Saruhan’daki mevsimlik tarım işçisi kadınlar, düşük ücretle güvencesiz olarak çalıştırılıyor. Her şeye zam yapılmasına rağmen ücretlerinde bir değişiklik yapılmadığına dikkat çeken kadınlar, ‘Bu işi karın tokluğuna bile yapamıyoruz’ dedi
Ruken Demir-Ayşe Sürme/Manisa-MA
Ege bölgesine mevsimlik işçi olarak gelen kadınların çalışma koşulları her geçen gün ağırlaşıyor. Manisa’nın Saruhan ilçesinde yaşayan mevsimlik tarım işçisi kadınlar, ekonomik sebeplerden dolayı barınma ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar düşük ücretlerle çalıştırılan kadınlar, hiçbir güvenceye de sahip değiller. 14 saatlik çalışmanın karşılığında 50 lira aldıklarını ifade eden işçiler, temel sağlık hizmetlerinden ve eğitim haklarından da mahrum bırakılıyor. Derme çatma çadırlarda yaşayan, çadırdakitüm işleri yapmak zorunda kalan kadınlar,toz-toprak içerisindeki alanda elektrik ve sudan yoksun bir şekilde yaşamlarını sürdürmeye çalışıyor. İşçilerden 6 çocuk annesi Songül Keçer, küçük yaştan beri mevsimlik tarım işçiliği yaptığını söyleyerek eşinin de kendisi gibitarım işçisi olduğunu belirtti. Ev kiraları yüksek olduğu için çadırda yaşamak zorunda kaldıklarını dile getirenKeçer şöyle devam etti; “Sıcakların tam başlaması ile Manisa’ya geliyoruz. 6 ay çalışıyoruz, 6 ay da oturuyoruz. Evimiz, hiçbir şeyimiz yok. Geçimimizi sağlayamıyoruz. Burada şu an 3 aile çadırda yaşıyoruz.Kış ayı geliyor. Geçenlerde bir fırtına esti, çadırımızın naylonunu yırttı, biz toz duman içinde kaldık, bundan dolayı sabaha kadar uyuyamadık. Yaptığımız iş çok zahmetlidir. Kimse dayanışma göstermez. Herkes çalışmak zorunda olduğumuzu bildiği için bizleri en zor işlerde çalıştırıyor. Sabah çıkıyoruz,traktörlerin arkasında akşama kadar çalışıyoruz.”
‘İçme suyumuz yok’
Sigortasız çalıştıklarını belirten Keçer, sağlık durumlarının da iyi olmadığını ifade etti. Hasta olduklarında bile çalışmayı sürdürdüklerini söyleyen Keçer, “Tarladan hasta hasta akşam eve dönüyoruz. O yorgun halimizle bir de yemek yapıyoruz. Üstüne çocuklara bakıyoruz. Banyo yapmak istedik mi, ilkin cami ya da mahallede bulunan çeşmelerden su çekiyoruz. Su çekmek çok zor olduğu için her gün banyo yapamıyoruz. İçme suyumuz bile yok. 2 kızım okul okuyor, daha iyi okullarda okusunlar, bir meslekleri olsun diye burada çalışıyorum” ifadelerini kullandı. Bütün çalışma alanlarında kendini hissettiren ekonomik krizin kendilerine de ciddi oranda yansıdığını belirtenKeçer, “Ekonomik krizin en çok zorluğunu biz kadınlar çekiyoruz. Yakında bu işi bile yapamayacağız. Düşünün bir ayda yüzde yüz zamlar ile boğuşurken, diğer taraftan aldığımız ücret yine 50 lira oluyor” dedi.
‘Ücretler değişmiyor’
Suruç ilçesinden Saruhan’a gelen 65 yaşındaki Vahide Çetin ise tansiyon, şeker ve ayak liflerinde sorun olmasına rağmen işçilik yaptığını dile getirdi. Çetin, “Biz kadınlar bu kadar tozun pisliğin içerisinde yaşam mücadelesi veriyoruz. Onlarca hastalık ile boğuşuyoruz. Bu ülkenin liderlerinden ne gördük ki, işverenden hayır görelim. Türkiye’de ekonomi kötüye gidiyor.Kriz daha da ağırlaşırsa üretim duracak, biz de işimizden olacağız. Çocuklarımla beraber burada çalışıyoruz, o 50 lirayı alana kadar her türlü hakarete maruz kalıyoruz. Her şeye zam geldi, neye el atsak ateş pahası olmuş. Bu kadar pahalılık arasında bizim ücretlerde gram değişiklik olmuyor. Böyle olunca, bu işi karın tokluğuna bile yapamıyoruz. Bayramda çocuklarıma terlik alamadım, nasıl alabilirim” diye konuştu.