Cumartesi Anneleri’nin eylemine polis müdahalesinde gözaltına alınan Maside Ocak, ‘700 hafta geçti tükenmedi umudum’ dedi. Polis şiddetine tepki gösteren İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ise, ‘Hiçbir yasak bu mücadeleyi durduramayacak’ diye konuştu.
Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta eylemine müdahale eden polis, 1995 yılında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak ve kardeşi Maside Ocak’ın tepki çeken gözaltına alınma görüntüleri gündemdeki yerini koruyor. Gözaltında ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılan Maside Ocak, dün yaşadıklarını sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada anlattı. Ocak, “Söyleyecek tek sözüm var; 700 hafta geçti, tükenmedi umudum” dedi. Ocak’ın açıklaması şöyle: “Biliyorum hepiniz çok merak ettiniz. Bugüne dair ne yazayım bilmiyorum. Benim için günün özeti; 82 yaşındaki annemin polis kalkanlarıyla itilmesi, kollarının moraltılması, gözaltı aracına kadar adeta sürüklenmemiz, yeğenim Adilcan’ın vahşice dövülmesini görüp de annemi bırakıp yanına gidemeyişim, Gamze Elvan’ın kolunun kırmak istercesine bükülmesi, gözaltı aracına vardığımızda sivil polislerin yaşlı kadını araca bindirmeyeceksiniz emri, annemin ‘çocuklarımı aldınız ben de bineceğim’ deyip binmeye çalıştığı araçtan indirilmesi, araç içinde saatlerce plastik kelepçeyle bekletilmemiz… “1997’de Ahmet Şık’ın fotoğrafladığı annemin Galatasaray Meydanı’ndan sürükleniş anının aynısını bugün Hayri Tunç görüntülemiş. O günden bu güne hiçbir şey değişmedi. 1997’de iki kuşak olarak gözaltına alınırdık, bugün üç kuşak gözaltına alındık. “Eve gelip bilgisayarı açınca kardeş canım Arat’a uygulanan şiddet karşısında kenetlenen güzel insanları ve bizim götürülüşümüzün ardından saatlerce Cumartesi Anneleri’ne, ‘Biz buradayız anne, yalnız değilsin’ diye seslenenleri gördüm. “Söyleyecek tek sözüm var; 700 hafta geçti Tükenmedi Umudum.”
Yaşananlar Türkiye’nin utancı, unutmayacağız
Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta eyleminin yasaklanmasına tepki gösteren siyasetçiler, insan hakları savunucuları ve kayıp yakınları da “701. haftada yine Galatasaray Meydanı’nda taleplerimizi dile getireceğiz” diyerek kararlılık mesajı verdi. Polis şiddetine tepki gösteren ve “Oturacak, susacak değiliz” Cumartesi Annesi Kadriye Baykal Ceylan, “2011 yılında Erdoğan söz verdi. Sözünü böyle mi tutuyor? Bugün burada üzerimize dolu gibi gaz mermileri yağdı. Daha ne kadar gaza boğacaklar bizi?” diye sordu. İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ise yasak kararının aynı zamanda anayasal hakların keyfi olarak ihlal edilmesi anlamına geldiğini söyledi.
Eylemin, gözaltında kayıplar başladığından beri devam eden bir mücadele olduğuna vurgu yapan Yoleri, “Bu durum gösteriyor ki kayıp yakınları, Cumartesi İnsanları gözaltında kayıpların akıbeti açıklanana, failler yargılanıp cezalandırılana kadar bu mücadeleden vazgeçmeyecek. Hiçbir yasak bu mücadeleyi durduramayacak” dedi. HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya da kararı, “Türkiye’nin utancı” olarak nitelendirdi. Kaya, “Bu ülkenin politik hayatı, iktidar yönetimi bu halkın mücadelesinde yüz karası ifadelerdir ve bunlar unutulmayacak” diye konuştu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, “HDP’nin yaptığı, yapacağı hiçbir çağrıya izin vermeyeceğiz” şeklinde bir ifade kullandığını aktaran Kaya, bu ifadenin bile uluslararası mahkemelerde yargılanması için yeterli olduğunu söyledi.
Ülkenin ruhunu kurak ettiler
Cumartesi Anneleri’nin eyleminin yasaklanmasına ve polis şiddetine bir tepki de yazar Ece Temelkuran’dan geldi. Kişisel Twitter hesabından bir paylaşımda bulunan Temelkuran, “Sessizce oturup çocuklarının kemiklerini isteyen annelere saldırdılar. Hırsla, iştahla hırpaladılar ihtiyar kadınları. Ülkenin ruhunu kurak ettiler, iyiyi yıprattılar, acıyı bile kirlettiler. Güzel olan bütün duygu ve düşüncelere düşmanlar” ifadelerini kullandı.
Cumartesi Anneleri’ne polis müdahalesine tepki gösteren sanatçılar “Annelerin mücadelesini şiddetle durduramazsınız. Mücadele bitmeyecek” dedi. Eyleme yapılan polis müdahalesini kınayan oyuncu Deniz Türkali, “O insanların bu tür şiddetle karşılaşması vicdana sığmayan bir şey. Çok alçakça görünüyor bu bana. Cumartesi Anneleri’ne uygulanan, bir devlet politikasıdır.
Sanatçılardan tepki
Her şeye rağmen Cumartesi Anneleri’nin 700 haftadır sürdürdüğü bu mücadele devam edecek. Bunu kimse durduramaz” dedi. Şair Edip Cansever’in “Mendilimde Kan Sesleri” şiirindeki, “Gülmek, bir halk gülüyorsa gülmektir, ne kadar benziyoruz Türkiye’ye Ahmet abi” sözlerini hatırlatan oyuncu Levent Üzümcü, “Ben de bunu sormak istiyorum dün Galatasaray Meydanı’nda şiddet uygulayanlara. Ne kadar benziyorsunuz Türkiye’ye?” dedi. İktidarın, bütün güçleri elinde bulundurmanın vermiş olduğu rahatlıkla kendisinden olmayanı yok etmeye çalıştığına dikkat çeken oyuncu Hamit Demir de, “Cumartesi Anneleri’ne de tahammül edemiyorlar. Çünkü, onların vicdanının ne olduğunu en güzel Cumartesi Anneleri gösteriyor. Dimdik onurla 700 haftadır onların suratına sessizce bunu söylüyorlar.
Tarih kimin doğru olduğunu gösterecek. Çünkü vicdansızlıklarıyla yaptıklarıyla o korkularıyla gömülecekler” diye konuştu. Cumartesi Anneleri’nin 700. haftası için Ahmet Kaya’nın 23 yıl önce Cumartesi Anneleri için besteleyip seslendirdiği “Beni Bul Anne” şarkısını kayıp yakınları ile birlikte yorumlayan sanatçı Ceylan Ertem de polisin orantısız şiddet kullandığını belirterek, “Çok üzücü bir durum. Umarım iyi insanlar hak ettiklerini yaşarlar bu ülkede. Çocuklarını kaybetmiş insanlar yedikleri biber gazından dolayı mücadelelerinden elbette vazgeçmeyecek” ifadelerini kullandı.
HRW: Gaddarca
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) Türkiye direktörü Emma Sinclair-Webb, Cumartesi Anneleri’nin 700. hafta eyleminin yasaklanmasına ve polis şiddetine tepki gösterdi. HRW direktörü Twitter hesabından yaptığı açıklamada polis şiddetini “gaddarlık” olarak nitelendirdi. Sinclair-Webb’in paylaşımı şöyle: “Türkiye İçişleri Bakanlığı, 90’lardaki kaybedilmelerin hesabının verilmesi için 700 haftadır İstanbul’da barışçıl biçimde bir araya gelen Cumartesi annelerinin eylemini yasaklıyor ve polis güç yoluyla onları dağıtıyor. Bu, devlet suçları için adalet arayan ailelere karşı utanç verici, gaddar bir muameleydi.”
HABER MERKEZİ