HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin yerel seçime ilişkin yol haritasını açıkladı. Hatimoğulları, ‘Birinci, ikinci olduğumuz bölgelerde kendin adaylarımız ile seçime gireceğiz’ dedi ve muhalefeti ‘yeterince yanlarında olmamakla’ eleştirdi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Adana’da yerel seçimlere ve olası ittifaklara ilişkin açıklama yaptı.
Adana’da konuşan Hatimoğulları, “Birinci, ikinci olduğumuz bölgelerde kendin adaylarımız ile seçime gireceğiz” dedi ve muhalefeti ‘yeterince yanlarında olmamakla’ eleştirdi
Samast’ın tahliyesine tepki
Agos Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i katleden Ogün Samast’ın tahliye edilmesine tepki gösteren HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Hrant Dink şunu söylüyordu: ‘Bu ülkede güvercin ürkekliğiyle yaşıyorum ama biliyorum ki bu toplumda güvercinlere güvercinlere dokunmazlar’ demişti. Ama Hrant Dink’e dokundular.
‘Dink ve ailesinden, Ermeni toplumundan özür diliyoruz’
Biz o güvercini, güvercin ürkekliğiyle yaşayan gazeteciyi koruyamadık. Bundan dolayı hepimiz vicdanen huzursuz ve rahatsızız. Ve Hrant Dink’ten, ailesinden, Ermeni toplumundan binlerce kez özür diliyoruz. Biz Hrant Dink’i koruyamadık” diye konuştu.
Samast’ın tahliyesini, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında devam eden yargı krizinin, yargı darbesinin ürünü olarak gördüklerini söyleyen Hatimoğulları, “AYM’nin kararına karşı çıkarak Yargıtay, aslında yargıda büyük bir krizi bize göstermiş oldu, aslına bu kriz vardı. Ve sevgili Can Atalay Hatay halkı tarafından, deprem bölgesi olan Hatay bölgesinden seçilmiş bir milletvekili olarak hâlâ cezaevinde olmasını kabul etmemiz mümkün değil. AİHM kararlarına rağmen sevgili Selahattin Demirtaş’ı, Figen Yüksekdağ’ı ve arkadaşlarını cezaevinde bırakan anlayış ne yazık ki Ogün Samast gibi katilleri salıvermiştir. İşte yargıda çürümüşlüğün, yargıda kokuşmuşluğun geldiği nokta .Yargı geçmişte çok mu bağımsızdı, elbette değildi. Ama yargı hiçbir zaman bu kadar kılıfına bile uydurma gereği duymadan, bu kadar açıktan anayasayı ihlal etmemişti” ifadelerini kullandı.
‘İktidar kayyumları HDP belediyelerinde staj yaptı’
HEDEP’in, 2024 yılının Mart ayında yapılacak yerel seçimlere ilişkin tavrından ve izleyecekleri yol haritasından bahseden Hatimoğulları, “Birinci ve ikinci olduğumuz belde ve belediyelerde kendi adayımızla çıkacağımızı karar altına almış durumdayız. Kayyım bu ülkede bir rejime dönüştü. İktidar, kayyım meselesinde HDP’li belediyelerde staj yaptı. Şimdi de beğenmediği üniversite yönetimlerine ve şirketlere kayyım atıyorlar. Her şeyi kayyımla yönetiyorlar. Belediyeye kayyım atamak, seçme ve seçilme hakkını yurttaşın elinden almak demek. Erken dönemde elde edilen seçme ve seçilme hakkını yurttaşımızdan, seçmenimizden ve Kürt halkından almaya kimsenin hakkı yoktur. Ve biz buna karşı çok güçlü bir mücadele yürüteceğiz” dedi.
‘Söke söke alacağız’
Hatimoğulları devamla şunları söyledi: “Az farkla kaybettiğimiz belediyeleri kazanacağız. Kazanılmış belediyeleri de kayyımın elinden söke söke alacağız. Bütün yerellerimizde belediye eş başkanlarımızın ve Meclis üyelerimizi ön seçimle belirleyeceğiz. Bütün bunların detaylı çalışmasını seçim komisyonumuz şu an yürütüyor.
‘HDP’nin yanında açıkça olmak gerekiyor’
Batıda 2019 yılında belirlemiş olduğumuz seçim stratejisi büyükşehir belediyelerinin ana muhalefet tarafından kazanılmasına katkı sağladı. Bütün büyük şehirler HDP’nin vermiş olduğu katkıyla kazanılmış oldu. Mayıs seçimlerinde aday çıkarmayarak Sayın Kılıçdaroğlu’nu destekledik. Çünkü mevcut olan iktidarın gitmesi gerektiğini düşündük. Biz mevcut iktidarın gitmesi gerektiği konusunda aynı yerdeyiz. Rejimle ilgili eleştirilerimiz noktasında kesinlikle aynı yerdeyiz.
Fakat bu dönem şurada bir farklılık sergileyeceğiz; bizler bu ülkede HDP’nin kriminalize edildiği bir dönemde, HDP hakkında kapatılma davası açıldığı bir dönemde eş başkanlarının, milletvekillerinin, belediye başkanlarının, meclis üyelerinin tutuklandığı bir dönemde HDP’nin yanında açıkça olmak gerekiyor. Bizler muhalefeti yeterince yanımızda olmamakla eleştiriyoruz.”
ADANA