HDP’li Hülya Alökmen,Cumartesi Anneleri’ni ve partisinin önünde oturan anneleri değerlendirdi. Alökmen, ‘Cumartesi Anneleri’ne su sıkarak meydandan çıkarıldılar. HDP’nin önündeki annelere ise polisler yemek taşıyor’ dedi
HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık, devletin sorunu çocuklarını arayan ailelere hapsettiğinin altını çizerek, “Üzerimize düşen ne sorumluluk varsa tüm kurumlarımızla beraber yerine getireceğimize dönük açık beyanımızı yeniden ifade etmek istiyoruz. Bunun yanında sivil toplum örgütlerinin, insan hakları çevrelerinin de bu konuda aktif inisiyatif olması, cesur davranması ve sözünü sağlam söylemesi gerektiği bir dönemdeyiz” dedi.
Dağa kaçırıldığını iddia eden çocukları için Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl binası önünde oturan ailelerin eylemleri sürüyor. Oturma eylemi içerisindeki bazı ailelerin il binası önündeki kameraları fırsat bilerek kayıp olan çocuklarını bulma umuduyla geldikleri anlaşılırken kimi aileler de oturma eylemini sonlandırdı. Konuya ilişkin HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık değerlendirmelerde bulundu.
Kayyum faktörü
Ailelerin oturma eyleminin birkaç boyutu olduğunu söyleyen Hülya Alökmen, meselenin ilk boyutu olarak atanan kayyumları işaret etti. Alökmen, dikkat çektiği bu boyutları şu şekilde anlattı: “19 Ağustos’ta bir darbe ile üç büyükşehir belediyemize kayyım atandı. Hem Türkiye hem uluslararası kamuoyu hem de Kürtler nezdinde ne bir karşılığı ne de bir haklılığı olan bir uygulama değil. Bunun yanında kitlelerin direnişi ve bir reddediş durumu yaşandı. Kamuoyunda böyle bir durum yaşanmışken birden böyle bir olayın meydana gelmesi akıllara bu durumun tekrar HDP’nin aleyhine çevirmek gibi bir çabanın olduğunu getirdi. İkinci boyutu ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan beri Kürt meselesinin tartışılması ve çözüme kavuşturulması gereken bir mesele olduğu, Türkiye devletinin tekçi zihniyet içerisine sıkıştığı durumu çocukları kaybolmuş annelere hapsetmenin nasıl bir haksızlık ve dar bir bakış olduğunu da önümüze serdi. Anneler HDP’nin kapısının önünde çocuklarının kaybolduğunu ifade ediyorlarsa o zaman ortada bir mesele var demektir. Bu işe müdahil olan çocuklar, çatışan taraflar var demektir. Bu, şimdiye kadar yok sayılan, ‘Bitirdik, bellerini kırdık’ ifadelerinin aslında öyle olmadığının da bir ifşasıdır. Bu meselenin nasıl çözülmesi gerektiğine dair de aslında tarafların artık biraz daha kafa yorması gerektiğiyle de ortaya çıkan somut bir durum var.”
Herkes burada
Partilerinin önündeki ablukanın devam ettiğini kaydeden Alökmen, gelen ailelerin tablosunun da değiştiğini belirtti. Hülya, “İş o kadar çığırından çıktı ki başka sebeplerden dolayı kaybolan çocuklarını bile burada arıyorlar. PKK’nin elinde esir olan asker ve polislerin aileleri de var. Geldikleri ilk gün biz kendileriyle konuştuk. En son kendileri de ifade ettiler. Karşı tarafın da teslim etme gibi bir beyanı var. Bunun yanında sivil toplum örgütlerinin, İnsan Hakları Derneği’nin bu konu için çabası var. Onların da oluşturduğu bir heyet var. Devletin bir güvence vermesi gerekiyor. Geçmişte de böyle sorunlar yaşandı. Teslim aldıktan sonra gelen ekibin nasıl tutulup suç işlemişler gibi bir yargılamayla karşılaştığını biliyoruz. Mekanizmaların oluşturulması gerekiyor. Devlet bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirse bu sorun daha ivedi bir şekilde çözülecek. Biz gelen ailelere sonuna kadar sabırlı davranacağız. Diyalog yolunu açmak için elimizden geleni yapacağız. Bu sorunun çözümü sadece HDP’nin kapısı değildir herkes bu konuda sorumluluk alsın” ifadelerini kullandı.
Özel çalışma
Hülya Alökmen son olarak şunları belirtti: “Son bir yıldır gerek devlet kanadı gerekse aileler ifade ediyor; ailelere dönük özel bir çalışma yürütülüyor. Emniyetin ailelere ‘Çocuğunuz nerde’ diye baskı yaptığını, arayıp partimize yönlendirildiklerini biliyoruz. Bizim elimizde somut deliller de var. İl binamızın önüne gelen yemekler, ailelere dönük yaklaşımlar da nasıl bir yönlendirme olduğunu ortaya koyuyor. Ancak biz tekrar ifade edelim; aileler yalnızca ‘devlet yönlendirmesi üzerinden geliyorlar’ diyerek kestirip atmak bizim tarafımızdan dar bir bakış açısı olarak kalacaktır. Biz meseleye daha geniş yaklaşacağız.”
HDP’ye karalama
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin Diyarbakır il örgüt önüne gönderilen ünlülerle ilgili bir twitter attı. Temelli şunları yazdı: “Önce talimatlı basın/medya, sonra talimatlı yargı, şimdi de talimatlı sanatçı eliyle HDP’ye yönelik karalama ve saldırı kampanyası sürüyor. Bir de bunlara ek HDP’nin kapısında kabinenin sefaleti, iktidarın aczi var ki, evlere şenlik…”