralanmıştı.
Olaydan sonra tedavi edildikleri hastanelerde gözaltına alınan yaralı kardeşlerden Fadıl Şenyaşar, “öldürmek” ve “yaralamak” iddiaları ile tutuklanmıştı.
AKP’li Yıldız’ın ağabeyi Mehmet Şah Yıldız’ın da yaşamını yitirdiği olaya dair somut ifadeler ve görüntüler olmasına rağmen, Yıldız ailesinden kimseye dokunulmamış, 17 ay sonra Enver Yıldız koruma ordusu ile geldiği Urfa Adliyesi’nde tutuklanmıştı.
Hastanedeki saldırıya yer verilmedi
Savcılıkça olaydan 18 ay sonra hazırlanan iddianamede, Şenyaşarlar’a yönelik asıl saldırının yaşandığı hastane boyutu ise iddianame dışı bırakıldı. Hastanede maruz kaldığı saldırı sonucu yaşamını yitiren Esvet Şenyaşar’ın durumu iddianameye girmedi.
Hastane boyutuna ilişkin incelemenin devam ettiğinin belirtildiği iddianame, sunulduğu Urfa 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede tutuklu Fadıl Şenyaşar, yaralı kurtulan Ferit Şenyaşar’ın da aralarında olduğu 13 kişi, “öldürme, öldürmeye teşebbüs, yaralama, mala zarar verme, ateşli silah bulundurma” iddiaları ile suçlanıyor. İddianamede Fadıl ve Ferit Şenyaşar kardeşlerin yanı sıra AKP’li Yıldız’ın akrabaları olan Kenan, Abdurrahman, Mustafa, Nihat ve Süleyman Yıldız “müşteki şüpheli” olarak yer alırken, Enver, Ali, Mehmet ile İbrahim Yıldız, İbrahim Halil ve Mehmet Şimşek ise “şüpheli” olarak yer aldı.
Mahkeme iddianameyi kabulü ile davanın ilk duruşmasının 24 Mart 2020 tarihinde görülmesine karar verildi.
Kabul edilen iddianame hakkında mahkeme verdiği ilk kararda “kamu güvenliği” gerekçesi ile davanın başka bir yere nakledilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzakere yazılmasını kararlaştırdı.