Fidan, ‘Evine el koyuyorsunuz, dışarı atıyorsunuz, birini getirip oraya koyuyorsunuz, ‘yerleşimci’ diyorsunuz. Bunun adı hırsızlıktır’ ve ‘İsrail’in Gazze ve halkına yönelik hain saldırıları savaş suçu’ derken Türkiye ve Katar, Suriye’ye yeni yerleşimciler taşıyor
Türkiye’de yoksulluk derinleşip dar gelirliler kira ve faturalarını ödeyemez hale gelirken AKP-MHP yönetimi, Suriye kentlerinde askeri birlik tutmayı sürdürüyor. Hükümet paramiliter gruplara da maaş ve lojistik sağlamaya devam ederken kentlere yerleşimci taşıma kapsamında 250 kişinin daha Bab El Selamê Kapısı’ndan geçirildiği kaydedildi.
AKP’li Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bir süre önce gittiği Lübnan’da İsrail’in yerleşim politikasını eleştirirken “Birisinin toprağını işgal ediyorsunuz. Evine el koyuyorsunuz, dışarı atıyorsunuz, birini getirip oraya koyuyorsunuz, ‘yerleşimci’ diyorsunuz. Bunun adı hırsızlıktır” demişti. Fidan 29 Kasım 2023 günü de ABD’nin New York kentinde Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) üst düzey İsrail-Filistin oturumunda konuştu. Fidan, İsrail’in Gazze’de yaptıklarının savaş suçu olduğunu söyledi. Fidan, “İsrail’in Gazze ve halkına yönelik hain saldırıları savaş suçu teşkil ediyor. Tüm medeni ülkelerin kendilerini bu suçlardan soyutlamaları yönünde çağrı yapıyoruz” dedi.
Ancak AKP-MHP yönetimi Katar’ın parasal desteğiyle Suriye’ye yeni yerleşimciler taşıyor. Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı karşısındaki Bab El Selamê Kapısı’ndan yeni “yerleşimciler” taşındığı kaydedildi.
Efrîn-Suriye İnsan Hakları Örgütü’nün rapora göre bir süre önce de Humus, Halep, İdlib ve Doğu Guta’dan getirilen 100 Suriyeli mülteciden oluşan ilk grup Girê Spî (Tel Abyad) kantonuna gönderildi.
Efrîn’den Girê Spî’den Cerablus’a
ANHA’nın haberine göre 2003 başından bu yana Türkiye’de vatandaşlık kartına sahip on bini aşkın Suriyeli mülteciyi Efrîn, Girê Spî, Cerablus, Ezaz, Serêkaniyê ve Heyet Tehrîr El Şam’ın (HTŞ) ve Suriye milli Ordusu’nun (SMO) kontrolündeki İdlib’e yerleştirdi. Mültecilerin söz konusu bölgelere zorla yerleştirildiği kaydedilen haberde bir kafilenin daha taşındığı vurgulandı.
Haberde şu ifadelere yer verildi: “Yine vatandaşlık kartına sahip 250 Suriyeli mülteciyi daha Suriye’nin kuzeyindeki Bab El Selamê sınır kapısından geçirerek, söz konusu bölgelere yerleştirdi. Türkiye yetkilileri 1 Kasım’da, Cerablus ile Suriye kuzeyindeki Bab El Selamê Sınır Kapısı’ndan geçirdiği 215 Suriyeli mülteciyi gönül dönüş evraklarını zorla imzalatarak bir daha Türkiye’ye geri dönmemesi için göz taramasından geçirerek parmak izlerini aldı.”
Saldırılar da devam ediyor. ANHA’nın haberine göre 29 Kasım’da Türkiye’ye ait bomba yüklü bir İHA, Şehba Kantonunun Til Rifat ilçesi çevresini hedef aldı.
Biriket denen ‘sömürge evleri’
İsrail’in Batı Şeria’nın kentlerinde uyguladığı evler inşa edip ‘yerleşimci’ taşıma politikasının benzeri uygulamaya konmuştu. Yunus Emre Enstitüsü, AFAD, Fetih Derneği, Ümmet Hareketi Derneği, Şefkat Eli Derneği, Cansuyu Derneği, İyiliğeçağrı Derneği, Umutol Derneği, Yedi Başak Derneği, Beşir Derneği, Vuslat Derneği, İyilikte Yarışanlar Derneği, İHH İnsani Yardım Vakfı, ARDEV, MÜSİAD/Sadakataşı Derneği, İDDEF, Çare Derneği, Umuda Koşanlar Derneği gibi cemaatlere, tarikatlara bağlı kuruluş, vakıf ve derneklerle Katar’ın parasal desteğiyle, Katar Kalkınma Fonu’nun finansmanıyla bölgede “sömürge evleri” olarak adlandırılan biriket evler inşa edildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Hatay Valisi Rahmi Doğan, AKP’li Hatay milletvekilleri Efrîn, İdlib, Cerablus gibi yerlere ziyaretler gerçekleştirip açılışlar yaptı.
Demografik yapı değişiyor
Hawar Haber Ajansı’nın haberinde Türkiye’nin Katar, Pakistan ve Afganistan’daki derneklerin finansmanıyla Girê Spî’nin batı yakası ile Eyn Eros beldesine evler inşa ettiği yer almıştı. Habere göre, Türkiye, Girê Spî’ye Nisan 2022’den bu yana 21 bin kişi, son 3 ayda da 9 bin 181 kişi yerleştirildi.
MA Efrîn’e dair bir haberinde şunlara yer vermişti: “Saldırıların sürdüğü dönemde 300 binden fazla kişi Efrîn’i terk etmek zorunda kaldı. Saldırılar öncesi yüzde 98 olan Kürt nüfusu, saldırılar sonrası yüzde 20’lere geriledi. Suriye-Efrîn İnsan Hakları Örgütü’nün verilerine göre, Kürtlerden boşalan yerlere paramiliter güçler ve aileleri yerleştirildi. Verilere göre, Efrîn’in köy ve ilçelerine 5 yılda 450 binden fazla kişi yerleştirdi. Bu kişilerin çoğunu, İdlib’in güneyi, Halep ve Şam’ın Doğu Guta bölgesinden getirilen kişiler oluşturdu. Türkiye, tüm kurum ve kuruluşlarda Kürtçeyi ortadan kaldırdı. Her yere Türk bayrakları asılırken, sokak, köy ve kamu kurumlarının isimlerin Türkçeleştirildi.”
‘Altyapı hedef’ dedi
Dışişleir Bakanı Fidan 4 Ekim 2023’de yaptığı açıklamada “Irak ve Suriye’de, özellikle Irak ve Suriye’de PKK ve YPG’ye ait olan bütün alt yapı, üst yapı tesisleri, enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, silahlı kuvvetlerimizin, istihbarat unsurlarımızın topyekûn meşru hedefidir” demiş 5-10 Ekim arasında Kuzey ve Doğu Suriye kentleri uçaklar ve SİHA’larla bombalanmıştı. Kış yaklaşırken enerji alt yapısı bombalanınca sağlık, hastaneler ve eğitim için hayati olan elektrikler kesilmişti. Petrol tesisleri, elektrik tesisleri, buğday siloları, hastanelerin vurulması BM İnsan Suriye Soruşturma Komisyonu, HRW gibi uluslararası kuruluşların raporlarına yansımıştı. Raporlarda 4 milyon kişinin saldırılardan etkilendiği vurgulanmıştı. Saldırıları protesto eden bölgedeki kurumlar ve basın açıklamaları yapan halkların temsilcileri savaş suçları işlendiğini BM ve uluslararası yargı kurumlarının devreye girmesi gerektiğini kaydetmişlerdi.
DIŞ HABERLER