Kayyum atamalarına tepki gösteren HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, Kürt düşmanlığına tekabül eden bu politikaları kabul etmeyeceklerini belirterek, “Hem halk iradesini hem de halk sağlını savunmaya ihtiyaç var” dedi
23 Mart tarihinde Batman, Diyarbakır’ın Silvan, Lice, Eğil ve Ergani, Bitlis’in Güroymak ilçeleri, Iğdır’ın Halfeli ve Siirt’in Gökçebağ belde belediyelerine kayyum atandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, İçişleri Bakanlığı’nın koronavirüs (kovid-19) salgına karşı halkın bilinçlendirilmesi, hijyen açısında destek sağlaması, kent ve ilçelerde halkın sağlığı için önlem almasını engellemek için HDP’li belediyelere kayyum atadığını söyledi.
‘Kürt düşmanlığı’
HDP’li belediyelerinin topyekun virüse karşı mücadeleyi sürdürdüklerini ifade eden Kemalbay, “Belediyelerimizin daha birkaç gün önce halkın sağlığını korumak için yapılan çalışmalarını halka tanıtırken ve her türlü sağlık ihtiyaçlarının belediyelerin sağlık merkezleri tarafından hizmet vereceğini anlatırken belediyelerimize kayyım atandı. Böyle bir dönemde halka hizmet sunan belediyelerin bu hizmetlerin önünü kesmek, belediyeleri kriminalize etmek ancak ve ancak Kürt düşmanı politikalara sahip bir iktidara tarafından yürütülebilir” diye ifade etti.
‘Sesimizi yükseltmeliyiz’
İktidarın uzun bir süredir HDP’yi tasfiye ederek halkın barış ve demokrasi taleplerini kriminalize etmek istediğini kaydeden Kemalbay, “Kayyım atamalarını koronavirüs salgını döneminde devam ettirmesi insanı hayretler içerisinde bırakıyor” dedi. Kemalbay, kayyum atamalarının altında yatan en önemli nedenlerden birinin de HDP’nin toplumcu belediyecilik anlayışında yarattığı fark olduğunu ifade etti. Kürt düşmanlığına tekabül eden bu politikaları kabul etmeyeceklerini belirten Kemalbay, “Kayyıma karşı herkesin sesini yükseltmesini gerekiyor. Koronavirüsüne karşı çalışan yerel yönetimler, eşbaşkanları rehin alınarak, kayyım darbesiyle de el konulmaya çalışılıyor. Buna karşı hem halk iradesini hem de halk sağlını savunmaya ihtiyaç var” dedi.
Seçmen iradesine saygısızlık
Yapılan bu kayyum atamalarına ilişkin AKP’nin kurucu isimlerinden biri olup, Muş Alparslan Üniversitesi’nden ihraç edilen Prof. Fatma Bostan Ünsal ise, Kayyumların her şeyden önce seçmen iradesine yönelik büyük bir saygısızlık olduğunu söyleyen Ünsal, Türkiye’de son yıllarda rasyonel hiçbir şeyin yapılmadığını belirtti.
‘Kayyum atamaları halkın daha da zor duruma düşürdü’
Ünsal, iktidarın salgına karşı yeterli boyutta tedbir almadığını, salgına karşı önlem alan yerel belediyelerin çalışmalarının ise iktidarın çalışmalarını gölgelediğini dile getirdi. Ünsal, bu konuda Ankara Büyükşehir Belediyesi ile kayyum atanan Batman Belediyesi’ni örnek gösterdi. Ünsal, “Batman Belediyesi’nin salgına ilişkin yaptığı çalışmaları gördüm. Batman ve diğer belediyelerde pandemi salgınına karşı verdiği hizmet halkın beklentilerine uygun bir tavırdı. Salgına karşı yerel belediyelerin alınan önleyici tedbirleri göz önüne aldığında kayyum halk sağlığını tehlikeye atmak anlamına geliyor. Yerel yönetimler önleyici tedbirler alınca genel yönetimin eksikliği fark edilir oluyor. Bu yüzden kayyum atamaları halkın daha da zor duruma düşmesine sebep olacak” dedi.
‘Kayyum politikalarından vazgeçilmeli’
Ünsal, “Bu anlamda kayyum uygulamaları böylesi bir süreçte toplumun genelinin sağlığını tehlikeye atma anlamına geliyor. Şu an tek gündem maddemiz salgına karşı nasıl insanları koruyacağız, nasıl insanlarımızı yaşatacağız olmalı. Tüm bu sorunlar yokmuş gibi iktidarın kendi siyasi çıkarlarına göre kayyum ataması kabul edilemez. Birlik ve beraberliğin öneminin bu kadar gün yüzene çıktığı bir süreçte kayyum politikalarından bir an önce vazgeçilmeli” diye konuştu.
Kaynak: MA