PKK lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride karşı başlatılan açlık grevi eylemleri devam ediyor. Tutuklu eylemcilerin aileleri, yaptıkları çağrıyla ‘Herkes yaşama ses vermeli’ dedi.
Yakınları farklı tarihlerde süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan tutuklu aileleri, herkesi açlık grevlerine ses olmaya çağırdı. 1 Mart’tan bu yana Silivri 5 No’lu Kapalı Cezaevi’nde açlık grevinde olan Ozan Hebun Sümeli’nin babası Mehmet Naci Sümeli, oğlunun ODTÜ’de doktora öğrencisi iken 8 ay önce tutuklandığını söyledi. Açlık grevlerine dikkat çeken baba Sümeli, “Ülkede demokrasi, hukuk ve insan hakları olmasını isteyenler açlık grevindekilerin sesine ses vermelidir” dedi. Açlık grevinde olan tutukluların taleplerinin çok net olduğunu vurgulayan baba Sümeli, tutukluların Türkiye’yi kendi yasalarına uymaya çağırdığını belirttti. İzmir Kırıklar Cezaevi’nde olan kardeşi Sertaç Kılıçaslan’ın 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olduğunu belirten Saadet Çaçan da, kardeşinin 11 yıldır tutuklu olduğunu anlattı. “Tutukların talebi benim de talebimdir” diyen Çaçan, “Bütün dünya bugün bu eyleme ses vermelidir. Çünkü insanlar elinde bulunan tek silahı olan bedenlerini ölüme yatırmıştır. Ölümlerin olmaması için herkes yaşama ses vermelidir” diye konuştu. Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde olan ve 16 Aralık 2018 tarihinden bu yana açlık grevinde olan yazar Ramazan Çeper’in kardeşi Aysun Çeper de, tutukluların taleplerinin kabul edilmesini istediklerini söyledi. Çeper vicdan sahibi herkesi ses çıkarmaya çağırdı.
Fox önünde medyaya tepki
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek için açlık grevinde olan tutuklu yakınlarıyla dayanışmak için aileler 9 Nisan’da Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi önünde “nöbet eylemi” başlatmıştı. Cezaevi önünde nöbet tuttukları ilk gün iki defa gözaltına alınan ailelerin daha sonra cezaevine geçişleri her seferinde polis tarafında engellendi. Cezaevi önüne bir kez daha gitmeye çalışan aileler, yine polis engeliyle karşılaştı. Bunun üzerine aileler hem ana akım medyanın sessizliğini protesto etmek hem de açlık grevinde olan yakınlarının taleplerini aktarmak için İstanbul’da bulunan Fox TV binasının önüne giderek oturma eylemi yaptı. Oturma eylemine başlayan aileleri gören Fox TV yetkilileri ailelere hafta sonu olduğu için kimsenin olmadığını, hafta içi gelmeleri halinde kendileriyle görüşebileceklerini iletti. Aileler de bunun üzerine hafta içi tekrar geleceklerini aktararak oturma eylemlerine son verdi.
Hepsi bizim çocuğumuz
İzmir’de bulunan Şakran T Tipi Kapalı Cezaevi’nde olan Hüseyin Cığ, 1 Mart’tan bu yana tecridin kaldırılması için açlık grevinde. Cığ, 1993’te Adana’da gözaltına alındı ve “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla 36 yıl hapis cezası verildi. Cığ, 1999’da Maraş Cezaevi’nde tutuklu bulunduğu sırada Öcalan’ın uluslararası güçler tarafından Türkiye’ye getirilmesini protesto ederek, bedenini ateşe verdi. Ağır yaralanan Cığ, vücudunun büyük bir bölümünde yaşanan yanıklarla yaşamını idame ediyor. Cığ 1 Mart tarihinden bu yana da açlık grevinde. 10 Nisan’da oğlu ile görüştüğünü belirten anne Emine Cığ, görüşmeyi şöyle aktardı: “Tecrit kalkmayana kadar eylemi bırakmayacağız. Bedeli ne olursa olsun açlık grevini devam ettireceğiz. Sadece Öcalan üzerinde tecrit yok. Hepimiz üzerinde tecrit var.” Oğlunun eylemini sahiplendiğini ve ne gerekiyorsa yapmaya hazır olduğunu ifade eden Cığ, “Çocuklarımı bu mücadelede yitirdim; ancak bedenini ölüme yatıranların hepsi benim çocuğumdur. Onlarlayım. Son damla kanımıza kadar onların yanındayız. Tecrit kalksın, diyoruz. Barış istiyoruz. Çocuklarımız daha fazla ölmeden talepleri yerine getirilsin” ifadelerini kullandı.
Gün oturma günü değil
Tecridi protesto etmek için açlık grevinde olan tutukluların aileleri 9 Nisan’da Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi önünde başladıkları “nöbet eylemi”ni sürdürüyor. 26 Aralık’tan bu yana Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevinde olan Aliİlhan Bayar’ın annesi Zeynep Bayar, tutuklu yakınlarına çağrı yaparak “Gün evde oturma günü değil” dedi. Kızı Newroz Bozkurt’un 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olduğunun bilgisini veren Sultan Bozkurt da, Öcalan üzerinde 4 yıldır ağır bir tecridin uygulandığını hatırlattı. Toplumda büyük bir sessizlik olduğu için çocuklarının da açlık grevine girme mecburiyetinde kaldığını söyledi. 1 Mart itibariyle 7 binden fazla tutuklunun açlık grevinde olduğunu dile getiren Bozkurt, açlık grevleri bitmeden cezaevlerinin önünden ayrılmayacaklarını söyledi. Yağan yağmura rağmen 5 gündür Gebze Cezaevi önüne giderek çocukları için nöbet tutmaya çalıştıklarını ifade eden Güler Buğday ise, çocuklarının 100 günden fazladır bedenlerini açlığa yatırdığını dile getirdi. Buğday şöyle dedi: “Artık bu grevlere ses verin. Çocuklarımız gözlerimizin önünden eriyip gidiyor. Bizim çığlığımız sadece bizim için değil bu ülkede yaşayan herkesedir. Kendisine yurtseverim diyen, demokratım diyen, sosyalistim diyen herkes artık bu çığlığa kulak versin. Artık herkes çıkıp yeter desin. Bu tecridi kaldıralım.”
Yusuf İba hastaneye kaldırıldı
Toronto’da açlık grevi eyleminde olan Yusuf İba, önceki gün aniden karın ağrısı, mide bulantısı ve yürümede zorluk yaşayarak fenalaştı. Eyleminde kendisine yardımcı olan arkadaşları, ambulans çağırarak İba’nın hastaneye kaldırılmasını sağladı. Hastanede tedaviyi kabul etmeyen İba, yeniden eylem alanına dönerek grevini sürdürdü. Yusuf İba’da son zamanlarda özellikle kas erimesi gibi rahatsızlıklar öne çıkıyor.
HABER MERKEZİ