Ankara’daki Gar katliamına ilişkin bir ailenin açtığı davada İçişleri Bakanlığı ve valilik tazminata mahkum edildi. Ancak mahkeme her iki kuruma ‘hizmet kusuru’ndan değil ‘sosyal risk’ doğrultusunda ceza verdi
Ankara Gar katliamında hayatını kaybeden 103 sivilden biri olan Mesut Mak’ın ailesinin açtığı tazminat davası karara bağlandı. Olayda hizmet kusuru olduğu belirtilen İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliği hakkında Ankara 12.İdare Mahkemesi’nde açılan davada, karar çıktı. Mahkemeye savunma gönderen İçişleri Bakanlığı, olayın terör saldırısı olduğunu belirterek, hizmet kusuru bulunmadığını öne sürdü. Ankara Valiliği de benzer bir savunma yaptı. Mitinge ilişkin bütün tedbirlerin alındığını savunan valilik, zararların ancak ‘sosyal risk’ ilkesine göre karşılanabileceğini belirterek, davanın reddini istedi. Ankara 12.İdare Mahkemesi,İçişleri Bakanlığı ile Ankara Valiliği’ni 400 bin TL manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Kararı oy çokluğu ile alan mahkeme, kararı ‘hizmet kusuru’ndan değil, valiliğin de talep ettiği doğrultuda ‘sosyal risk’ kapsamında verdi.
Başkan şerh koydu
Oy çokluğu ile verilen karara mahkeme başkanı şerh koydu. Katliamda hizmet kusuru bulunduğu belirtilen muhalefet şerhinde,İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişliği tarafından 25 Şubat 2016 tarihli raporundaki tespitler hatırlatıldı. Mahkeme başkanı, 10 Ekim katliamında idarenin ciddi kusuru olduğuna dikkat çekti. ‘Ciddi hizmet kusuru var’ Artı Gerçek’ten Remzi Budancir’e konuşan Mak ailesinin avukatı Barış Yıldırım, davanın özünü mahkeme başkanın şerhinin oluşturduğunu söyledi. Muhalefet şerhinin, kararın ‘sosyal risk’ ilkesi esas alınarak alınmasına yönelik olduğunu belirten Yıldırım, “Anayasa’nın 129. Maddesi idare kendi eylem ve işlemlerinden kaynaklı zararları gidermekle yükümlü. Tabi 10 Ekim hadisesinde ciddi bir hizmet kusuru var. Yani güvenlik hizmeti orada yasanın öngördüğü şekilde işlemiş olsaydı, belki de bu hadise meydana gelmeyecekti. Dolayısı ile idarenin sorumluluğunun tespit edilmiş olması önemli” dedi.
ANKARA