Cumartesi Anneleri 31 yıl önce askerler tarafından işkenceyle katledilen ve dosyası zaman aşımına uğrayan İbrahim Demir ve Agit Akipa’nın faillerinin yargılanmasını istedi
Cumartesi Anneleri/İnsanları, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle sürdürdükleri eylemin 924’üncüsü online olarak gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde Şirnex’in Xezex (İdil) ilçesine bağlı Xenduk köyünde 12 Aralık 1991 tarihinde askerler tarafından gözaltına alınan ve daha sonra işkenceyle katledilen İbrahim Demir (36) ve Agit Akipa’nın (39) akıbeti soruldu. Yaşanan süreci Akipa’nın torunu Hediye Akipa anlattı.
Devletin kendi koruması altındaki insanlara karşı işlenen suçlardaki sorumluluğunu hatırlatan Hediye Akipa, geçmişten günümüze yaşanan kayıpların bulunmasının devlet makamları tarafından engellendiğini belirtti
‘Yerleşim yerlerine el konuldu’
Dedesinin ve dedesinin arkadaşı olan İbrahim Demir’in katledilme sürecini anlatan Akipa, o dönem köyde köylüler üzerinde ağır koruculaştırma baskısı olduğunu ve köyün her zaman asker kontrolünde olduğunu belirtti. Dedesinin o dönem köyün muhtarı olduğunu hatırlatan torun Akipa, askerlerin köyde bulunan okul dahil tüm yerleşim yerlerine el koyduğunu ve adeta karakola çevirdiğini söyledi. Dedesi ve arkadaşının bu duruma tepki göstermek için Kaymakamlığa ve İçişleri Bakanlığı’na başvurduğunu ifade eden torun Akipa, bu başvurudan sonra baskıların daha da arttığını kaydetti. 12 Aralık 1991 tarihinde dedesi ve arkadaşı Demir’in Xezex’deki bir taziyeden evlerine dönerken yolda Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı’na bağlı askerler tarafından durdurularak gözaltına alındığını aktardı.
Mağarada cansız bedenler bulundu
Gözaltı haberine alan ailelerin Jandarma Karakolu’na gittiğini fakat askerlerin ailelere “Onları hiç görmedik” dediğini belirten torun Akipa, karakolda bulunan bir askerin ailelere gizlice “Mağaralara gidin” dediğini aktardı. Bunun üzerine aileler ve köylülerin askerin işaret ettiği bölgeyi karış karış aradığını ve bu arama sonucunda 13 Aralık 1991 günü girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaşıldığını söyleyen Akipa, yargı sürecinin daha sonra başladığını aktardı.
Zamanaşımı gerekçe gösterildi
Olay hakkında başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Piyade Bölük Komutanı Üsteğmen ve ilgili er ve erbaşların “adam öldürme” suçundan şüpheli olduğuna kanaat getirdiğini belirten Torun Akipa, sonrasında yaşanan yargı sürecini ise şu sözlerle aktardı: “Bunun üzerine 18 Aralık 1991 tarihinde soruşturma açma izni almak için dosyayı Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu’na gönderdi. Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu 20 Mayıs 1992 tarihinde ‘men’i muhakeme’ (yeterli delilin olmaması) kararı vererek şüphelilerin yargılanmasını engelledi. 2011 yılında aileler, avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na tekrar başvuruda bulundu. Yeni bir soruşturma başlatan savcılık dosyaya ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Ancak bütün kurumlar arşivlerinde herhangi bir dosya, bilgi veya belgeye rastlamadıklarını bildirdi. Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında ‘görevi görevi kötüye kullanmaktan’ tan soruşturma başlattı. Ancak yürütülen soruşturmalardan bir sonuç alınamadı. Sonuçta dosya zamanaşımı gerekçe gösterilerek kapatıldı.”
‘Davanın peşinin bırakmayacağım’
Akipa, sözlerini yargı makamlarına şu sözlerle seslenerek sonlandırdı: “Demir ve Akipa dosyasında adaleti sağlama görevinizi yerine getirin.”
Katledilen Agit Akipa’nın eşi Fatma Akipa ise, yaşadığı sürece bu davanın peşini bırakmayacağını ifade etti.