Aşılması gereken iki temel sorunun ‘merkezileşme’ ve ‘temsiliyet’ olduğunu belirten HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Alican Önlü, güçlü bir parti ve toplum örgütlenmesini hedeflediklerini söyledi
HDP, “Demokratik siyasetle faşizmi yıkalım, Türkiye’yi demokratikleştirelim” şiarıyla 7 bölgede düzenlediği örgütlenme konferansları ardından 1. Merkezi Örgütlenme Konferansı’nı Diyarbakır’da gerçekleştirirdi. HDP’nin Örgütlemeden Sorumlu Eş Genel Başkanı Alican Önlü, konferansı Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Zemo Ağgöz’e değerlendirdi. Parti olarak uzun süre bir tartışma yürüttükten sonra temel sorunları tespit ettiklerini aktaran Önlü, şunları söyledi: “HDP’nin güçlü bir fikriyatı var. Bunun Türkiye toplumunda ciddi karşılığı var. Tartışmalar sonrasında, ‘Güçlü fikri olanın güçlü bir örgütünün olması gerekir’ tespitinde bulunduk. Konferanslarımızı bu ihtiyaç üzerinden oluşturduk ve ilk önce kendi yerellerimizde tartışmalarla başladık.”
Konferans sürecinde temel aşılması gerekenin “merkezileşme sorunu” olduğunu gördüklerini söyleyen Önlü, “Fikriyatı yerele dayalı olanın örgütleme modelinin, siyaset yapma tarzının ve karar alma mekanizmalarının tümüyle yerelden oluşturulması gerekiyor. Baktık ki biz baya bir merkezileşmişiz. İlk önce aşılması gereken merkezileşmedir. Çünkü Üçüncü Yol ve paradigmamızın bütün saç ayakları da yerele dayalı” dedi.
Önlü, konferansta tespit edilen diğer önemli bir sorunun “temsiliyet” olduğunu belirterek, “Temsili demokrasi ve temsili Meclis’te temsil edilenin toplumun varoluşu değil, tersine var olmayışıdır. HDP, faşizme karşı ortak zemin hazırladı ancak asıl ortak mücadele zeminini oluşturan toplumdur. Konferanslar bir şey daha hedefine koydu; bizim örgütlememizden çok, bütün toplumsal kesimlerin kendini örgütlediği meclis tarzında, doğrudan demokrasi dediğimiz toplumsal örgütlülük ayağını oluşturmak” şeklinde konuştu. Önlü, şöyle devam etti: “HDP’nin iki alanı vardır. Biri Türkiye biri Kürdistan. Konferanslarımızda Kürdistan’da demokratik ulus birliğinin sağlanması zeminini genişletilmesi kararı aldık. Türkiye’de ise demokratik cephenin örgütlenmesi, uzun vadeli demokratik anayasanın örgütlenmesi ve en sonunda demokratik bir cumhuriyetin örgütlenmesi kararını aldık” dedi.
ANKARA