Kürt gazeteciler ve siyasetçilere dönük 9 ilde gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan 141 kişiden 25’i tutuklandı. Operasyonun AKP’nin seçim çalışması olduğunu belirten HDP Eş Genel Başkanı Temelli, ‘Bu adaletsizliğin, hukuksuzluğun hesabını soracağız’ dedi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 9 Ekim sabah saatlerinde gazeteci ve siyasetçilere yönelik operasyonlar kapsamında gözaltına alınan 140 kişinin tamamının ifade işlemleri önceki gün tamamlandı. Gözaltına alınanlardan gazeteci Kibriye Evren, HDP Diyarbakır İl Eş Başkanı Mehmet Şerif Çamcı, DTK Eş Başkanlık Divanı üyesi Eda Bazencir’in de aralarında bulunduğu 25 kişi tutuklandı. Operasyon kapsamında gözaltına alınan gazetemiz editörü Semiha Alankuş, gazeteciler Abdurrahman Gök, Lezgin Akdeniz, Cihan Ölmez, Esra Solin Dal, Mehmet Akdoğan’ın da aralarında bulunduğu diğer isimler ise savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ve HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, gözaltındakilerin ifade işlemleri sürerken Diyarbakır Adliyesi önünde gözaltındaki yakınları için bekleyen aileleri ziyaret ederek açıklamalarda bulundu. Temelli, “İnanıyorum ki içerdeki mahkeme de şaşkınlık halindedir. Önüne gelen dosyaların ne olduğu belirsiz. Arkadaşlarımızı tutuklamaya sevk etmiş savcı, fakat niçin tutuklanacakları bile belli değildir. Bu denli boş, bu denli anlamsız, ifadesi mümkün olmayan bir süreci burada yaşıyoruz” dedi.
‘Kayyumcu zihniyet’
Yapılan operasyonun AKP’nin yerel seçim kampanyasının ürünü olduğunu belirten Temelli, “AKP iktidarı, Erdoğan bir seçim kampanyası yürütüyor. HDP’yi düşmanlaştırarak, HDP için emeğini veren çalışan, halkı için çalışan arkadaşlarımızı suçlu göstererek, sanıyor ki bu kayyumcu zihniyetini burada devam ettirecek. Ettiremeyeceğini defalarca söyledik” diye konuştu.
‘Hesabını soracağız’
Yargıçlara seslenen Temelli, şunları söyledi: “Ben bu gün siyaseten ahlaken halen doğru yerde duran siyasetçilere, yargıçlara sesleniyorum: Artık bu ülkede birçok şeyi düzeltme zamanı gelmiştir. İlk adımın da bu adalet saraylarından, mahkeme salonlarından atılmasını istiyoruz. Arkadaşlarımızı bir an önce özgürlüklerine kavuşması gerekir. Arkadaşlarımıza sahip çıkıyoruz. Tüm bu adaletsizliğin, hukuksuzluğun hesabını da soracağımızı bir kez daha dile getiriyoruz.”
Ne olmuştu?
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 9 Ekim sabahı Kürt siyasetçi ve gazetecilere dönük başlatılan operasyonlarda 9 ilde 180’in üzerinde adrese polis baskını düzenlenmiş ve aralarında gazeteciler, HDP, DTK, DBP ve TJA üye ve yöneticilerinin bulunduğu 140 kişi 3 gün içinde gözaltına alınmıştı. Operasyonun, 19 Eylül’de yapılan “İsimsiz ihbar” ve 12 Eylül’de “FİRAR” isimli gizli tanığın beyanları sonucu başlatıldığı ortaya çıktı. Gözaltına alınanlardan arasında bulunan bir kişinin ifade tutanağında, 19 Eylül 2018 tarihinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik ŞubeMüdürlüğü’ne yapılan 2037860 sayılı ihbar telefonu üzerine operasyon başladığı öğrenilmişti. İsim verilmeyen söz konusu ihbarda şu ifadeler yer almıştı: “Kolay gelsin. Kcklılar bişeyler yapıyor abi. Gizli toplantılar yapıyular. Iraka kandile arbile gidip geliyolar. Bazen pasaportla bazen kaçak gidip geliyular. Orda toplantı yapıp emirleri türkiyeye getiriyolar. Avrupayada gidip toplantı yapıyolar. Diyarbakırda çok fazla evleri var. bu evlerde gizli toplantılar yapıyolar. Durdurun bunları adım gizli kalsın.” (İhbarcının ifadelerindeki yazım yanlışları kendisine aittir.) Savcılık, ihbarla birlikte yapılan operasyonu 12 Eylül 2018 tarihinde “FİRAR” isimli gizli tanığın beyanlarına da dayandırmıştı. Gizli tanık halka açık HDP ve DBP binalarında “kozmik odalar olduğunu” iddia etmişti. Operasyonda tutuklanan biri gazeteci ve 24 Kürt siyasetçinin isimleri şöyle: Abbas Aslan, Adnan Akgül, Aliye Tok, Behçet İne, Celal Yoldaş, Cengiz Sökme, Edanur Bazencir, Elif Haran, Hasret Alp, Hülya Biçen, Kibriye Evren, Kumru Tokay, Mehmet Temizyüz, Mehtap Metin, Mekiye Ormancı, Müslime Kalkan, Nevriye Çur, Nimettullah Yürek, Pınar Işık, Rıfat Roni, Sema Koç, Sercan Doğan, Mehmet Şerif Çamçı, Zelal Bilgin, Mehmet Akın.
Polis darp etti, 4 gün yoğun bakımda kaldı
Kürt siyasetçiler ve gazetecilere operasyon kapsamında Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi 5 Nisan Mahallesi’nde gece 00.30 sularında 25 yaşlarındaki Azad Başeğmez’in evine baskın düzenleyen polislerin Başeğmez’i darp ettiği ve ağır yaralanan Başeğmez’in 4 gün boyunca Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Ünitesi yoğun bakımında tutulduğu ortaya çıktı. Başeğmez’in önceki gün akşam yoğun bakım ünitesinden çıkartıldığı öğrenildi. Hastanede tedavisi devam eden Başeğmez’in karnına aldığı darbelerden kaynaklı akciğer ve dalağında zedelenme olduğu belirtildi. Başeğmez ile aynı sokakta yaşayan komşuları ev baskını öncesi polislerin mahalleyi kuşattıklarını ve sokakta bulunanlara “burayı terk edin, evlerinize gidin, burada çatışma çıkacak” dediklerini söyledi. Polislerin Başeğmez’i önce yaralı haliyle emniyete götürdüğünü söyleyen kuzeni Ş.B., “Bizim haberimiz çok sonradan oldu. Alıp o haliyle emniyete götürmüşler, gözaltına almışlar. Azad’ın bayılmasından sonra durumun ciddi olduğunu anlayıp öyle hastaneye götürmüşler ama acilin içine atıp çıkmışlar. Ölmüş mü kalmış mı umurlarında değil tabi, her gün onlarca genç bu hale getiriliyor. Kuzenim zamanında hastaneye götürülmese başka bir şey de olabilirdi” dedi.
HABER MERKEZİ