Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi koordinatörü Yüksel Genç ile son saha çalışmasını konuştuk: Yerel seçimde HEDEP’e oy vereceğini söyleyenlerde yüzde 10’a yakın bir artış söz konusudur. AKP’ye oy verenlerde ise; yüzde 5 dolayında bir düşüş söz konusu. Yüzde 10’a yakın farkın genç seçmen olduğunu gözlemledik
Selman Çiçek
Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi, 27 Ekim-1 Kasım 2023 tarihleri arasında Kurdistan kentlerinde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’ne (HEDEP) yönelik ilgi ve seçmen eğilimlerini ölçmek amacıyla saha araştırması gerçekleştirdi. Kurdistan kentlerinde yerel seçimlere dair yapılan saha çalışmasında HEDEP’in oyunun yüzde 9,2’lik artış gösterdiği ve gençlerin eğiliminin HEDEP’ten yana olduğu belirtildi. Sosyo Politik Saha Araştırmaları Merkezi koordinatörü Yüksel Genç ile son yaptıkları saha çalışmasını konuştuk.
- Yerel seçime dönük seçmen eğilimleri anketlerinde ne tür sonuçlar aldınız?
Araştırmamız bölgedeki 15 kenti kapsadı. Yüzde 3 hata payı yüzde 95 güven aralığı içerisinde gerçekleşti. Saha araştırmamız ekim sonunda başlayarak kasım ayının başına kadar sürdü. Çalışmamız boyunca bölgenin genel profiline ilişkin çok önemli veriler elde edildi. 2024 yılı Mart ayında seçim ayı öncesi seçim eğilimlerini bilmek kuşkusuz sürecin başarısı açısından mühim olacaktır. Çalışma, bölgenin yerel seçimlere ne kadar hazır olduğunu, oy verme davranışlarını nelerin çok etkilediğini, neleri tercih ettiği, neyi arzu ettiği ve ne tür politikalar beklediğine dair bir dizi verileri dönüştürmeye dönük olarak gerçekleşti. Bu anlamda oldukça anlamlı ve önemli veriler elde ettik.
Son seçimde yapılan tercihler ve oy verme davranışları ile Mart 2024 yılında yapılması öngörülen yerel seçimlerdeki davranış farklarının kendisine dair bir dizi veriler elde edildi. Örneğin 2023 Mayıs ayında YSP’ye oy verenlerle 2024 seçimlerinde oy eğilimine baktığımızda; YSP’ye oy verenler yeni seçimde de ‘HEDEP’ye de oy vereceğim’ diyenler arasındaki fark oldukça anlamlı ve ciddi bir yükselişe hitap ediyor. Genel seçimde YSP’ye oy verenlerin yanında yerel seçimde HEDEP’e oy vereceğini söyleyenlerde yüzde 10’a yakın bir artış söz konusudur. Son iki seçimin olası Mart seçimlerine davranış etkileri birlikte kıyaslandığı bir çalışmada oldu. 2019’da HDP’ye oy veren seçmenin 2024 Mart’ında yapılacak yerel seçimde HEDEP’i tercih etme oranları arasındaki fark dikkat çekiciydi. Yüzde 10’a yakın bir fark ile karşılaştık. Bu kayda değer bir farktı. Yine benzer biçim de 2019’da AKP’ye oy verenler, 2024 yerel seçimde AKP’ye oy verenlerde ise; yüzde 5 dolayında bir düşüş söz konusu. 2023 genel seçimle kıyasladığında ise, 2024 yerel seçimde HEDEP’e oy verenlerde ise; yüzde 2,5 arttı. AKP’ye oy verenler açısından da yüzde 1,5-2 oranında bir düşüş durumu var. Bu çok kayda değer gibi görülmese bile yerel seçimlerin genel seçimlerden olası farkları birlikte düşünüldüğünde aslında sahada oldukça avantajlı durumda bir HEDEP seçmen grubu ve HEDEP siyaseti olduğunu söylemek mümkün.
- Bu verileri partiler nasıl okumalı?
Yerelde toplumda halkın eğilim ve davranışlarını düşündüğümüzde, HEDEP’in ve HEDEP’in geldiği siyasi geleneğin başat ve birinci parti olduğunu gözlemliyoruz. 2019’a göre daha da güçlenerek koruduğunu söylemek mümkün. Bu önemli bir avantaj. AKP açısından da 2019 ile kıyasladığımızda yüzde 5’lik bir düşüş göze çarpsa bile, AKP’nin küçük erimelerle birlikte sahadaki pozisyonunu koruduğunu söyleyebiliriz. AKP’deki erimeyi köklü ve sandıkta düşmüş bir erime olarak görmemek gerekir. Yürütülecek siyaset ile bu düşüş sandık sonuçlarını etkileyebilir. HEDEP’te yükseliş olarak görülen seçmen eğiliminin sandıkta gerçek oy olarak dönme süreci yürütülen çalışmalarla ancak mümkün olabilir. Yüzde 10’a yakın farkın genç seçmen olduğunu gözlemledik. Bu genç seçmenin sandığa oy olarak taşınması ancak yürütülecek siyaset ile mümkündür.
Uzun süredir kayyum atamasının seçmen üzerindeki etkisini ölçüyoruz. Siz isterseniz on defa kayyum atayın, sahanın siyasal görüşlerini, politik duruşunu etkilemiyor. Kayyum lehe bir sonuç yaratmazken HEDEP’in seçmenini konsolide ediyor
- Yerel seçime kadar süreçte partiler bu olası verileri nasıl değiştirebilir?
Bu sonuçları değiştirebilecek tek güç, siyasi parti ve siyasetçilerin sahayı nasıl konsolide ettikleri, nasıl heyecanlandırdığı, nasıl kendi lehine tarifleyebildiği ve etkileyebildiği olacak. Burada iki-üç nokta öne çıkıyor. Birincisi, siyasi partilerin yürüteceği siyaset, yerel seçim politikaları, söylemleri seçmeni ciddi anlamda etkileyecektir. Diğer seçimlerden kısmen daha farklı olarak yerel seçimde, aday profilinin ve taahhütlerinin seçmen davranışına etkisinin çok daha fazla belirleyici olma olasılığının da izlerine rastlıyoruz. Bu seçimde aslında partiler, söylem politikalarını, propagandalarını yürütürken aynı zamanda taahhütlerini de netleştirerek beklentiye uygun vaatlerle yol alması ve yerelin beklentilerine uygun aday profili ile sahneye çıkması gerektiğini bize söylüyor. Bunu kim başarabilirse, doğru aday ve doğru söylemle kim sahaya çıkarsa onun sahayı mobilize etme, kontrol etme olasılığı daha da artacaktır.
- Yerel seçimde aday mı öne çıkacak parti mi?
Saha çalışmamızda ‘Adaya bakacağım’ diyenlerin oranların geçmiş seçimlerdeki çalışmalarımıza göre yüksek bir oranda öne çıkmaya başladı. Bu seçimde aday profilinin önemsenmeye başladığını söylemek gerekiyor. ‘Adayın taahhüdüne bakacağım’ diyenlerin oranında da ciddi bir artış olduğunu söyleyebiliriz. Tabi, halen birinci sırada, ‘Partimin göstereceği adaya oy veririm’ diyenlerin var olduğunu söyleyebiliriz. HEDEP’in yerelde göstereceği adayın, yerelin dengeleri ve ihtiyaçlarına hitap etmesi gerektiğini bize ikinci ve üçüncü şık söylüyor. Hakeza AKP, ikinci durumda görünse bile, yerelde birinci partinin olası bir hatası başka parti lehine pozisyon kurmasına da yol açabilir. Seçmenlerin büyük bir kısmı, yerel seçimde adayların ön seçimle belirlenmesini tercih ediyor. Sahada oluşmuş bu duygunun çok güçlü olduğunu söylemek gerekir. Yerelde halk belirlenecek adayın, kendini yönetecek adayların, kendi beğenisi ve oluruna haiz bir aday olması konusundaki ısrarına işaret ediyor.
Bir ön seçimle sürece girmek isteyen ciddi bir tabanla karşı karşıyayız. İnsanlar, adayda üç şeyi önemsiyor. Birincisi, inandığı görüşü temsil ediyor olması, emek ve liyakat. İkincisi, kente hizmet, üçüncüsü adayın yerelle ilişkisinin güçlü olması
- Seçmen adayda neyi önemsiyor?
Bir ön seçimle sürece girmek isteyen ciddi bir tabanla karşı karşıyayız. İnsanlar, adayda üç şeyi önemsiyor. Birincisi, inandığı görüşü temsil ediyor olması, emek ve liyakat sürecinin parçası olması gerektiğini düşünüyor. İkincisi, kentinin hizmet alanlarına hitap edebilecek yetenekte ama aynı zamanda yine ekonomik ve toplumsal krizi de çözümleyebilecek, bu konuda kent dinamiği ile hareket edebilecek adaylara ihtiyaç duyduğunu söylüyor bize. Üçüncüsü ise, seçilecek adayın yerel ile ilişkisinin güçlü olması ve o kenti hisseden bir aday ile yol alması hissiyatı çok fazla öne çıkıyor. AKP’nin kullandığı bir söylem vardı: ‘Ceketimi koysam ceketim alır.’ Ancak bu sefer öyle olmuyor. Ceketinizin cebinin dolu olması gerekiyor.
- Kayyum atama fikri seçmen tercihini ne yönde etkiyecek?
Kayyum ile ilgili birkaç soruya gelen verilerden yola çıkarak sorunuzu cevaplayabilirim. Kayyum sistemi neredeyse sistematik hale geldi. Uzun süredir kayyum atamasının seçmen üzerindeki etkisini ölçüyoruz. Bütün ölçümlerimizde aynı veriye erişiyoruz, o da şu; bölge insanı kayyum atamalarından yola çıkarak siyasal davranışlarını belirlemiyor. Kayyum atamaları yerelin siyasi davranışını, oy verme davranışını değiştirmiyor. Bu konuda iktidarın ısrarla kayyum atamalarını, bölgede oluşturabilecek olası bıkkınlık ve tercihlerde çoğullaşma yaratacağı hissiyattı ile sürdürdüğü bu politikanın anlamlı olmadığını bize söylüyor. Siz isterseniz on defa kayyum atayın, sahanın siyasal görüşleri, politik duruşunun kendisi yerele de sirayet ediyor ve yerel üzerinden sizin kayyum atamalarınızı bilakis, siyasal duruşunu, politik tercihini cezalandırılması ve yurttaş olarak seçme ve seçilme hakkına dönük bir saldırı olarak niteliyor. Kayyum atamaları lehe bir sonuç yaratmazken HEDEP’in seçmeninin kendi partisinde konsolide olmasını sağlıyor. Kayyum atamaları ile birlikte bir durum oluştu. Kayyum atamaları ile beraber, belediyeler ve halk arasındaki ilişki ciddi anlamında koptu. DBP, HDP belediyeleri bir kamusal alan olarak halk ile daha ilişkili idi. Ancak kayyum ile birlikte belediyeler, kapalı alan, toplum ile arasına mesafe koyan merkezler haline geldi.
- Yerel seçimlerde kurulacak ittifaklar seçmeni nasıl etkileyecek?
HDP’nin kurduğu ittifakları bölgede soruyor, araştırıyoruz. Bu konuda genelde çok olumlu yanıtlar almıyoruz. HDP’nin ittifaklar ile seçime girmesinde tabanın ciddi eleştirileri var. Yerel seçimlerde de, ‘ittifak yapıp yapmamayı’ sorduğumuzda ise, YSP’ye oy vermiş seçmenin büyük bir çoğunluğunun HEDEP’in bu seçimde bir ittifak yapmamasını istediğini biliyoruz. İttifak siyasetine daha önce kategorik olarak ret içerisinde olmayanlar, ittifak sürecinin artılarını daha az hissediyor. Bu durumda kategorik olarak bir reddin oluştuğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla HEDEP, yerel seçimde bir ittifak kuracaksa, tabansal etkilerini, artılarını hissettirebilecek şekilde kurması gerekeceğini gözlemledik. Tabi yerel seçimde, yerel dinamiklerle belli ittifakların yapılabileceği izlenimlerini de alıyoruz.
- AKP’nin sahaya sürdüğü paramiliter güçlerin sahadaki yansıması nedir?
Bölgede siyasi güç olmaya aday gösteren HÜDA-PAR’ın durumu var. Son yaptığımız saha çalışmasında tabansal oydaş kesiminin çok da değişmediğini, sabitlendiğini söyleyebiliriz. 2016 kayyum atamalarından itibaren, iktidar olanaklarının kullanıldığını söyleyebiliriz. Ortaya çıkan boşlukların tam da iktidar gücünün ortaya çıkardığı bu maddi ve fiziki rahatlık olanaklarını bu kesimlerin kullanarak o boşlukları rol üstlendiğini düşündüren pek çok davranışın açığa çıkması, aslında bu kesimin de yerel seçimdeki olası rolünü yeniden düşünmeye itiyor. Kayyum atamaların ardından ciddi olanaklar elde etti. Oluşan bu olanakların kendisini yereldeki gücünü artırmaya, yereldeki etki alanını genişletmeye ve tabansal pozisyonunu güçlendirmeye, artırmaya dönük kullanmak istiyor. AKP ile 2016 yılından beri kurdukları ittifakla, bölgede alternatif parti olabilir mi anlayışı ile hareket ediyorlar. Saha ölçümlerimiz HÜDA-PAR’ı kitle nezdinde alternatif bir parti gibi gösteren oy kayışlarına rastlamadık. Tabansal desteği halen 2015-16’da ne ise bugün de benzer pozisyondadır.