Hemşince’yi korumak amacıyla kurulan Vova grubu, bir yandan müzik yaparken bir yandan da Hemşin kültürüne dair farkındalık yaratmaya çalışıyor
Rize’nin Çamlıhemşin, Çayeli, Pazar, Ardeşen ilçeleri ile Artvin’in Hopa ve Borçka ilçelerinde yaşamını sürdürüyor Hemşinliler. Bir dilin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya geldiği bir dönemde ortaya çıkan Vova grubu, UNESCO tarafından da “tehlike altındaki dil” olarak tanımlanan Hemşince müzik yapıyor. İlk albümlerinde “Duyuyor musunuz, buradayız” diyerek, Hemşin olmayanların da Hemşin kültürüne karşı duyarlı olması çağrısını yapıyor. Gruptan Hikmet Akçiçek, Vova’nın Hemşince “kimdir” demek olduğunu ve grubun adını koyarken hem kulağa hoş gelmesi hem de “Hemşinler kimdir” sorusunu sordurması amacıyla bu ismi gruba koymaya tercih ettiklerini ifade etti. Grubun ortaya çıkışı ve yaptıkları çalışmaları üzerine Mezopotamya Ajansı’ndan Tolga Güney, Akçiçek ile konuştu.
‘Duyuyor musunuz’
İlk albümlerinin “Duyuyor musunuz buradayız” ikincisin de “Ocağımız sönmesin, sesimiz son ses olmasın” cümleleri ile başladığını dile getiren Akçiçek, “Ben müzisyen değildim. Hemşin dilinin kültürünün yok olmasından duyduğum kaygıyla böyle bir çabaya girdim. Dolayısıyla Vova bu kaygıyla oluşmuş, bunu belgelemeye çalışan, kayıt altına alıp gelecek kuşaklara aktarmayı amaç edinmiş bir projedir. Bu anlamda Vova, hem Hemşin topluluğunda hem de Hemşin olmayan insanlarda Hemşin kültürüne dair bir duyarlılık yaratmayı amaçlıyor” ifadelerini kullandı.
‘Geçmişi taşıyorlar’
Vova’nın kendi tercihlerine göre değil Hemşinlilerin ihtiyaçlarına göre şekillendiğini aktaran Akçiçek, “Vova’nın 2005’te çıkardığımız ilk albümün tamamı anonim Hemşin ezgilerinden oluşuyor. İlk albümü daha çok Hopa Hemşin halkından etkilenerek hazırladık. Hopa Hemşin halkı ne söylediyse biz albümümüze onları taşıdık. Ezgilerin sözleri aşktan ve ayrılıktan ibaret görünse de tınısında bir halkın bütün bir geçmişini taşıyor. İnsanlar, şarkıların ezgisinde halkın var oluşunu, geçmişini, duruşunu, hissiyatını görüyor” diye belirtti. İkinci albümleri “Garmi Doç”un da aynı kaygılar ile çıktığını dile getiren Akçiçek, albümde de yer alan 16 eserin çoğunluğunun anonim Hemşin ezgilerinden oluştuğunu söyledi. Türkiye’de farklı dil ve kültürlerle, muhalif müzik yapmanın faturasını Kürtlerin ve Grup Yorum’un ödediğini de sözlerine ekleyen Akçiçek, “Biz onların açmış olduğu, çabaları sonucunda oluşmuş alanı değerlendirdik. Devletin bizimle ilgili olarak yapmış olduğu şey; görmemek, varlığından haberdar değil gibi davranmak” diye belirtti.
KÜLTÜR SERVİSİ