Heseke’de ‘Lozan: Bölgenin huzur ve güvenliği ile ilgili sorunların çözümü’ adıyla uluslararası çalıştay gerçekleştiriliyor. 2 gün sürecek çalıştayda birçok ülkeden 150’yi aşkın katılımcı yer alacak
Kurdistan’ı dört parçaya ayıran Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılı dolayısıyla birçok parçada çalıştaylar devam ediyor. Bu kapsamda Rojava Stratejik Araştırmalar Merkezi (NRLS) tarafından organize edilen “Lozan: Bölgenin huzur ve güvenliği ile ilgili sorunların çözümü” konulu uluslararası çalıştay Kuzey ve Doğu Suriye’nin Hesekê kentinde başladı.
150’den fazla katılımcı
Avrupa ve Ortadoğu’nun çeşitli ülkelerinden 150’yi aşkın hukukçu, siyasetçi ve Ortadoğu üzerine çalışmaları bulunan araştırmacıların katıldığı çalıştaya Kuzey ve Doğu Suriye’den ise Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Berivan Xalid, siyasi parti, sivil toplum örgütleri ve araştırma merkezleri temsilcileri katılıyor.
Sorunlara dikkat çekilecek
Saygı duruşunun ardından açılış konuşması yapan NRLS Yönetim Kurulu üyesi Rakan Şêxî, “Lozan Antlaşması, Kürtler üzerine yapılan hesaplar ve imzalanan anlaşmalar, Kürt halkının çektiği acılar ve yapılan anlaşmalara bağlı olarak ortaya çıkan ve günümüze kadar çözülemeyen sorunlara dikkat çekmek istiyoruz” dedi.
Ardından Özerk Yönetim Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Bêrîvan Xalid de bir konuşma yaptı.
En tehlikeli antlaşmalardan
Bêrîvan Xalid, Lozan antlaşmasıyla Kürdistan’ın parçalandığını hatırlatarak, “24 Temmuz 1923 yılında imzalanan birkaç gün sonra yüz yılını dolduracak olan Lozan antlaşmasıyla Kürdistan ülkesi Türkiye, Irak, Suriye ve İran arasında bölüşüldü. Böylece Lozan Kürtler, Araplar ve Süryaniler aleyhine imzalanan en tehlikeli antlaşmalardan oldu” dedi.
Lozan antlaşmasını, “Geçen yüzyılın hakim güçlerinin kirli bir komplosu” olarak tanımlayan Bêrîvan Xalid, Kürtlerin bu antlaşmayla karanlık bir sürece girdiğini ve kurban haline getirildiğini söyledi. Lozan’ın bölge halkları baskı ve zulüm aracı olarak kullanıldığına dikkat çeken Bêrîvan Xalid; “Kürdistanı parçalayan devletler savaş ve baskı araçlarını halklara karşı kullandılar. Suriye’de ‘Arap kemeberi’, Irak’ta Enfal ve kimyasal, Türkiye’de ise asimilasyon ve inkar politikaları şeklinde görülen köleleştirme, öldürme, göçertme, tutuklama, köy ve kentlerin yıkımı, kimlik, dil ve kültürlerin yok sayılması gibi uygulamalar devreye sokuldu” şeklinde konuştu.
Türkiye Osmanlı’yı diriltmek istiyor
Özerk yönetim modelinin etnik ve kültürel soykırım projelerine karşı cevap olduğunu dile getiren Bêrîvan Xalid, özerkliğin halkların demokratik yaşam idaresi olduğunu söyledi. Lozan antlaşmasını imzalayan tarafların, özellikle de Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’deki kazanımları hedef aldığına işaret eden Bêrîvan Xalid, “Türk devleti Lozan sınırlarını da aşarak yıkılan Osmanlı imparatorluğunu diriltmek istiyor” dedi.
Yeni Lozan’a izin vermeyeceğiz
Lozan’ın yüzücün yıldönümünde halkların özgürlük, demokrasi hedefleri ve umutlarına karşı her türlü anlaşma ve uzlaşmalara karşı olduklarına, yeni bir Lozan’a izin vermeyeceklerini vurgu yapan Bêrîvan Xalid, uluslararası insan hakları ve hukuk örgütlerine, özgürlük yanlarına Kürt halkanın meşru haklarına destek vermeleri çağrısında bulundu.
Asrın Hukuk Bürosu adına da konuşma yapılacak
3 oturumun düzenleneceği çalıştayın birinci gün programı kapsamında Asrın Hukuk Bürosu adına da konuşma yapılacak. Ayrıca Lozan Antlaşması ve bunun sonucunda bölgede ortaya çıkan sorunlara ilişkin sinevizyon, antlaşmanın etkilerini gösteren fotoğraf sergisi gösterilecek.
2 gün sürecek
Çalıştayın ikinci gününde ise, “Kürtlerin mevcut durumu, karşılaştıkları sorun ve engeller; Kürtleri hedef alan imha savaşının yol ve yöntemleriyle yüzleşme; Lozan’ı aşma ve çözüm” konuları ele alınacak.
Çalıştay konuşmalarla devam ediyor.
HABER MERKEZİ