HRW tarafından hazırlanan 2023 raporunda Türkiye’de özelliklere muhaliflere yönelik saldırıların arttığına yer verilerek, AKP’nin seçimlerin etkisi ile baskısını arttırdığı belirtildi
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından açıklanan 2023 raporunda Türkiye’ye dair çapıcı değerlendirmeler yapıldı. Rapora, seçimlere dikkat çekilerek AKP iktidarının baskıları arttırdığı vurgulandı.
HRW raporunda Türkiye’deki durumu ifade özgürlüğü, kadın hakları, muhalefete baskı ve LGBTİ+ hakları gibi başlıklar altında incelenirken, Türkiye bölümünün giriş kısmında, 2023’ün ilk yarısında yapılması planlanan seçimlere atıfta bulunuldu. Seçimlerden önce AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, “otoriter hükümetinin düzenli olarak hükümet karşıtı olarak algılanan kişileri hedef aldığı, medya ve yargı üzerinde güçlü denetim uyguladığı” belirtildi .
Basına baskı arttı: En az 65 gazeteci tutuklu
VOA Türkçe’de yer alan raporda, Türkiye’de basına yönelik baskıların arttığı vurgulanarak, Türkiye’de bağımsız medyanın daha çok online platformlar aracılığıyla faaliyet gösterdiği ancak yetkililerin düzenli olarak eleştirel içeriğin kaldırılması talebinde bulunduğu belirtildi. Rapor hazırlandığı sırada Türkiye’de en az 65 gazetecinin ve medya çalışanının yargılama öncesi gözaltında olduğu ve yaptıkları gazetecilik ya da medya bağlantısı sebebiyle “terör” suçlarından hapis cezası aldıkları belirtildi.
Sansür yasası hatırlatıldı
RTÜK’ün sık sık AKP’yi eleştiren az sayıdaki televizyon kanallarının yayınlarına keyfi cezalar verdiği ve bu kanalların yayınlarının zaman zaman geçici olarak durdurulduğu belirtilen raporda, Ekim ayında yapılan yasa değişiklikleriyle devreye giren ve tartışma yaratan dezenformasyon yasasının 2023 seçimlerinden önce özellikle endişe yarattığı belirtildi.
Kadın kazanımlarına saldırılar arttı
Kadınların saldırıların hedefinde olduğu belirtilen raporda, Türkiye’nin 2021 yılında, İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Avrupa Konseyi Kadınlara Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Yasası’ndan çekildiği hatırlatıldı. Kadın hakları örgütleri ve muhalif siyasi partilerinin yaptıkları itirazın ardından da Türkiye’de yüksek mahkemenin sözleşmeden çekilme kararının kanun çerçevesinde olduğuna hükmederek tartışmalı bir karar aldığı belirtildi. Yine raporda, Türkiye’de kadınlara etkili koruma sağlama konusunda yaşanan zorlukların aile içi şiddet verilerine de yansıdığı kaydedildi. İçişleri Bakanlığı verilerine göre 2021 yılında 307 kadının öldürüldüğü belirtildi.
Hukuk hiçe sayıldı
Osman Kavala’nın tutukluluğuna değinilen raporda, Kavala’nın 2017’den bu yana keyfi şekilde gözaltında tutulduğu, Erdoğan’ın Kavala aleyhinde çok sayıda kamuoyuna yönelik konuşma yaptığı ve davanın Türkiye’deki mahkemeler üzerindeki “yüksek düzeyde siyasi denetimin olduğunu gösterdiği” tespitine yer verildi. Kavala ve Gezi davasında yargılanan diğer kişilerle ilgili kararlarda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararının uygulanmaması sonucu Türkiye hakkında Avrupa Konseyi’nin ihlal prosedürü başlatmasının hiçe sayıldığı vurgulandı.
Taksim saldırısı vurgulandı
Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye ile Federe Kurdistan Bölgesi’ne yönelik saldırılarının arttığı vurgulanan raporda, 13 Kasım’da altı kişinin hayatını kaybettiği İstanbul’daki bombalı saldırıdan hükümetin PKK’yi sorumlu tuttuğu ancak PKK’nin bunu yalanladığı hatırlatıldı. Raporda Erdoğan’ın Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin desteklediği Suriye Demokratik Güçleri’ne karşı bir askeri operasyon daha düzenleyeceği yönündeki açıklamalarına yer verildi.
HDP hedefte
HDP’li milletvekillerine yönelik saldırılara da değinilen raporda, HDP’nin eski milletvekillerinin ve belediye başkanlarının cezaevinde olmaya devam ettiği ve bu kişilerin konuşma ve sosyal medya paylaşımı gibi şiddet içermeyen meşru siyasi faaliyetleri sebebiyle “terör” suçlarıyla suçlanarak hapis cezası aldıkları belirtildi. Yine HDP eski eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ bu kapsamda değerlendirilerek HDP’ye açılan kapatma davasına değinildi.
LGBT İ+’lara nefret söylemi arttı
Raporda bir diğer dikkat çekici başlık da AKP’nin 2023 seçimleri öncesinde gittikçe artan bir dozda ve toplumu da kutuplaştıracak şekilde LGBT İ+ karşıtı nefret söylemini desteklemeye hazır olduğunun belirtilmesi oldu. Raporda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun en az beş kez doğrudan LGBTİ+ karşıtı içeriğe sahip konuşmalar yaptığı belirtildi.
Mülteciler sınır dışı tehdidi altında
Raporun Suriye ile ilgili bölümünde de Türkiye’ye yer verilerek, Suriye’deki güvensiz ortama karşın Türkiye ve Lübnan’daki Suriyeli mültecilerin 2022 yılında ülkelerine dönmeye çalıştığına dikkat çekildi. Türkiye’de yaklaşık 4 milyon Suriyelinin bulunduğunun anımsatıldığı raporda, geçen yıl içerisinde özellikle mülteci karşıtı ve mültecilerin ülkelerine gönderilmesi yönünde söylemlerin arttığı kaydedildi. Raporda, “Göçmen karşıtlığının bu denli arttığı bir ortamda Türkiye, yüzlerce Suriyeliyi hukuka aykırı bir şekilde sınır dışı ediyor” denildi.
HABER MERKEZİ