Kürdistan İslami Birlik Partisi Sekreteri Selahhadin Bahaddin ve Kürdistan Adalet Topluluğu Lideri Ali Bapir’in Hakan Fidan ile gizli görüşmeler gerçekleştirmeleri bir şekilde medyaya yansıyarak Kürt kamuoyunun gündemine girmiş bulunuyor.
Kürdistan İslami Birlik Partisi (Yekgirtûya Îslamiya Kurdistan) Genel Sekreteri Selahaddin Bahaddin, partisinden bir heyetle ilk olarak Ankara’da bulunan AKP Genel Merkezi’ni ziyaret etti. Selahattin Bahaddin başkanlığındaki heyet, AKP’li yetkililer ve Erdoğan’ın yardımcısı Zafer Sırakaya ile özel bir görüşme gerçekleştirdi. Ne görüştüklerine dait kamuoyuyla henüz hiçbir bilgi paylaşılmış değil.
Öte yandan Kürdistan Adalet Topluluğu (Komela Dadgerîya Kurdistan) Lideri Ali Bapir’in de Hüda-Par ile görüşme gerçekleştirdiği öğrenildi. Bu görüşme ise çok sürpriz sayılmaz. Çünkü Ali Bapir’in uzun süredir Hizbullah’la (Hüda-Par) görüşmeler gerçekleştirdiği, AKP-MHP koalisyonunda Hizbullah saflarında bir destekçi olarak yer aldığı Federe Kürdistan’da da konuşulan bir konu. Türkiye’de geçtiğimiz aylarda gerçekleşen Genel Seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ali Bapir’in kızı bir video yayınlayarak Erdoğan’a oy verdiğini belirterek herkesi oy kullanmaya davet ediyordu. Ali Bapir’in kızının Türkiye vatandaşı olması da ayrı bir tartışma konusu.
Bapir ve Bahaddin, Hizbullah ve AKP ile gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından gizli bir şekilde Hakan Fidan’la da görüştü.
Dünyaya ahkam kesen bir devletin üst düzey görevlisi olan Hakan Fidan’ın bir Kürdistan parçasındaki yine çok etkin olmayan bu partilerle niçin böylesi gizli görüşmeler gerçekleştirdikleri merak konusu.
Bu görüşmeler, Türk devleti ve KDP’nin Federe Kürdistan’da yeni oyunlar peşinde olduğunun mesajını veriyor.
Rojnews’in özel kaynaklardan elde ettiği bilgilere göre, Selahaddin Bahaddin ve Ali Bapir, gizli bir şekilde eski MİT yetkilisi ve Türk devletinin Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile de görüşme gerçekleştirdi. Görüşmede Fidan’ın Ali Bapir ve Selahaddin Bahaddin’den KDP gibi Federe Kürdistan’a yönelik saldırılarda yanlarında yer almalarını istediği ifade ediliyor.
24 Ağustos’ta Hakan Fidan, Irak ve Kürdistan Bölgesi’ne gerçekleştirdiği ziyarette de KDP ve Barzanilerin ardından doğrudan Federe Kürdistan’daki siyasal İslami partilerle görüşmeler gerçekleştirmişti. Bu görüşmelerin hiçbiri medyaya yansımadı.
Erdoğan ve faşist AKP-MHP rejiminin, Hüda-Par (Hizbullah) Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu eliyle Federe Kürdistan’da radikal bir selefi İslami düşünce geliştirmek istediği açık. 90’lı yıllarda binlerce Kürt yurtseverini katleden Hizbullah, şimdi aynı zihniyeti KDP desteğiyle Federe Kürdistan’a taşırıyor.
Kimi kaynaklardan elde edilen bilgilere göre Hizbullah-KDP arasında gelişen ittifak temelinde yüzlerce genç Hizbullah tarafından Hewlêr’e taşınarak özel kamplarda eğitime tabi tutuluyor. Bu eğitimlerin nerede ve nasıl alındığı bilinmiyor ve bir sır gibi saklanıyor. Bu durum, Hizbullah’ın karanlık düşüncelerinin yeni nesillere sistemli bir program çerçevesinde aktarılmaya çalışıldığını ortaya koyuyor.
Kürdistan İslam Birlik Partisi Genel Sekreteri Selahaddin Bahaddin’e Türk devletinin Federe Kürdistan’a yönelik saldırıları sorulduğunda, gazetecilere, “Literatürümüzde işgal diye bir şey yoktur” cevabını veren bir isim. Bu cevapla bir soykırım kıskacında olan Kürt halkına yönelik saldırılara karşı nasıl ve nerede konumlandığını net bir şekilde ortaya koyuyor.
KDP’nin 2019’dan bu yana PKK’ye karşı doğrudan savaşta yer alması için geliştirilen tüm provokasyonlar şimdiye kadar boşa çıkarıldı. KDP, Türk devletiyle birlikte Federe Kürdistan halkının, aydın ve sanatçılarının ve YNK gibi etkin partilerin KDP saflarında yer almasını bekliyordu. Ancak başından bu yana KDP, ihaneti içerisinde tek başına debelenmek zorunda bırakıldı. Kimse bu tarihsel süreç içerisindeki tarihsel ihanetin parçası olmayı kabul etmedi. KDP ve Türk devleti için artık yeni kartların oynanması zamanının geldiği çok açık.
Yeni kartlar Hizbullah ve KDP ittifakında gayri resmi yer alan siyasi İslam patentli partiler. Bu partilerin tercih edilmelerinin sebebi, işbirlikçi düşünce geleneğinden geliyor. Siyasal İslam, Nakşibendi tarikatının Kürdistan’da geliştirilmeye çalışıldığı ilk günden bu yana her zaman celladına sevdalı ve celladından nemalanan bir pozisyonda durdu. Federe Kürdistan’daki Ali Babir ve Selahaddin Bahaddin’in öncülük ettiği siyasal İslam patentli partiler ve hareketler, şimdi Kürtler arası bir iç savaşın yaşanması için yeni bir rol üstlenmeye hazır gibi görünüyorlar.