İBB Bilimsel Danışma Kurulu, kentte salgının geldiği aşamayı anlatan bir rapor yayımladı. Raporda normalleşme sürecinin şeffaflık içinde yürütülmesi istendi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Bilimsel Danışma Kurulu, koronovirüs salgınına ilişkin “İstanbul İçin Açılmanın Aşamaları” adlı bir rapor yayımladı. Raporda, ölüm sayılarında Türkiye genelinde bir azalma olduğu ancak İstanbul’a dair sağlıklı verinin bulunmadığı belirtildi.
Toplum bilgilendirilmeli
Toplumun sık sık bilgilendirilerek şeffaflık kuralının hayata geçirilmesinin önemine değinilen raporda, “Kovid-19 pandemisinde belirli bir aşamaya gelinmiştir. Tekrar normal hayata dönme süreci aşamalı olarak, hem ulusal hem de yerel düzeyde ve halk sağlığı biliminin ilkeleri doğrultusunda planlanması ve her yeni normalleşmeye yakınlaşma adımını dikkatle değerlendirip yeni aşamaya belirli şartları sağlamadan geçilmemesi gerekir. Yeniden açılma sürecinde yaşanacak olumsuzluklar, Kovid-19 olgularında yeniden artışa yol açma tehlikesi taşımaktadır. Bu nedenle atılacak her adım, bugüne kadar harcanan onca emeğin ve çabanın boşa gitmemesi, tekrardan başa dönmemek için son derece önemlidir” denildi.
Normalleşme sürecine ilişkin ise, raporda Sağlık Bakanlığına şu öneriler yapıldı:
“Büyük ölçekte olan, geniş kitleleri etkileyebilen açılmalar, aşamalı olarak yapılmalı, her bir adımın etkisinin net bir biçimde görülebilmesi için iki haftalık izleme süresinden sonra bir sonraki aşamaya geçilmelidir. Ayrıca geçişler iki yönlü bir süreç olmalı ve gerektiğinde hızla geri adım atılmalıdır. Yeniden açılmada en düşük riskli etkinliklerden, nüfus yoğunluğu düşük olan bölgelerden ve en düşük riskli yaş gruplardan başlanmalıdır. Bu nedenle, ilk olarak insanların fiziksel mesafe kuralına uyarak kamusal alanların kullanmaya başlaması, ama diğer yandan bar, lokanta, okul, temel olmayan ürünlerin satış yerleri gibi yüksek derecede temas içeren yerler daha ileri bir tarihe bırakılmalıdır.”
İstanbul’a özgün bir program
İstanbul’un önemli büyüklükte bir nüfusa sahip olması ve salgından en çok etkilenen il olması nedeniyle ayrı bir normalleşme programına sahip olması gerektiği vurgulanan raporda, “Konuyla ilgili yetkin kuruluşlar ve bilim dünyası tarafından önerilen bilimsel ölçütler temelinde il düzeyindeki adımların öngörülmesi amaçlanmıştır. Salgının yaklaşık 1. ayında (10 Nisan) İstanbul’daki vaka sayısının toplam vaka sayısının yüzde 60’ı olduğu ifade edilmiştir. Bugün vaka sayısının yüzde 60’dan daha fazla olduğu tahmin edilmektedir” ifadeleri kullanıldı.
Raporda, jkesin olguların en az yüzde 60’nın oluştuğu belirtilen İstanbul için yeniden açılma sürecinde yerel yönetime bilgi verilmesi ve görüşünün alınmasının çok önemli olduğu vurgulandı. Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) olası olgu tanımına uygun kesin ve doğru verilerin İstanbul için her gün verilmesi gerektiğinin altı çizilerek, bu verilerin diğer şehirler için de ulaşılabilir olması gerektiği kaydedildi.
Salgının durumu
Türkiye genelinde seçilmiş bazı verilerin rutin olarak açıklanması yanında İstanbul’a dair neredeyse hiçbir verinin mevcut olmadığı ifade edilen raporda, “Eldeki kısıtlı veriler üzerinden yapılan değerlendirmeyle kriterlerin karşılanıp karşılanmadığı incelendiğinde, yeni olgu sayısında Türkiye genelinde Nisan ayı ortalarından itibaren azalmanın başladığı ancak Mayıs ayının 2. haftası salgının büyümesinin durduğu gözlenmektedir. Diğer bir kriter olan ölüm sayılarında azalma, Türkiye genelinde söz konusudur ancak yine İstanbul’a dair bir veri mevcut değildir. Ancak İBB Mezarlıklar Müdürlüğünün verilerinden hareketle yapılan değerlendirmelere göre, son 14 günde İstanbul’daki ölüm sayısında azalma görülmektedir. Diğer bir kriterde bahsedilen sağlık çalışanları arasında hastalanma sıklığı da bilinmemektedir” denildi.
HABER MERKEZİ