HRW, 2019 Dünya Raporu’nu açıkladı. 100’den fazla ülkedeki ihlallerin gözden geçirildiği raporda Türkiye’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın OHAL sonrasında da baskıcı yönetiminin sona ermediği belirtildi.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) 2019 Dünya Raporu’nu açıkladı. 674 sayfalık Dünya Raporu’nun 29’uncu baskısında, İnsan Hakları İzleme Örgütü 100’den fazla ülkedeki insan hakları uygulamalarını gözden geçiriyor. Genel Direktör Kenneth Roth, rapora yazdığı giriş makalesinde, birçok ülkede nefret ve hoşgörüsüzlük tohumları saçan popülistlerin dirençle karşılaştığını belirtiyor.
Türkiye’de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Olağanüstü Hal (OHAL) sonrasında da baskıcı yönetiminin sona ermediğini belirtti. “Muhaliflerin uyduruk terör suçlamalarıyla uzun süreli ve keyfi olarak tutuklanması, Türkiye’nin normali olmuş durumda” denilen raporda, “Türkiye’nin 2018 Haziranında yapılan meclis ve cumhurbaşkanlığı seçimleri medyanın sansürlendiği, bazı milletvekillerinin ve bir cumhurbaşkanı adayının hapiste tutulduğu bir ortamda yapıldı. Erdoğan’ın AKP’nin güçsüzleştirilmiş meclisteki üstünlüğünü bir ittifak vasıtasıyla muhafaza etti. Ve Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçildiği seçimlerle birlikte 2017 yılında yapılan referandumda onaylanan Türkiye’nin başkanlık sistemi tam olarak yürürlüğe girmiş oldu” diye ifade edildi.
‘Mahkemeler bağımsız değil’
Raporun devamında Türkiye ile ilgili şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’de mahkemeler bağımsız değil ve yetkili makamlar eleştirel sesleri ve muhalifleri terör suçlamalarıyla uyduruk soruşturmalara ve davalara maruz bırakırken, mahkemeler de onları hapse tıkmaktan hiç gocunmuyor. Terörle mücadele yasalarının istismar edilerek, hükümete muhalif kişi ve kesimlere karşı yaygın bir şekilde kullanılması, 2016 askeri darbe girişiminin sorumlularının yargılanması yönündeki meşru çabaları baltaladı.Gazetecilere siyasi saiklerle açılmış çok sayıda dava, 2018 yılında mahkumiyetle sonuçlandı. Bir mahkeme tanınmış yazarlar Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ı, şiddeti savunmayan ama mahkemenin hükümeti devirmeye teşebbüs ettiğine karar verdiği yorum yazıları nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti.
Yetkili makamlar insan hakları savunucularını hedef almaya hız verdiler. Bunların arasında İstanbul’da 2013 yılında gerçekleşen ve Gezi Protestoları olarak bilinen eylemlere odaklanan yeni bir soruşturma da vardı. Soruşturulanların başında haksız bir şekilde hapiste tutulan iş insanı ve bir kültür örgütünün lideri Osman Kavala yer alıyordu.
Demirtaş kararı hiçe sayıldı
Hükümet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin muhalif politikacı Selahattin Demirtaş’ın tahliyesi yönünde verdiği bir kararı hiçe saydı. Demirtaş iki yıldan beri başka milletvekilleri ve Kürt yanlısı partilerden seçilmiş belediye başkanlarıyla birlikte, keyfi bir şekilde hapiste tutuluyordu. 2019 Mart’ında yapılacak yerel seçimler öncesinde, ülkenin güneydoğusunda yerel demokrasi askıya alınmış durumda. Hükümet, Kürt nüfusun seçtiği temsilcileri görevden aldıktan sonra, bölgedeki 94 belediyenin kontrolünü kendi eline aldı.
2019 Dünya raporu ayrıca Türkiye’de barışçıl gösteri ve toplanma haklarına getirilen kısıtlamaları, akademik özgürlüklere yönelik saldırıları ve polis gözetimi altında işkence yapıldığına ilişkin iddiaların soruşturulmamasını da ele alıyor. Türkiye, dünyadaki en çok mülteciye ev sahipliği yapan ülke olmaya devam ediyor.”
HABER MERKEZİ