Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun Yunanistan sınırında hazırladıkları rapora göre, koronavirüse kaşı her sınır kapısında sadece 1 hekim, 1 sağlık personeli ve 1 ambulansın bulunuyor
Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Göç ve Uyum Alt Komisyonu, İdlib’deki gerilimin ardından Türkiye’nin sınırları açmasıyla birlikte yaşanan mülteci geçişlerini yerinde inceledi. Komisyon üyeleri Pazarkule Hudut Kapısı ile Meriç Nehri sınır hattında toplanan çok sayıdaki sığınmacının durumuna dair kentte yaptıkları izlenimi raporlaştırdı.
3-4 Mart tarihlerinde kentte yapılan incelemeye dair hazırlanan raporda, Valilik, İl Göç idaresi ve sığınmacılarla yapılan görüşmeler yer aldı.
5 bin göçmen
Aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun bulunduğu binlerce Suriye, İran, Afganistan, Fas ve Kuzey Afrika uyruklu mültecinin kendi imkânlarıyla Edirne’ye doğru hareket ettiği belirtilen raporda, komisyon incelemeleri sırasında, bölgede bulunan sığınmacıların tamamen Yunanistan sınırını kullandığına dikkat çekildi. Bu nedenle göçmen yoğunluğunun Pazarkule Hudut Kapısı başta olmak üzere, Meriç Nehri boyunca devam ettiği gözlemine yer verildi.
Yetkililerden ve gözlemleri doğrultusunda Pazarkule Hudut Kapısı’nda bulunan göçmen sayısının 5 bin olduğu kaydedilen raporda, Yunanistan sınır güvenlik güçlerinin gaz bombası, plastik mermi, kimyasal tazyikli su, jiletli tel gibi gayri insani çok sert müdahalesi ile karşılaşan çok sayıda mültecinin yaralandığı ifade edildi.
Sert ve orantısız uygulamalar
Mültecilere yönelik saldırıların bunlarla sınırlı olmadığı ve gerçek mermilerin kullanıldığına yer verilen raporda, 28 Şubat’ta Faslı Adil Ghazzal’inin Meriç sınırı civarında atılan gaz kapsülü nedeniyle, 2 Mart’ta Enez’de Suriyeli Muhammad El Arab’ın ve 4 Mart’ta ise Pazarkule Hudut Kapısı’nda Pakistanlı Muhammad Gulzar’ın “gerçek mermi” yaralanmasına bağlı olarak hayatını kaybettiği açıklandı.
Göçmenlere yönelik insan hakları ihlallerine ilişkin, “Yunanistan sınır güçlerinin çocuk, kadın ve yaşlı ayrımı gözetmeksizin, Yunanistan sınırını geçmeye çalışan göçmenlere, insanlık onuruyla bağdaşmayan ve başta yaşam hakkı olmak üzere birçok insan hakkı ihlalini içeren, sert ve orantısız uygulamalar gerçekleştirmektedir” ifadelerine yer verilen raporda, bu ihlaller arasında hırsızlık, ağır şekilde dövme, elbiselerini soyarak ve yaralayarak geri itme gibi uygulamalarda sıralandı.
Koronavirüs tehdidi
Raporda dikkat çeken bir diğer nokta ise yaşanan müdahalelere ilişkin oluşan sağlık sorunları oldu. 28 Şubat-6 Mart tarihleri arasında toplam 3 göçmenin hayatını kaybetmesi dışında, çoğunluğu Yunanistan güvenlik güçlerinin müdahalesine bağlı olmak üzere doku travmaları, gebeliğe bağlı semptomlar, karın ağrısı, ateş gibi nedenlerle 242, hastaneye nakil dâhil olmak üzere toplam 760 göçmene müdahale edildiği bildirildi. Tüm dünya halklarının sağlığına karşı küresel bir tehlikeye dönüşen koronavirüs (Kovid-19) salgını tehdidine karşı ise her sınır kapısında sadece 1 hekim, 1 sağlık personeli ve 1 ambulans ekibinin bulunduğunu kaydetti.
Raporda, Pazarkule Hudut Kapısı’nda yoğun gaz ve sis bulutunun hâkim olduğu gözlemine yer verilirken, gaz ve sis bombalarının hala atılmaya devam ettiği, ayrıca mültecilerin, solunum yolları ve akciğerleri hedef alması ile bilinen Kovid-19 salgınına karşı sınır bölgesinde bulundukları riskli atmosfere dikkati çekildi.
Pazarkule Sınır Kapısı’nda toplu olarak sığınmacıların beklediği alanlarda binlerce mültecinin gıda ihtiyacının dağıtılan kumanyalarla karşılanmaya çalışıldığı, portatif tuvaletler kurulduğu, battaniyeler dağıtıldığı gibi bilgilerin yer aldığı raporda, mültecilerin gıda, temiz su, kişisel temizlik ve hijyen ürünlerine ulaşımı konusunda detaylar yer almadı.
EDİRNE