İçeride nefes almakta bile zorlanıyoruz

İÇERİDEN/HÜSEYİN AYKOL

Tarsus Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan gazeteci arkadaşlarımızdan Özlem Seyhan, 24 Nisan 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Diyarbakır’daki gazeteci arkadaşlarımızın iddianamesi kabul edildi, ilk duruşmaları da Temmuz ayında. İlk duruşmada hepsi tahliye olur artık. Beklentim bu yönde yani. Gazetecilik ateşten bir gömlek bu ülkede. Ben de son zamanlarda yaşanan bazı hususları sizinle kısaca paylaşayım:

Değişim var ama olumsuz yönde. Olumlu şeyler raflara kaldırılmış adeta. Keyfi haller dur durak bilmiyor. Tahliye olamayan arkadaşlarımız var. Sağlık sorunu olanlar, anneler var ve sayıları artıyor. Yine hamile bir genç kadın arkadaşımız var yanımızda. Mahkemesi Mayıs sonunda. Bakalım ne olacak? Deprem sonrası cezaevlerinde doluluk yaşandı; haliyle bizi de zorluyor. İki koğuşuz. Her koğuşta 18-19 kişi kalıyor. Bazen nefes almak bile güçleşiyor.

Buranın iklimini daha önce yazmıştım size; nem ve sıcak cehennem misali. Sıcaklar bu yıl erken geldi. Nasıl olacak bilemiyoruz. Kalabalık, sıcaklar, sürekli gelen sürgünler var. Sevk yazan arkadaşlarımız var ama hep ret cevapları veriliyor. Ortak etkinlikler yok, kurslar yok. Öylece koğuşlarda tıkılı kalmışız. Anne olan arkadaşlarımız epey zorlanıyor. Ortak etkinlikler, değişik yüzler görmek, sohbet etmek açısından iyi oluyordu. Güvenlik nedeniyle izin verilmiyor. Bakanlık dahil birçok yere yazıyoruz ama sonuç yok. Her şey dönüp dolaşıp cezaevleri idare gözlem kurullarının kararlarına kalıyor.

Haftalık telefon görüşleri bizler için 10 dakika. Ne kadar kontrollü konuşsak da yetmiyor. Kabinlerin koğuşlara getirilmesiyle beraber adlilere 30 dakikalık görüntülü konuşma hakkı verildi. Dahası o hafta görüşçüsü gelmediyse, bir 30 dakika daha görüşme hakkı var. Bayram ve özel durumlarda da 30 dakika daha var. Böylece onlar 90 dakikaya kadar görüntülü konuşabilirken, bizler sadece 10 dakika görüntüsüz telefon görüşmesi yapabiliyoruz. Bu ve buna benzer sorunlarımıza yönelik çözüm taleplerimizin karşılığı seçim sonrasına bırakılmış durumda. Umarız seçimler olumlu şekilde sonuçlanır ve hem içerisi hem dışarısı için olumlu adımlar atılmaya başlanır.”

Yıllardır kaldığı Edirne F Tipi Cezaevi’nden İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’ne sürgün edilen Hasan Yıldız, 24 Nisan 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Bizlerin durumundan haberiniz var zaten. Her birimizi Edirne’den bir başka yere gönderdiler. Ben ve Aytunç aynı kampüs içinde iki ayrı hapishaneyiz ama başka şehirdeki cezaevindeymiş gibi ancak mektupla haberleşebiliyoruz. Aytunç yoldaş biliyorsundur; tahliyesini bekliyor. 22 Ağustos günü tahliye olması gerekiyor. Gerçi şimdi bir de kurula çıkarma usulü başlattılar.

Birçok arkadaşın tahliyesini 3 ya da 6 ay erteleyebiliyorlar. İnfaz yakmalar da arttı son yıllarda. Buraya geldikten sonra bana Edirne’de verilen üç hücre cezası yüzünden benim infazımı da yaktılar. Bu yüzden 6 yıl daha fazla yatmam gerekecek. Burada 6 kişi kalıyoruz. Haydar Sönmez, benden sonra buraya geldi. Onunla Erzurum’dan tanışıyorduk zaten. Orada 8-9 yıl birlikte kalmıştık. Diğer dostlar da az-çok tanıdık kişiler. Ortamımız gayet iyi. Altı kişiyle biraz dar oluyor ama ben bu durumdan memnunum. Bence üç kişilik tecrit koşullarından daha iyi.

Bugün bayramın ikinci günü. Dışarısını bilmiyorum ama içeriye bayramın pek etkisi olmuyor. Gerçi dışarıda da ekonomik kriz yüzünden insanların yüzünün gülmediğini biliyoruz. Deprem bölgesinde ise ayrı bir çile yaşanıyor olmalı. Deprem olduğunda bizler de içeride epey kaygılanmıştık. Benim gibi birçok arkadaşın ailesi deprem bölgesindeydi. İlk deprem Antep’in yanı başında olunca, Antep de tamamen yıkılmıştır diye düşünmüştüm. Buradan her iki depremden sonra da telefon edebildik. Antep’te Nurdağı ve Islahiye yıkılmış. İl merkezinde ise fazla sorun yokmuş. Benim aile merkezde yaşıyordu. Bizden kimseye bir şey olmamış. Ancak buradaki Kürt arkadaşların akrabalarından pek çok kişinin öldüğünü duyduk ve çok üzüldük.

Seçimlere pek bir zaman kalmadı. Eğer normal geçen bir seçim olursa, Erdoğan’ın kaybedeceği kesin. İlk turda olmasa bile ikinci turda Kılıçdaroğlu kazanır. Ancak bu seçimde her ihtimali değerlendirmekte fayda var. Her türlü hile yapılacak gibi geliyor bana. Eğer normal bir seçim olmazsa, çok sıkıntılı günler hepimizi bekliyor olacak!”

İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Haydar Sönmez’in 19 Nisan 2023 tarihli mektubu 3 Mayıs 2023 günü postaya verilmiş. Yani acele etmeye gerek yok denilmiş herhalde. Mektubunda şöyle diyor: “Şu anda bir hücrede 6 kişi kalıyoruz. Daha önce Erzurum’da birlikte kaldığımız Hasan Yıldız ile Ali Ekber Kalender de yanımızda. Diğer üç arkadaş ise MLKP davasından. Buradaki sorunlarımızdan bazıları şöyle: 1. Pandemi öncesi devrimci tutsaklar birbirine yakın hücrelerde A Blok’ta kalırken, şimdi birbirinden uzak yerlere konulmuş. 2. Haftalık sohbet hakkımız 10 saat olmasına rağmen şimdi sadece 2 saat olarak uygulanıyor. 3. Pandemi öncesi 3 defa 80’er dakika olan spor hakkı, haftada bir defa ve 40 dakika olarak uygulanıyor. 4. Pandemi öncesi toplatması olmayan tüm yayın ve gazeteler içeriye verilirken; şimdi Yeni Yaşam, Evrensel gibi günlük gazeteler ve sosyalist dergiler yasaklanmış durumda. 5. İstediğimiz kimi televizyon kanallarının yayını merkezi sisteme verilmiyor. 6. Dış dünyada önemli bir haber kaynağı olan internetten alınmış çıktıları içeriye vermiyorlar. 7. Daha önce elimizdeki kısa dalga radyoları toplamışlardı. Şimdi basit FM frekanslı radyolara muhtaç hale getirilmiş durumdayız.

Arkadaş ziyaretçi hakkımızı 18 yıldır kullanıyorduk. Yıllardır ziyaretimize gelmekte olan kimi arkadaşlarımız sakıncalı bulunarak ziyaretleri engellenmeye başlandı. 9. Ziyaretçilerimize tacize varan aramalar yapılıyor. Bu yüzden gerginlik yaşanıyor. 10. Son dönemlerde hücrelere yönelik aramaların sayısında keyfi bir artış var. 11. Kapalı ve açık görüş süremiz 1.5 saat olmasına rağmen, bu sürenin altında görüş yapabiliyoruz. 12. Görüntülü telefon sistemi kurulmadı. Görüntüsüz telefon süremiz, diğerleri için 30 dakika iken, bizimkisi 10 dakika olarak devam ediyor. 14. Ziyaretçilerimizin gönderdiği birçok eşya keyfi nedenlerle içeriye verilmiyor. 15. Posta hizmetlerine sürekli olarak uçuk zamlar geliyor. 16. Normal mektuplar tarafımıza ulaştırılmıyor.”