Hiç de yabancı olmayan bir isim belirlendi. HEDEP aynı zaman yeni bir döneme işaret ediyor. Kongre, Rojava’ya saldırıların durdurulması, Kürt sorununun demokratik çözümü ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması için mücadele başlıca görevler olarak belirlendi
Hüseyin Kalkan
Bu kongrenin hazırlıkları denebilir ki seçimlerin ertesi günü başladı. Yüzlerce halk toplantısı, onlarca parti toplantısı gerçekleştirildi. Hem seçimlerde alınan sonuç tartışıldı hem de yeni dönem özellikleri, programı ve mücadele konuları tartışıldı. Hazırlıklar sürerken öne çıkan önemli mesele tecrit ve Kürt meselesinin çözümü oldu. Bütün bu tartışmalar Pazar günü Ankara’da yapılan kongreye taşındı. Birincisi katılım ve coşku olarak, ikinci olarak ise siyaset ve mücadele biçimleri olarak taşındı. Tüzük değişikliğine gidildi, önümüzdeki sürecin paradigmaları ve mücadele konuları tartışıldı ve karara bağlandı.
Geleneksel ve yeni
Kongreden önce bu kongrenin son 30 yılın en görkemli kongresi olacağı söyleniyordu. Bunu rastgele bir söylem olmadığın daha kongre salonuna gelir gelmez gördük. Salona girmek için beklerken, yer gök sloganlarla inliyor. Tecride karşı ve Kürt sorunun demokratik çözümünü talep eden sloganlar atılıyor. Kongre salonu kısa sürede dolu. İçerdeki insanlar kadar salonun dışında da kalabalık vardı. Denilebilir ki kongrenin bütün yükünü gençler yüklenmiş. Genç kadınlar ve erkekler başta kongrenin güvenliği ve düzenin sağladı. Konukların karşılanması ve yerleştirilmesi onların sorumluluğundaydı. Ama sadece bu değil partinin yönetim kademelerinde ve Parti Meclisi’nde de gençlere yer verildiği görüldü. Konuştuğumuz gençlerin sahadan geldiğini anlıyoruz. Halk toplantılarını örgütlemişler, mücadelenin örgütlenmesini üstlenmişler ve ayaklarının tozu ile kongredeler. Parti ve yeni dönemin mücadelesini örgütlemeye ve yönetmeye hazırlanıyorlar. Sadece gençler değil her sınıftan Kürtler salonda yerlerini almış ve her yaşta insan konuşmaları pür dikkat izliyor. Yeni dönemi ve değişikliğin bir cümlesini kaçırmadan çözümlemeye çalışıyorlar.
Yeni parti, yeni eşbaşkanlar
Yeni Partinin ismi Halkların Eşitliği ve Demokrasi Partisi (HEDEP), Kürt halkının hiç de yabancı olmadığı bu isim. Tezahüratlar ve sloganlar eşliğinde kabul edildi. Yeni Eş Genel Başkanlar Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan daha önce siyasetin içinde önemli görevler üstlenmiş, birikimli isimler. Ancak anladığım kadarı ile yeni dönemin özelliği demokratik siyaseti öncelemek olduğunda seçilen isimleri kimler olduğundan çok, kolektif bir yönetim ve mücadele çizgisini izlemek olacak. Tüzükte yapılan değişikliklerle, birlikte yönetmeyi, halkı önceleyen bir yönetim ve mücadele biçimini hedefleniyor. Kongreye düşen gölge Rojava’ya yapılan saldırılardı. Eş genel başkanlar konuşmalarında buna vurgu yaptılar. Tuncer Bakırhan’ın sözleri çözümün nasıl olması gerektiğine işaret ediyordu: Bakırhan: “Rojava’nın statüsü resmi olarak tanınmalı, ilk tanıyan ülke Türkiye olmalı” dedi. Kuzey ve Doğu Suriye’de sivilleri hedef alan AKP’nin Filistin’e dönük saldırılara karşı tepkisini “ikiyüzlülük” olarak değerlendirdi ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmasını talep etti.
Tarihten geliyor
Sonuç olarak Kürt siyaseti, siyasette belirleyici olmaya devam edecek. Bu kongre bunun önemli bir göstergesi oldu. Seçimden bu yana geçen süreç bir yenilenme süreci olmuş bazı siyasetler yeniden düşünülmüş. Daha çok sokağı esas alındığı bir mücadele dönemine giriliyor.
HEDEP’in kökleri çok derindedir. Şimdiye kadar devlet sadece partileri kapatabilmiştir, her kapatılan partiden sonra hareket gelişip serpilmiştir. Yeni parti ismi ve kadroları ile siyasi hedefleri ile tarihsel Kürt hareketinin devamı değil kendisi olduğu mesajını verdi. “Çok eski adıyladır” Ece Ayhan’ın bir kitabının adıdır. Osmanlı tarihini kurcalar koca şair. Bu kongre bir bakıma tarihi kurcalamanın kongresi oldu. Hem siyasetin kendi tarihi hem Kürtlerin tarihi hem de Türkiye’nin tarihi.