AKP ile HEDEP’in arka kapılar ardında pazarlık yaptığı iddialarını yalanlayan HEDEP Sözcüsü Ayşegül Doğan, ‘Kürtlerin ve demokrasi güçlerinin kazanmalarına ve muhtemel kazanımlarına dönük korkunun tezahürü’ dedi. Doğan, olası bir görüşmenin ise ancak ilkeler doğrultusunda olacağını belirtti
Seçimler öncesi olduğu gibi yerel seçimlr yaklaşırken, yine ne çok konuşulan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (HEDEP) izleyeceği yol oldu. Partinin haftasonu düzenlediği “Demokratik Yerel Yönetimler Konferans”’nda bu konuda mesajlar veren Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, yerel seçimlerde “Kurdistan’da kendi adaylarını çıkaracakların, Batıda ise ittifaklara açık olacaklarını” söylerken, hiçbir çalışma ve kararın parti tabanından habersiz olmayacağının altını çizdi.
Bununla birlikte hafta içinde gazeteci Deniz Zeyrek’in HEDEP ve AKP’nin görüştüğü iddiası yeniden tartışmalara yol açtı. Gazete Duvar’dan Ceren Bayar’ın sorularına yanıt veren HEDEP Sözcüsü Ayşegül Doğan hem çalışmalarına hem de gündemdeki iddialara cevap verdi.
İktidarı barışçı çözüme mecbur bırakmalıyız
İktidarın ve ana muhalefet partisinin çözüm iradesine sahip olmadığını belirten Doğan, HEDEP’in yeni dönem siyasetine ve rolüne ilişkin , “HEDEP barışçı demokratik siyasetin yaratıcı olanakları için mücadele ederek, siyaseti hak ettiği saygınlık düzeyine ulaştırmayı hedefliyor. Bu muhalefet olarak bizim görevimiz.
Tam bu noktada ana muhalefetin daha cesur çıkışlar yapması lazım. İktidar üzerinde baskı oluşturacak toplumsal bir muhalefete ihtiyaç var. Mesela biz Türkiye de niye hep beraber barış için yürüyüşler, mitingler yapamıyoruz? Niye hep beraber yüksek sesle çözüm talep etmiyoruz? Neden iktidarı barışçı çözüme mecbur bırakamıyoruz?” diye belirtti.
Halkın iradesi sandığa yansıyacak
Kongreden sonra şekillenen parti yönetimleri için yerel seçimlerin bir sınav olacağını belirten Doğan, partilerinden yapılan ön seçim açıklamalarına dair, “Halkın katılımını en geniş biçimde sağlayacak aday belirleme modeline ve seçim kılavuzuna ilişkin yerel yönetimler komisyonumuz çalışıyor. Bu konu, il, ilçe değerlendirme ve halk toplantılarında en çok karşımıza çıkan başlıklardan biriydi. Adayları halk seçecek, halk belirleyecek, halkın iradesi sandığa yansıyacak” diye konuştu.
Ön seçiler yapılacak
Doğan seçimde stratejik işbirlikliği yapıp yapmayacaklarına dair soruya ise, “Tüm ihtimaller masada; henüz bu ihtimallere ilişkin ortaya çıkmış bir eğilim, kesinleşmiş bir kararımız yok. Pek çok büyükşehirde oylarımızın belirleyici olduğunu bilerek, bu sorumluluğun farkında olarak karar vereceğiz. Yalnızca Genel Merkez’de MYK’nin tartışarak vereceği bir karar olmayacak, bize oy verenlerin, halkımızın, bileşenlerimizin talepleri, beklentileri belirleyici olacak. Seçim süreci açık ve şeffaf bir biçimde yürütülecek” diye cevap verdi.
Olacaksa bir ittifakın herkesin gözü önünde olacağını ve ilkeleri benimseyen bir noktadan olacağını vurgulayan Doğan, Batı’da ittifaklara açık olduklarını bir kez daha yineledi.
Kimseyle pazarlık yapmıyoruz
“Bazı gazeteciler kayyım atanmaması karşılığında büyükşehirlerde aday çıkararak iktidarın elini güçlendirebileceğiniz iddiasını ortaya attı. Böyle bir senaryo mümkün mü?” sorusuna ise Doğan, “Kayyumların atanmaması için birilerinin lehine aday çıkarmamıza ya da çıkarmamamıza gerek yok. Kayyum rejimi, uygulamalarıyla birlikte tümüyle hukuksuz olduğu gibi, sürdürülürse yalnızca Kürt illeriyle sınırlı kalmayacağı da aşikar” diyerek iddiayı yalanladı.
İddialar hep vardı
AKP ile görüşme iddiasına da cevap veren Doğan, “Yalnızca iktidarla değil, hatırlayalım 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde de benzer iddialar Millet İttifakı’yla ilgili de gündeme geldi. Her nedense HEDEP dışındaki siyasi partiler arası diyalog olağan görülürken; partimiz söz konusu olduğunda şüpheli yaklaşılıyor” diye belirtti.
İlkeler doğrultusunda herkes görüşülebilir
“Elbette neden böyle yaklaşıldığını biliyoruz” diyerek şunları ifade etti: “Bazı kesimlerin iyi niyetli değerlendirmelerini tenzih ederek; bu durumu Kürtlerin ve demokrasi güçlerinin kazanmalarına ve muhtemel kazanımlarına dönük en hafif deyimiyle korkunun tezahürü olarak tanımlayabiliriz. Meşru ve yasal bir siyasi parti olarak ilkelerimiz çerçevesinde herkesle görüşebiliriz.”
HABER MERKEZİ