HDP’nin olmadığı bir döneme ait yazı ve eklerde yer alan 281 adet Kürtçe ses kaydının 5 klasörlük çözümü yapılarak, HDP Kapatma Davası dosyasına eklendi
Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) açılan kapatma davasında Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 20 Eylül’de “yazı ve eklerine” dair verdiği karar 27 Eylül’de partili yetkililere tebliğ edildi. HDP’ye yapılan tebliğ ardından partililer 30 gün içerisinde kendilerine tebliğ edilen karara ilişkin savunmalarını yazılı olarak AYM’ye sunacak. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin tarafından, tutuklu HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ve eski milletvekili Behçet Yıldırım hakkında 2017’de başlatılan soruşturmalarda yer alan belgeleri ve delilleri dava dosyasına eklenmesine dair talebini AYM, 12 Mayıs’ta kabul etti. 26 Temmuz’da tebliğ edilen yazı ve ek belgelere ilişkin HDP, 26 Temmuz’da 13 sayfalık yazılı savunma ile usule ve esasa ilişkin itirazlarda bulundu.
HDP’ye tebliğ edilen kararda AYM tarafından 20 Eylül’de oybirliği ile alınan kararda, Yüksek Mahkeme Üyesi Kenan Yaşar’a yönelik “ihsass-ı rey”de bulunduğu ve çekilmesi talebinin hakimin reddi talebi niteliğinde olduğunu belirterek, hakim reddinin yasal düzenlemelerine atıfta bulunuldu.
Ret talebi reddedildi
AYM, “Üye Kenan Yaşar’ın belirtilen karşı oy yazısında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen yazı ve eklerinde ‘(….) eylemin sübutu bakımından gösterilen delillere ek olarak yeni deliller gösterilmekte….’ olduğu ifade edilmiştir. Kenan Yaşar’ın karşı oyunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gönderilen yazı ve eklerinin içeriğine ve ‘sübut değerine’ ilişkin herhangi bir değerlendirme yer almamaktadır. Dolayısıyla anılan karşı oyda belirtilen görüşlerin ‘ihsas-ı rey’ olarak nitelendirilmesi mümkün değildir. Kenan Yaşar’ın bu dava da tarafsız hareket edemeyeceği kanısını haklı kılmadığı gibi davaya bakmasına engel oluşturacak nitelik de taşımamaktadır. Kenan Yaşar’ın reddi talebinin oy birliğine reddine…” şeklindeki gerekçelerle açıkladı.
Karşı oy gerekçesi
AYM Üyesi Kenan Yaşar’ın karşı oy gerekçesinde ise şu ifadeler yer almıştı: “(…) Bakılmakta olan kapatma davasının konusunu, Halkların Demokratik Partisi’nin, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı eylemlerin odağı haline geldiği iddiası oluşturmaktadır. Bu yönüyle, HDP’ye atfedilen eylemin değişmesi ya da bu eyleme yeni bir eylemin eklenmesi söz konusu değildir. HDP’ye atfedilen eylem değişmemekle birlikte, eylemin sübutu bakımından gösterilen delillere ek olarak yeni deliller gösterilmektedir.”
5 klasör tebliğ edildi
HDP’ye tebliğ edilen yazı ve ek belgelerde yer alan 281 adet Kürtçe ses kayıtlarının bilirkişi tarafından hazırlanan çözüm ve raporları da 5 klasör ve CD şeklinde partiye tebliğ edildi. HDP Hukuk Komisyonu tebliğ edilen karar ve Kürtçe ses kayıtlarının Türkçe çözümlerine dair yeni gönderilen belgeleri değerlendirmek için önümüzdeki hafta içerisinde toplanacak ve karara dair yol haritasını belirleyecek.
İtirazda bulunacak
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Serhat Eren, kararı Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Berivan Altan’a değerlendirdi. Eren, ses kayıtlarının çözümlerine dair bilirkişi raporlarının tebliğ edildiğini ve 27 Eylül itibariyle 30 günlük sürelerinin başladığını belirtti. Eren, ses kayıtlarının çözümlerine ilişkin kapatma davasında delil olup, olmayacağına ilişkin usule ve esasa ilişkin itirazlarını hazırlayacaklarını kaydetti.
HDP’nin olmadığı döneme ait
Kendilerine tebliğ edilen çevirilerin doğru yapılıp, yapılmadığı, eksikliklerin olup olmadığını da inceleyeceklerini kaydeden Eren, “Ses kayıtlarının HDP’nin kapatma davası ile ilgili gerekçesini hem savcı hem de AYM ortaya koymak zorunda. HDP’nin olmadığı bir döneme ait ses kayıtlarının hangi açıdan nasıl kullanılacağına dair bilgimiz yok. Biz zaten önceki itirazlarımızda ses kayıtlarının kapatma davası ile ilişkisinin olmadığına ilişkin itirazlarımızı dile getirmiştik. Mahkeme de hangi açıdan delil olduğunu ortaya koyan bir karar yok” dedi.
‘Üyeyi koruma kararı’
Yüksek Mahkeme’nin üyeleri Kenan Yaşar’a yönelik “ihsas-ı rey” nedeniyle çekilme taleplerini reddetmesini de değerlendiren Eren, “Hukuka uygun bir karar değil. Hem Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hem Anayasa Mahkemesi’nin içtihatları hem de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin içtihatlarını bir bütün olarak değerlendirdiğimizde, AYM’nin verdiği karar ‘üyenin korunması’ kaygısıyla verilmiş bir karar olduğunu düşünüyoruz. Yoksa hukuka uygun bir karar değildir” diye konuştu.
DİYARBAKIR