Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 13’üncü yılında ilk olarak mezarı başında sonrasında vurulduğu yerde anıldı
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 19 Ocak 2007’de tetikçi Ogün Samast tarafından öldürülmesinin 13’üncü yıldönümünde mezarı başında anıldı. Zeytinburnu Balıklı Ermeni Mezarlığı’ndaki kabri başında düzenlenen anma törenine Dink’in eşi Rakel, oğlu Arat, kızları Sera ve Delal Dink, dostları, sevenleri, Agos gazetesi çalışanları ve çok sayıda kişi katıldı.
Dink’in mezarı başında tütsüler yakıldı. Anmaya gelenler tek tek mezara çiçekler bırakarak dualar okudu. Ardından düzenlenen ayinle mezarı başındaki anma son buldu.
AGOS’un önünde anılıyor
Mezarındaki anmadan sonra Hrant Dink için saat 15.00’da suikaste uğradığı Osmanbey’deki Agos Gazetesi’nin eski merkezinin bulunduğu Sebat Apartmanı önünde anma etkinlikleri düzenleniyor. Anma alanında yapılan konuşmada, “Hrant için adalet, bu cinayetin üstünü örtenler, Hrant’ı hedef tahtasına oturtanlar bu cinayetin üstünü örtenlerdir” denildi.
Bina önünde, “13 yıl geçti, utanmak için geç değil. Hepimiz Hrant’ız hepimiz, Ermeniyiz”, “Katilleri koruyan cinayete ortaktır. Biz bitti demeden bu dava bitmez”, “Yaşasın halkların kardeşliği” ve “Öldür diyenler yargılansın” sloganları atıldı.
Demirtaş’a selam
Törende Silivri Cezaevi’nde bulunun, önceki dönem HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a selam gönderilirken, “Barış için bir arada yaşam için mücadele eden herkese selam olsun” ifadesi kullanıldı. 24 Nisan 2011’de askerlik hizmetini ifa ederken kazara öldürüldüğü iddia edilen Sevag Balıkçı da törende anılırken, “Seval Balıkçı zorunlu askerliğini yaparken nefret cinayette öldürüldü. Hrant gibi davanın üstü kapatılmak istendi. 9 yıl sonra katil 16 yıl ceza aldı. Tutuklandı. Adalet yerini bulmadı. Hrant’ı da öldüren o karanlık zihniyet sürüyor” denildi.
Yusuf Ekinci’nin oğlu konuştu
1994’te öldürülen avukat Yusuf Ekinci’nin oğlu Serhat Ekinci kısa bir konuşma yaparak Türkiye’deki faile meçhullere dikkat çekti. Hrant Dink’in ölümünün toplumsal boyutuna değinen Ekinci, Türkiye’de hukukun üstünlüğü sağlanmadığı sürece adaletin gelmeyeceğini söyledi.
Basın açıklamasını Fincancı okudu
Ardından Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, ortak basın açıklamasını okudu. Bu sırada Rakel Dink de yanında durdu. “Hrant’ın öldürülmesinin üzerinden geçen 13 koca yılda faili meşhurlarını bizlerden köşe bucak kaçıran o devlet erkine karşı bağırmak, haksızlıklara karşı bağırmak kabalaşmadan sayılır mı? Hak mücadelesinin kendisi, dayanışmasıyla ezilenlerin inceliği değil de, nedir?” diye soran Fincancı, “Yüz binlerin İstanbul’dan sel gibi akıp ‘Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz’ diye yükselen sesinde kabalık olabilir mi? Hrant için, adalet için 13 yıldır mücadele eden arkadaşları nicedir hakikati bu topraklardan sürgün etmiş erke rağmen hakikatin değerini hatırlatıyor hepimize. Hakikat arayışı bitmiyor, bitmedi hiç. Cumartesi Anneleri’ni meydanlardan sürseler de hakikati haykıranları hapsetseler de insanlığa karşı suçlarla sindirmek için üzerimize gelseler de hakikati haykırmaktan vazgeçmemişti ya Hrant, vazgeçmeyeceğiz öyleyse hiçbirimiz. Kötülüğe karşı nefret değil bizimkisi. Bitimsiz bir mücadele. Kötülüğün sıradanlığına kapılmasın insan, hakları için mücadele etsin, boyun eğmesin erke” ifadelerini kullandı.
Vazgeçmiyoruz
Katliamla yüzleşilmedikçe var olan sorunların daha da büyüyeceğini dile getiren Fincancı, “Biz yüzleşmedikçe, onarmadıkça yaralarımızı, her yeni güne yeni ötekilerle yaralarımız büyür, yenileri açılır oldu. Sözümüz var Hrant’a, yaralarımızı bilip de onarmak boynumuzun borcu. Yarın yüzleştiğimizde, küçük Eichmann’lar yalnızca emre itaat ettiklerinden dem vurup sıradanlaştırmaya çalıştığında kötülüğü, utanmak için geç değil, evet ama kötülüğü tanımalı ve sahiplerini bir bir ortaya koymalıyız. Sevgili Yıldırım Türker Bahçe’sinin köşesinden derlediği yazılarından ilkinde ‘Hayatı savunmak adına durmadan kötülüğü tartmak zamanla insanın ruhunu köreltebilir. Uzun süre karanlıkta kaldıktan sonra gözleri kamaşan adamın körleşmesi gibi’ diyor. Ama, o karanlıkta kötülüğü seçebilmek Saramago’nun körler ülkesinde gören göz olmayı gerektiriyor. Görmek, göstermek hakikati… Buradayız, vazgeçmiyoruz Ahparig” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından anma sona erdi.
Doğduğu evde anma
İstanbul’daki anmanın dışında Hrant Dink, öldürülmesinin 13’üncü yılında birçok kentte düzenlenen eylemlerle anıldı. Malatya’da doğdu evde anılan Dink, Adana’da da barış anıtı önünde yapılan etkinlikle anıldı.
Haber Merkezi