İçeriden
Öncelikle kocaman bir özür diliyorum. Yıllardır ilk kez geçen hafta bu köşe yayınlanamadı. Zaman zaman dayanılmaz hale gelen Zona ağrılarımın üstüne bir de ağır grip geçirdim. Bu yüzden içeriden gelen mektuplarımı postaneden alamadım. Gerçi alabilseydim de, onları burada özetleyebilecek bedensel ve zihinsel gücüm yoktu. Bu haftadan itibaren yeniden işimin başındayım. Haydi başlayalım:
Yıllardır kalmakta olduğu Kandıra F Tipi Cezaevi’nden geçen ay yeni açılan Konya-Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sürgün edilen Mahmut Ulusan, 10 Ocak 2023 günü gönderilen mektubunda şöyle diyor: “Burada Mehmet Ümit, Yılmaz Üstek ve Emin Gurban ile aynı koridorda kalıyoruz. Benim durumum iyi; sanırım bir yanlış aksettirme yüzünden benim de hasta olduğuma dair şayialar dolaşıyormuş.
Tek bir hastalığım varsa o da aşırı derecede özgürlük tutkusudur. Onun da ilacı, zaten insanın kendisindedir. İyileşmek istedin mi, içeride de olsan dışarı da olsan şifa buluyorsun:) Yani özgürlük hastasıyım ama ‘dışarı’ çıkmanın değil. Daha önce de bir kere yazmıştım galiba; dışarıdaki sahte demokraside yaşayacağıma burada mutlak faşizm koşullarında yatarım daha iyi:) Böyle beylik laflar ediyorum ama bir gün kapılar açılırsa ‘çıkmam’ diyecek kadar da kafayı yemedim elbette!
İlk yirmi gün yani 16 Aralık’tan 6 Ocak’a kadar güneş görmeyen, pencerelerinde parmaklık dışında bir de telden elek olan yani mutlak tecridin olduğu her hücre arasında havalandırmada bir kör duvarın yükseldiği, sesimizi zar zor birbirimize ulaştırabildiğimiz hücrelerde kaldık. Şu anda ise aralarında duvarın olmadığı bir havalandırmaya bakıyor pencerelerimiz. Yine gökyüzü yok, güneş yok; diğerine göre nispeten daha iyi. Adli komşularımız da var üst katlarda. Yani her şey güllük gülistanlık:) Güller de dikensiz olmaz malum:)
Emin Gurban’ı buraya ambulansla getirmişlerdi. Burada da kimi tetkiklerini yapıyorlar. Ameliyat olup olmayacağına gerekli tetkikler sonrası karar verilecek. Yalnız başına kalmaması gerekiyor. Beyine giden iki ana damarda daralma varmış. Bir yanı kısmi felç durumda. Mehmet Ümit’in de sağ eli bilekten yok. Daha önceleri cezaevinde ‘yalnız kalamaz’ raporu varmış. Ama burada raporu yenilenirken birden ‘yalnız kalabilir’e dönüştü.”
* * *
HDP’ye yönelik Kobanê komplo davasında tutuklu olarak yargılananlardan biri olan eski MYK üyesi Bülent Parmaksız, bulunduğu Sincan 2 nolu F Tipi Cezaevi’nden gönderdiği 9 Ocak 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor:
“Bizim Kobanê davasındaki rutin işleyişe malum yerden müdahale geldiği çok belli. Çünkü savunmalar henüz bitmeden, heyet savcıdan esas hakkında mütalaa istedi. Savcı 7, 8, 9 Şubat günleri mütalaasını okuyacak. Mütalaa sonrası duruşmaları hızla bitirecekler, elbette ‘ceza’ vererek. Seçim öncesine yetiştirmeye çalışıyorlar. Bunların gözü kararmış ve gözlerinden kötülük fışkırıyor. Oysa ben dahil beş kişi henüz savunma yapmadık: Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel, Zeki Karaman ve ben… Bizlerin ilk sorgu-savunmamız bitmeden nasıl esas hakkında mütalaa veriliyor, anlayamadık. Daha önce ben böyle bir şey duymamıştım.
Son periyotta 28 Aralık 2022 günü söz alıp, konuşmuştum. Bir sonraki periyotta (16 Ocak’ta yapılacak olan ama iptal edilen) savunma yapacağımı heyete söylemiştim. Fakat periyotların akışını son kararla alt üst ettiler. Savunma-sorgu ve ‘delil inceleme’ aşamasını es geçip direkt mütalaa aşamasına geçtiler. Nasıl bir müdahale bu? Herhalde en tepeden olmalı. İsmail Saymaz yazmıştı; Havaalanı VİP salonu toplantısını. Sanırım orada karar alındı. Gezi davasını İstinaf onayladı. İmamoğlu’na ceza çıktı. Bizim davaya da müdahale ederek hızlandırma kararı almış olmalılar. HDP’ye bütçeden bu yıl için verilmesi gereken paraya bloke konulması da bu planın bir parçası olmalı.”
* * *
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta, 11 Ocak 2023 günü postaya verilen mektubunda 2022 yılının son üç ayında uğradıkları hak gasplarını raporlaştırmış: “Hücremizde kişi başı en fazla 15 kitap bulundurabiliyoruz. Adımıza posta yoluyla gelen veya elden yatırılan kitaplar idare tarafından aylarca bekletiliyor. Çoğu zaman da el koyma kararı alınıyor. Verilecek olanlar ise iki ayda bir dağıtılıyor. Pandemi döneminde tamamen engellenen haftada 10 saatlik sohbet hakkımız burada haftada sadece 3 saat olarak uygulanıyor. İletişim hakkımıza yeni kısıtlamalar geldi. Birine gönderdiğimiz mektubun konulduğu zarfa yanımdaki birinin mektubunun eklenmesi yasaklandı. Böylece bizden daha fazla para kazanmak istiyor olmalılar. Dahası gelen mektuplarımız bize çok geç veriliyor.
Yukarıda sıraladığımız ve daha başka sorunların çözümü için direniyoruz. Slogan atıyoruz, kapı dövüyoruz. Yapılan hak gasplarına olan tepkimizi gösteriyoruz. Yaptığımız eylemler meşrudur. Ancak hapishane idaresi attığımız sloganlara soruşturma açarak, direnen tutsaklara ziyaret yasağı vermektedir. Şimdiye kadar slogan atan her tutsağın 90 ayı aşkın ziyaret yasağı var. Bu zulümdür. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış tutsakların üç saat olan havalandırma hakkı iki saate indirildi.
Ailelerimizin postayla gönderdiği veya elden yatırdığı iç çamaşırı, havlu ve çorap kantinde satıldığı gerekçesiyle verilmiyor. Görüş saatlerimiz yasal olarak 1.5 saat olduğu halde bir saat olarak uygulanıyor. Kapşonlu hırkadan akort cihazına, el işi malzemesinden daksile kadar tutsakların ihtiyacı olan birçok malzeme yasak. Elektrik faturalarımıza sürekli zam gelmektedir. Kaldığımız hücre ticarethane olarak gösterilmekte, ona göre fatura kesilmektedir.”
ZAM: Postaya yine zam geldi. En ucuz mektup, 7.5 liradan 10 liraya yükseltildi. Dışarıdakiler birbiriyle telefon-internet üzerinden haberleşiyor. Mektup neredeyse sadece içeridekilerin haberleşme aracı. Yapılan her zam, içeriyi dışarıdan izole ediyor, tecrit ediyor maalesef.
MEKTUBU GELENLER:
——————————–
Türkan İpek – Gebze M Tipi Kadın Cezaevi
Berivan Altan – Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
Habibe Eren – Sincan Kadın Kapalı Cezaevi
Adil Abi – Antalya Yüksek Güvenlikli Cezaevi
Mahmut Ulusan – Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Bülent Parmaksız – Sincan 2 nolu F Tipi Cezaevi
Nazmi Gür – Sincan 2 nolu F Tipi Cezaevi
Emrullah Acar – Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Salman Gözelyuz – Sincan 1 nolu Yüksek Güvenlikli CİK
Hüseyin Güçlü – Şakran 2 nolu T Tipi Cezaevi
Ayhan Kavak – Tarsus 2 nolu T Tipi Cezaevi