İstanbul’da 1991’de kurulan Mezopotamya Kültür Merkezi 27. yıldönümünü kutluyor. MKM sanatçılarından Genim, ‘Bu dönem Kürtlerin kültür dünyasındaki yeni rönesans dönemi’ diye belirtti.
Neğşirvan Güner/İstanbul
Mezopotamya Kültür Merkezi(MKM) 27 Eylül 1991 yılında aralarında Musa Anter,İsmail Beşikçi ve Ali Temel’in de bulunduğu bir grup aydın ve sanatçı tarafından İstanbul’da kuruldu. Kürt kültürü ve sanatı üzerindeki tüm baskılara, asimilasyon, inkar ve halen günümüzde yürütülen kültürel soykırım politikalarına karşı ‘özgür yaşam, devrimci sanat’ şiarıyla 27 yılı aşkın bir süredir sanat çalışmalarını yürütüyor. Tiyatro, sinema, müzik, halk dansları, çağdaş dans gibi sanatın çeşitli disiplinlerinde üretim yapan Mezopotamya Kültür Merkezi ,kapitalist modernitenin kültür endüstrisine karşı devrimci, komünal sanat perspektifiyle, Mezopotamya, Anadolu ve Ortadoğu halklarının sesi, dili ve rengi olma yolunda ilerliyor. Perşembe günü 27. yılını bir etkinlikle kutlayan Navenda Çanda Mezopotamya’nın (MKM) sanatçılarından Genim İldan’la 27 yıllık süreci konuştuk.
Yeni yaratıların dönemi
1990’lı yılar, Kürt kültür sanatının kendisine vücut bulmaya çalıştığı, çocukluk dönemini yaşadığı, yeni yaratıları ortaya çıkaran ve yeni oluşumları meydana getiren bir başlangıç süreci olarak yorumlayan Genim, “90’lı yıllar Kürtler için ve Kürt sanatıyla uğraşan bizler için zor geçti” dedi. Genim, “1980’lerin sonuna doğru Kürt Özgürlük Hareketinin siyasal değişimlere olan etkisiyle başlayan göç dalgası sonra metropollere gelen Kürtler sanat faliyetlerini gerçekleşetirmek için bir arayış içerisine girdi. Bu arayışlarını kimi zaman İHD’nin bünyesinde sürdürdü. Yer yer demokratik kurumlarda, halkevlerinde sanat kültür etkinliklerinde buluşuyorlardı. 1990’lı yıllara geldiğimizde ise ev tiyatroları ve müzikle amatörce uğraşıyorlardı. Ama 90’lı yıllarda bu işin vücut bulması gerektiği, daha örgütlü bir çalışma sisteminin olması kaçınılmaz olarak ortaya çıktı. bunun içinde bir çatı, bir bina, mekan olması gerekiyordu. Bu işin daha örgütlü ve doğru yapılması için. Bu açıdan Kürt kültür ve sanatıyla uğraşan insanlar, özellikle bu işin öncülüğünü yapan, müzisyenler, öğrenciler,aydınlar, yazarlar, ressamlar biraraya gelerek bunun tartışmasını yürütüler. Buradan çıkan sonuçladan, Kürdistan’dan gelen o direniş kültürünün şehirde kendine vücut bulmasıyla bir mekan gerektiği ve bir kültür merkezinin kurulması gerektiği fikri ortaya çıktı” dedi.
‘Binlerce isimsiz kahraman’
İsimler üzerinden değilde tabiki o isimler çok önemli ama bu kültür merkezinin kurulmasında binlerce isimsiz kahranın da emeği var, yaratısı var diyen Genim sözlerine şöyle devam ediyor, “Heybesinde Kürt kültürüne ilişkin sanatına, edebiyatına, resimine, plastik sanatına ne varsa herkes Mezopotamya Kültür Merkezine bir şekilde ulaştırmaya çalışıyordu.”
Kürtlerin Rönesan dönemi Bu dönemi Kürtlerin kültür dünyasındaki yeni Rönesans dönemi olarak yorumlayan Genim, “Kürtler Kuzey’de özellikle de tarih açısından ilk defa kendilerine bir mekan kuruyorlardı. Birilerinden nemalanmıyorlardı. Müziği de kendileri yapıyor, resimi de, edebiyatı da kültürel motifteki bütün sanata dönüşe bilecek her yaratıyı sanat dilinde vücut buldurmaya çalışıyorlardı. Bu açıdan baktığımızda ilk müzik gruplarının oluşumu, ilk tiyaro grubu, resimde Kürd’ün kendi acısını tuvalde çizmesi, edebiyatta Rewşen Dergisi, Ax’la sinema hayatına başlaması, bunlar Kürtlerin kültür dünyasındaki yeni Rönesans dönemi diyebiliriz. Çünkü artık kendi ismiyle bir şeyler üretmeye başlamıştı. Kürt kültürü, Kürt sanatı, Kürt müziği, Kürt edebiyatı bu ve buna benzer oluşumlar açısından ilkti. Kürt masaları, stranları, resimleri, hikayeleri, cezaevi yaşamını da daha toparlayıp söylersek kültürel ve sanatsal değer ne varsa hepsini Mezopotamya Kültür Merkezi’ne taşımaya çalıştı” dedi. Mezopotamya Kültür Merkezi’de yaptığı albümlerle yeni yaşamın düş dünyasını ezgilerle kitlelere ulaştırmaya çalıştığının altını çizen Genim, “Hem halk ezgilerini derledi yorumladı, hem de aynı zamanda yeni ezgiler yaratma yolunda da güçlü eserler ortaya koydu.”
İSTANBUL