Gündeme dair değerlendirmelerde bulunan HEDEP Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, partilerinin kadın partisi olduğunu belirterek kadınlara şu çağrıda bulundu: ‘Belediye eş başkanlıkları, il genel meclis üyeliği ve belediye meclis üyeliklerine başvuru yaparak, kadınların inancı ve kararlılığıyla bu gidişata ‘dur’ diyelim’
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed Danışma Bürosu’nda yapılan toplantıda konuşan Türkoğlu, 25 Kasım’da kadınların tüm saldırılara karşı alanda olduğunu belirterek, hak arayışını sürdüren Agrobay kadın işçileri, Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, tutuklu kadın siyasetçilere selam yolladı.
Arşivden çıkararak Kürt kadınları yok sayamazsınız
TRT’nin arşivinden Kürt sanatçı Pervin Çakar’ı çıkarmasına tepki gösteren Türkoğlu, “Yok sayarak, arşivlerden çıkararak Kürt kadınların sesini, sözünü, sanatını, özgürlük mücadelesini dünyaya duyurmasına engel olamadınız, olamayacaksınız” diye belirtti.
Bu kadar nasıl insanlıktan çıktınız!
81 yaşındaki Makbule Özer hakkında Adli Tıp Kurumu’nun “cezaevinde kalabilir” raporu vermesine tepki gösteren Türkoğlu, “81 yaşında, tekerlekli sandalyede yaşamını sürdüren, astım hastası olan ve yüzde 61 engelli olduğu raporlarla ortaya konan bir kadını cezaevine gönderecek aciz, utanmaz bir kararı alacak kadar nasıl insanlıktan çıkabildiniz ”diyerek herkese buna karşı durma çağrısında bulundu.
TTB kararı kayyım darbesinin devamı
Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyelerinin görevden alınmasına değinen Türkoğlu, “Verilen skandal karar, kayyım darbesinin devam ettiğinin son göstergesidir. TTB iktidarın sağlığını değil; iktidarın savaş ve şiddet politikalarına karşı halkın sağlığını, toplumun sağlığını, kadınların sağlığını savunduğu için hedef alınmıştır. Ne kayyım rejiminiz ne sindirme politikalarınız gerçeklerin üzerini örtemeyecek” diyerek doktorların yanında olduklarını ifade etti.
Bütçenin her kalemi Kürt düşmanı
2024 bütçe görüşmelerine değinen Türkoğlu, “Her bir kalemi Kürt düşmanlığı, halk düşmanlığı, işçi, emekçi düşmanlığı üzerinden kurulmuş bir bütçedir. Bu iktidarın bakanları utanmadan, sıkılmadan gelip komisyonda ballandıra ballandıra geçmiş bir yıl içinde bu düşmanlığı nasıl yaptıklarına dair faaliyet sundular. Bizler açısından komisyonda bakanlar tarafından yapılan her bir sunum, her bir faaliyet, her bir bütçe teklifi kadına karşı işlenen suçların teşhiri olmuştur” dedi.
12 milyon kadın çalışamıyor
“Türkiye’de 12 milyon kadın bakım emeğinden dolayı çalışma hayatına dahil olamıyor” Türkoğlu, kadınların yaşadıkları sorunlara dair açıklanan raporlara da değinerek, “DİSK Genel İş Kadın Emeği raporuna göre; Türkiye geneli kadın istihdamı halen erkek istihdamının yarısı kadardır. Ve son 5 yılda kadın istihdamı sadece 1,9 puan artabilmiştir. Türkiye’de 12 milyon kadın; bakım emeği, ‘ailevi’ ve kişisel sebeplerden ötürü çalışma hayatına dahil olamıyor. Çalışan kadınların ise yüzde 32,5’i kayıt dışı çalıştırılmaktadır. 3,3 milyon kadın sosyal güvenceden yoksun bir biçimde çalıştırılmaktadır. Eşini kaybetmiş ve hiçbir geliri olmayan kadınlara bin TL reva görülürken kendi yandaşlarına, bürokratlarına 5 yerden maaş bağlanıyor” dedi.
Yaşamı birlikte inşa edelim
Yine kadın cinayetlerinin cezasız kaldığına işaret eden Türkoğlu, “Zaman, aşımızdan, ekmeğimizden, soframızdan, emeğimizden çalarak kadın yoksulluğunu meşrulaştıran bu bütçeye karşı sesimizi isyanımızı daha fazla büyütme zamanıdır. Kadın Bakanlığımızı kuracak söz ve karar yetkisi kadınlarındır diyeceğimiz, bir yaşamı hep birlikte inşa edeceğiz. Bunun için örgütlenmeye ve birbirimizin yaşamlarına sahip çıkmaya, dayanışmaya devam ediyoruz” dedi.
10 ayda en az 287 kadın cinayeti
10 ayda 287 kadının katledildiğini belirten Türkoğlu, “83 kadın ‘şüpheli bir şekilde’ yaşamını yitirdi. 13 Kasım’da Ankara Mamak’ta bu iktidarın silah verdiği ve övündüğü bekçilik sisteminin bekçisi tarafından bir kadın katledildi. Zeren Ertaş’ın ölümüne neden olan yurtlarda oldu bunlar” dedi.
Bunlara karşı direnen kadınların erkek devlet şiddeti ile karşı karşıya kaldığını belirten Türkoğlu, “Bu durum kadın mücadelemizden, kadınların isyanından ne kadar korktuklarının en net göstergesidir” dedi.
Kadın düşmanlarından beklentimiz yok
Gülistan Doku’ya da değinerek iktidarın kadına yönelik şiddetle mücadele karnesinin kadın katliamları ile dolu olduğunu belirten Türkoğlu, “O yüzden biz kadınların kadın düşmanı bu iktidardan bir beklentisi yoktur. Deneyimleyerek elde ettiğimiz samimiyetsizliği kadınlar nezdinde bakidir. Bu genelgenin içeriği de bir kez daha bunu göstermiştir” diye konuştu.
Amaç kadınları korumak değil
Türkoğlu, “Şiddet uygulayan fail erkeğe öfke kontrol eğitimlerinin verileceği söylenen bir genelge, kadına yönelik şiddetle mücadelede ne kadar samimi olabilir. Cumhur ittifakının kadın kazanımlarını pazarlık konusu yaparak kurmuş olduğu kirli ittifakların talebi doğrultusunda hazırlanmıştır. Amaç kadınları korumak değil, kirli ittifakın ortaklarının taleplerini yerine getirmektir” diye vurguladı.
Türkoğlu, “Kadın özgürlük mücadelemizin ‘kadının beyanı esastır’ ilkesi bu genelge ile hedef alınmıştır. Kanıta dayalı politika üretileceği belirtilen genelgenin sahiplerine şu soruyu sormak istiyoruz; Kanıttan kastınız nedir? Bu ülkede kanıtı olan binlerce kadın katledildi. Adliye koridorlarında adalet ararken hedef oldu. Tedbir kararı olmasına rağmen korunamadı. Bunlar kanıtlı olanlar” dedi.
Genelde değil İstanbul Sözleşmesi yaşatır
Türkoğlu, “Bizler var olduğumuz sürece yaşamlarımızı savunmaktan, eşitlikten, özgürlükten yana mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Kirli erkek ittifakınız taleplerini yerine getirmek için hayata geçirdiğiniz genelgeniz değil, İstanbul Sözleşmesi yaşatır” dedi.
‘Eşbaşkanlık mor çizgimizdir’
Yerel seçimlere de değinen Türkoğlu, “2016 yılından beri kadın iradesini gasp eden kayyım rejimine karşı bir kez daha ‘vazgeçmedik, buradayız irademize sahip çıkıyoruz’ demenin zamanıdır. ‘Eşit temsiliyet, eşbaşkanlık mor çizgimizdir’ ilkemizin etrafından daha fazla kenetlenme vaktidir. Kadınları siyasetin dışına iten karar mekanizmalarında yok sayan erkek egemen iktidara karşı kadın özgürlükçü yerel modelimizle buradayız demek için tüm kadınlara çağrı yapıyoruz” diye belirtti.
Dur diyelim
Türkoğlu kadınlara ise son olarak şu çağrıda bulundu: “Gelin bir kadın partisi olan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisine aday adaylığı başvurusu yapın. Belediye eş başkanlıkları, il genel meclis üyeliği ve belediye meclis üyeliklerine başvuru yaparak, kadınların inancı ve kararlılığıyla bu gidişata ‘dur’ diyelim. ”
AMED