Kadın Meclisleri, yaşanan ekonomik kriz sürecinde baskı ve işten çıkarmalar noktasında tüm kadınlara çağrıda bulunarak, “Tüm kadınları var olan Kadın Meclisleri’nde mücadeleye etmeye, illerde, ilçelerde, üniversitelerde ve işyerlerinde Kadın Meclisleri kurmaya çağırıyoruz” dedi. İstanbul Kadın Meclisleri yaşanan ekonomik kriz ve TL’nin Dolar karşısında değer kaybetmesine ilişkin bir açıklama yaptı. Krizlerin sonuçlarına karşı kadınların yalnız olmadığına dikkat çekilen açıklamada, ülkenin genel gündeminin kadınların da hayatında değişiklikler yarattığının altı çizildi. Türkiye’de patlak veren ekonomik krizin ve krizler yaratan sistemin kadınların hayatını olumsuz yönde etkilediğinin kaydedildiği açıklamada, “Ülkenin yarısı kadınlardır ve eğer siyasi, ekonomik gidişat bizi olumsuz etkiliyorsa biz de bu gidişatı değiştirmek zorundayız” denildi.
‘Krizin ilk hedefi kadınlar’
Yaşanan ekonomik krizde fabrikaların kapanması, bankaların iflas etmesi, iş yerlerinin küçülmeye gitmesi ve birçok sektörün durma noktasına gelmesinin beklendiği tespitiyle devam eden açıklamada, Türkiye’deki kadın işsizliği oranının şimdiden yüzde 27 gibi yüksek bir seviyeye çıktığı vurgulandı. “Dünyada ve Türkiye’de daha önce yaşanan ekonomik krizlerin böyle durumlarda ilk işten çıkarılanların kadınlar olduğunu bize gösterdi” denilen açıklama şöyle devam ediyor; “Bu durum kadınlarla erkekler arasındaki eşitsizliği daha da derinleştirmeye, kadınların üzerindeki başta ekonomik şiddet olmak üzere tüm şiddet türlerinin boyutunun artmasına sebep olacak. Ancak işten çıkarılan ya da iş yerinde hakları verilmeyen kadınlar bu durumu direnişle karşılayacak.”
‘Erkek şiddeti artacak’
Ekonomik krizin getireceği bunalım ortamında, krizden kaynaklanan sorunlarını çözemeyen erkeklerin kadınlar üzerinde uygulayacakları şiddetin artacağına dikkat çekilen açıklamada, “Bu doğrultudaki örnekler şimdiden gelmeye başladı. Ekonomik krizin patlak verdiği ilk günlerde borcunu ödeyemeyen bir kişi eşini ve çocuğunu öldürdü. Tefeciye borcunu ödeyemeyen erkek öfkesini tefeciye değil eşine ve çocuğuna, yani toplumsal olarak kendisinden daha güçsüz olana yöneltmiş. Bu kadın cinayeti haberini medyanın “cinnet getiren koca” şeklinde yayınlaması da bir tesadüf değil. Kriz ortamından kaynaklanan bunalımın kadınlara yönelmesi, bir kadının bu bahaneyle öldürülmesi ve bunun meşru görülmesi kabul edilemez. Yöneticilere ve patronlara yöneltilemeyen öfke kadınlara ve çocuklara yöneliyor. Ancak önemli olan bu şiddete engel olmaktır. Krizin sebebi kadınlar değil, neden sonuçlarını biz yaşayalım? Krizin sonuçlarını kadınlar değil sorumluları yaşamak zorundadır” denildi.
‘Hiçbirimiz yalnız değiliz’
Çalışma yaşamında kriz sebebiyle işten çıkarılma tehdidi altında olan hiçbir kadının yalnız olmadığını, kadınların çalışma yaşamında ilk gözden çıkarılanlar olmasına izin vermeyeceklerini ifade eden Kadın Meclisleri, şöyle devam etti, “Biz, baskıya uğrayan ya da işten çıkarılan kadınların yanında, mücadelelerinde olmalıyız. Toplumun olduğu gibi kadınlar da ihtiyaçlarına yönelik ekonomiyi kendileri belirlediklerinde bu kriz olmayacaktır.”
Kadınlara çağrı
“Gündemi etkilemeye, olumsuz gidişatı değiştirmeye devam etmeliyiz” başlığıyla kadınlara çağrı yapan Kadın Meclisleri, açıklamanın sonunda şu ifadelere yer verdi: “Kriz bahane edilerek kadınların eşitlik ve hakları için verdiği mücadelenin görmezden gelinmesine izin vermemeliyiz. Kadınlar kriz koşullarından kaynaklı iş yerinde, ev yaşamında ya da eğitim hayatında herhangi bir baskı hissettiğinde yalnız olmadığını bilmelidir. Çünkü biz varız. Kriz bahanesiyle işten çıkarılma, erkekler tarafından şiddete uğrama tehdidi altında olan ve geçim yükü omuzlarına yüklenen tüm kadınlarla Kadın Meclisleri’nde beraber mücadele edelim. Tüm kadınları var olan Kadın Meclisleri’nde mücadeleye etmeye, illerde, ilçelerde, üniversitelerde ve işyerlerinde Kadın Meclisleri kurmaya çağırıyoruz.”
İSTANBUL