Bu hafta değişik bir şey yapacağız. Bu hafta bana sadece bir kişinin mektubu ulaştı ya da daha doğru deyişle ulaşabildi. Bu fırsattan istifade, içerideki okurlarımızın meclise -HDP’nin meclis grubuna ve meclisin insan hakları komisyonuna- gönderdiği kimi mektuplara burada yer vereceğim. Haydi başlayalım:
Bandırma 2 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan İlyas Doğan 28 Şubat 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Ben müebbet hapse hükümlü biriyim ve 27 yıldır cezaevinde bulunuyorum. Ailem Adıyaman’da kalıyordu. 6 Şubat tarihinde yaşanan depremde kardeşim İrfan ve eşi Nuriye’yi ve onların çocukları Şiyar, Solin, Delila, Fatma ve Masal isimli yeğenlerimi, yine kız kardeşim Hüsniye ve oğlu Ali’yi kaybettim. Yani ailemden toplam sekiz kişiyi kaybetmiş bulunuyorum. Bundan üç ay önce de babam vefat etmişti. Şimdi Adıyaman’da sadece kız kardeşim Sakine var. Yaşanan bunca olay karşısında kendini yalnız, çaresiz ve sahipsiz hissediyor. Bu süreçte bana çok ihtiyacı var. O’nun yanında olmam gerekiyor. Ama benim mahpus olmam nedeniyle onun yanında olamıyor ve birbirimizin yaralarını saramıyoruz. Benim gibi mahpusların cezaları 6 ay ya da bir yıl ertelenemez mi? Af ya da ceza indirimi değil, erteleme istiyoruz! Umarım yaşanan bu acılardan daha iyi bir siyaset, daha iyi bir toplum ve daha büyük bir dayanışma ile çıkılır.”
* * *
Denizli D Tipi Cezaevi’nde bulunan Zekeriya Pala şöyle diyor: “Deprem bölgesinde anne, babalarını, çocuklarını ve sevdiklerini kaybeden mahpuslara acılarını sarmak üzere acilen bir ceza indirimi ya da af çıkarılmasını talep ediyoruz. Bu çağrımızı mecliste sık sık dile getirir misiniz?”
* * *
Giresun-Espiye L Tipi Cezaevi’nde bulunan Mehmet Acar, 29 Aralık 2022 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Temel ve evrensel bir hak olan sağlığa ve tedaviye erişme hakkımızı engelleyen ve yaşamımızı tehlikeye koyan, anayasa ve uluslararası anlaşmaların yasakladığı eziyet, işkence ve kötü muamele kapsamına giren, insan haysiyeti ve onuruyla bağdaşmayan keyfi ve hukuk dışı ‘ağız içi arama’ dayatması bir yıldan fazla bir süredir bulunduğumuz cezaevinde devam ediyor. Cezaevine girişte çıplak arama, tek tip elbise anlamına gelen tulum giydirme, haftada 10 saatlik sohbet hakkımızın tanınmaması, atelyelerden yararlanamama, yasaklı olmaması rağmen Kürtçe kitapların verilmemesi, adımıza koliyle gelen kimi kişisel eşyalarımızın verilmemesi gibi uygulamalara karşı açlık grevine başlayan mahpusların isimleri şöyledir: Enver Dönmez, Rıdvan Demir, Hebun Ulaş, Erinç Görgü, Fuat Taşkın, Ahmet Budak, Kadri Baysal, Ekrem Alaca, Baba Aktürk, Yahya Güneş, Ramazan Eroğlu, Ali Ulufer, Mehmet Acar, Adil Başaran, A.Vahap Işıklı, İlhan Turan, A.Selam Şeyhmuz, Aydın Koç ve Erkan Benli…”
* * *
Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan İsmail Oğraş, 20 Şubat 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Ben 29 Eylül 2015 günü tutuklandım. Van 4. Ağır Ceza tarafından bana verilen 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezası, 10 Ocak 2018 tarihinde İstinaf Mahkemesi tarafından onaylandı. Dosyam Ağustos 2019’dan bu yana Yargıtay’ın 16. Ceza Dairesi’nde bulunuyor. Avukatım olmadığı gibi, dosya ile ilgilenebilecek bir yakınım Ankara’da yok. Aldığım cezanın yatarı 72 ay olmasına rağmen, 82 aydır cezaevindeyim. Bu yüzden, hem Kasım 2021’de hem de Ocak 2022’de Yargıtay’daki temyiz hakkımdan vazgeçtiğimi belirten bir dilekçeyi Yargıtay’a gönderdim. Ancak yazdığım dilekçelere cevap alamadım. Evliyim. 3 çocuk babasıyım. Maddi ve manevi olarak zor durumdayım. Yargıtay’ın ilgili ceza dairesine durumumu iletmeniz mümkün mü acaba?”
* * *
Eskişehir H Tipi Cezaevi’nde kalmakta olan Mehmet Paksoy, 26 Ocak 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: Ben yargılandığım Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden toplam 16 yıl 8 ay hapis cezası aldım. Cezamın koşullu salıverme bölümünü 9 Şubat 2022 tarihi itibariyle doldurmuş bulunuyorum. Ancak o tarihten bu yana üç defa İdare ve Gözlem Kurulu’na çağrıldım ve her defasında iyi halli olmadığıma karar verildi. En son 18 Ocak 2023 günü durumumu değerlendiren İdare ve Gözlem Kurulu iyi halli olmadığıma karar verdiği gibi yeniden değerlendirme için bir yıl süre verdi. (Oysa yasaya göre her üç ayda bir yeniden değerlendirme yapmak zorundalar.) Cezaevi idaresinin bu haksız kararlarını her defasında yargıya taşıdım ve bu yolla hakkımı savunmaya devam edeceğim.”
* * *
Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Hayrettin Tomak, 1 Mart 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Benim yıllardır Amed iline sevk talebim keyfi biçimde reddediliyor. Benim küçük yaşta dört çocuğum var. Son yedi yılda biri kapalı görüş olmak üzere sadece dört defa çocuklarımı görebildim. 6 Şubat’taki deprem dolayısıyla halkımız büyük bir soykırıma maruz kaldı. Yaşamını yitirenler için Allah’tan rahmet; yaralılar için acil şifalar diliyorum. Birçok zaman bunu personelin hatası olarak gösterseler de, bence bize uygulanan politikalar, Adalet ve Sağlık Bakanlığı tarafından bilinçli bir şekilde uygulanıyor.”
* * *
Bu hafta bana gelen tek mektup ise İzmir-Şakran’dan: Şakran 1 nolu T Tipi Cezaevi’nde bulunan Diyaveddin Turhan, 27 Şubat 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Tarifi zor acılar arasında sallanıp duruyoruz. Hele bir sabah onbinlerin ölümüyle uyanmak insanın yüreğine sığmayan bir acıya neden oluyor. Neredeyse bizi yüz bin kat aşan bir acıya gark olmuş durumdayız. Tepeden tırnağa acıya kesmiş, acının merkez üssü olmuşuz adeta. En bayındır insanı bile enkaza çevirebilecek bir acıdır bu yaşadığımız. Yüzyılların kıyım ve kırımlarını depreştiren, kabuk bağlamış yaraları kanatan bir acı. İçerdeki insan böyle sarsılıyorsa, kim bilir dışarıda neler yaşanmıştır demekten kendimi alamıyorum. Çünkü olup biteni algı mühendislerinin onlarca filtreden geçirerek medyaya servis ettiği, içinde gerçek namına kırıntıların dahi bulunmadığı bültenlerden öğreniyoruz. Yani cezaevinde bir de haber kaynağı mahrumiyeti ve mahkumiyetiyle karşı karşıyayız. Sunumları, üslup ve tavırları mide bulandıran haber kaynakları. Ancak acılar yaman öğretir. Kendi hayati işlerinizi başkalarına havale etmeyin diyor acılar. Enkazlarda parçalanmış canlarımız sesleniyor: kaderinizi elinize alın. Acıdan acıya savrulmanın çaresi bu seste gizli.”
MEKTUBU GELENLER:
——————————–
İlyas Doğan – Bandırma 2 nolu T Tipi Cezaevi
Zekeriya Pala – Denizli D Tipi Cezaevi
Hüseyin Özen – Edirne F Tipi Cezaevi
Nevzat Özer – Edirne F Tipi Cezaevi
Mehmet Paksoy – Eskişehir H Tipi Cezaevi
Mehmet Acar – Espiye L Tipi Cezaevi
Mehmet Karahan – Silivri 9 nolu Kapalı Cezaevi
Diyaveddin Turhan – Şakran 1 nolu T Tipi Cezaevi
Hayrettin Tomak – Tekirdağ 2 nolu F Tipi Cezaevi
İsmail Oğraş – Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi