HDP’nin 8’inci kuruluş yıl dönümü etkinlikleri büyük bir coşkuyla devam ediyor. Şölende konuşan Eşbaşkanlar, ‘Umut oldukça HDP de olacaktır’, ‘Yaşamanın diğer adı direnmekse, direnmenin adı da HDP’dir’ dedi
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) 8’inci kuruluş yıl dönümü, partinin Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile binlerce kişinin katıldığı şölenle kutlandı. Bostancı Gösteri Merkez’inde gerçekleşen şölene Eş Genel Başkanları, çok sayıda milletvekili, Parti Meclisi (PM) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi, bileşen partilerin yönetici ve temsilcileri, sivil toplum örgütü, demokratik kitle hareketleri ve binlerce yurttaş katıldı.
HDP bayrakları ile süslenen salona, “Özgürlükte ısrarlı mücadelede kararlıyız”, Tekoşîna jinan li her derê ye-Kadın direnişi her yerde”, “Em bawerîyê mezin dikin, meşa azadîyê didomînin/İnancı büyütüyor özgürlük yürüyüşünü devam ettiriyoruz” , “Hak, hukuk, adalet için mücadeleyi yükseltiyoruz”, “Li hemberî faşizmê û êrîşan berxwedanê mezin dikin-Faşizme ve saldırılara karşı mücadeleyi büyütüyoruz”, “Biz geleceğiz, faşizmi yeneceğiz”, “Yalana, talana, sömürüye karşı hep birlikte direniyoruz” pankartları asıldı. Katılımcılar şölen boyunca “HDP halktır halk burada”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Direne direne kazanacağız”, “HDP umuttur umut dimdik ayakta” sloganları attı. Yurttaşların yöresel kıyafetlerle katılmaları ise renkli görüntülere yol açtı.
Mücadelenin büyütülmesi mesajı verildi
Kürtçe ve Türkçe gerçekleştirilen açılış konuşmalarının ardından saygı duruşunda bulunuldu. Daha sonra HDP’nin mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi düzenlendi.
Büyük beğeni toplayan gösterimin ardından HDP Kurucu Başkanları Yavuz Önen ve Fatma Gök ile partinin Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, tutuklu bulunan Sebahat Tuncel, eski Eş Genel Başkanlar Selehattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın gönderdiği mesajlar okundu. Mesajlarda faşizme karşı mücadelenin önemine değinilerek, özgür, eşit ve demokratik bir sistem için mücadelenin büyütülmesi çağrıları yapıldı.
İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’ndan mesaj
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da gönderdikleri mesajlarla HDP’nin kuruluş yıl dönümünü kutladı.
Öcalan’ın fikriyatı
Mesajların okunmasının ardından Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Genel Sözcüsü İdil Uğurlu, Ezilenlerin Sosyalist Partisine yönelik operasyonda tutuklanan HDK Eş Sözcüsü Sedat Şenoğlu’nun selamlarını iletti. Uğurlu, “Ülkenin tüm halkları olarak birleşik mücadeleyi örmeye inandık. Sayın Abdullah Öcalan’ın, HDK fikriyatıyla bir araya geldik. Birlikte mücadelenin, birlikte örgütlenmenin arayışına girdik. Tüm baskılara rağmen HDP tüm engelleri aşarak yürüyor, yürümeye devam edeceğiz. Biz sokaklarda olmaya aynı zamanda parlamentoda olmaya, mücadelemizi her alanda yürütmeye devam edeceğiz. Tüm saldırılara rağmen alanları terk etmedik, etmeyeceğiz. Binlerce üniformalı ile ancak sokaklara çıkabiliyorlar. Biz alanlardayız, meydanlardayız, kaldırımlara gömdükleri mezarların başındayız. Kararlılıkla, umutla inançla yürümeye devam ediyoruz ve üçüncü yolu inşa edeceğiz. Yüzyıllık mücadelenin yükünü taşıyoruz. İşimiz zor ama bizim sözümüz var. Bu sözü yerine getireceğiz” diye konuştu.
‘Demokratik halk iktidarı zamanı’
“15 Ekim; demokratik siyasal yaşam açısından önemli bir gündür” diyerek sözlerine başlayan Buldan, “Büyük fırtınaları, darbeleri, barajları birer birer aşarak bugünlere gelen emeğimiz, alın terimiz, onur kaynağımız Halkların Demokratik Partisi kurulalı tam 8 yıl oldu. Evet, daha dün gibi yeniyiz, heyecanlıyız, bir o kadar da coşkuluyuz. Dünüz, bugünüz, yarınız. Hep varız ve var olmaya da devam edeceğiz. Umut oldukça HDP de olacaktır. HDP oldukça, başarı olacaktır, başarı oldukça tarihin akışı değişecektir. Zalimlerin yazdığı tarihi mazlum halklar mutlaka değiştirecektir. Egemenler ne kadar direnirse dirensin bu yüz yıl, ezilen mazlum halkların ve kadınların yüzyılı olacaktır. Neredeyse bir asırdır, halklara zulmeden ceberut sistemler artık aşılmaya mahkûmdur. Halka rağmen ayakta duramayacaklar. Başaramayacaklar. Halkların demokratik iktidarı, özgürlükçü, eşitlikçi demokratik sistemi yoldadır. Engelleri aşa aşa emin adımlarla gelmektedir. İşte HDP, halkı bıktıran, bezdiren bu soygun düzeninden kurtulmanın yolunu açmak, demokratik iktidar seçeneğini yaratmak için siyasal yaşamda kurucu bir rol oynamaktadır” diye belirtti.
HDP halkın kendisidir
HDP’yi en iyi tarif edecek tek bir cümle vardır, o da; HDP halkın kendisidir. Halkın özüdür. HDP sizsiniz. HDP sizin iradenizdir. Sizin renklerinizdir. Bizler yola çıkarken, üç temel ilkeyi rehber edindik. Sonuna kadar kararlı olacağız, cesur olacağız ve başaracağız dedik.8 yıldır bir milim geri adım atmadan yolumuza kararlı bir biçimde devam ediyoruz. Eşit ve özgür bir yaşam, herkes için demokrasi, herkes için adalet, onurlu bir barış ve emeğin hakkı için yürüyoruz. Her bir insanımıza değerli olduğunu hissettirecek demokratik bir cumhuriyeti hedefliyoruz. Devletin anayasası değil, halkların ve hakların demokratik anayasası olsun diyoruz. Kürt ve Türk eşit koşullarda özgürce bir arada yaşasın. Kürdün varlığı Türk’ün varlığını, Türkün varlığı Kürdün varlığını güçlendirsin istiyoruz. Bu ülkede yaşayan herkes ev sahibidir, misafir değildir. Bu topraklar herkesin ortak evi olsun diye mücadele yürütüyoruz. Ayrımcılık son bulsun, hiçbir inanç ve dil diğerinden üstün olmasın, Alevi ve Sünniler eşit olsun diye çaba yürütüyoruz.
‘Bizler cezaevlerine sığmayız’
Başta İmralı olmak üzere tüm demokrasiyi, adaleti, barışı, toplumu tecrit altına alan hukuksuz politikaların son bulması için mücadele veriyoruz. Bu devlet sisteminin demokrasi, adalet ve barışa dayanan yeni bir demokratik kurguya acil ihtiyacı var diyoruz. Üniversitelerde dirsek çürüten gençler, yarınlarına umutsuz bakmasın, umudunda güzel yarınları görsün diye mücadele ediyoruz. Bu ülkede herkesin karnı doysun, hiç kimse aç yatmasın, işsiz ve çaresiz kalmasın istiyoruz. Ülke kaynaklarının paydaşı üç, beş yandaş değil 82 milyon olsun diye uğraşıyoruz. Ormanlar, dereler, akarsular, talancıların değil, doğanın olsun diyoruz. İşte bu nedenle HDP, yaşamsal bir ihtiyaçtır. Halkın özgürlük ihtiyacıdır, barış ihtiyacıdır, adalet ihtiyacıdır. İşte bu nedenle iktidar vicdansızca, hukuksuzca HDP’ye saldırmaktadır. Binlerce arkadaşımızı haksızca tutukladılar. HDP’yi cezaevlerine sığdıracaklarını sandılar ama yanıldılar. HDP cezaevlerine sığmaz. Milyonların iradesi cezaevlerine konulamaz. Birimiz bin oluruz ve bu bayrağı yere düşürmeyiz.
‘Darbeci zihniyet devam ediyor’
Kürt ve Kürtçe düşmanlığı yaptılar. Daha birkaç gün önce İstanbul’da Kürtçe tiyatroyu yasakladılar. Tiyatrodan korkar hale geldiler. Halkın seçilmiş iradesini gasp ederek hukuksuzca kayyım atadılar. Demokratik siyasete darbe yaptılar. On binlerce siyasetçiyi, barış diyeni, itiraz edeni, gazetecileri cezaevlerine attılar. Bağımsız olması gereken yargıyı sarayın emrine soktular, partili hakim savcı düzenine geçtiler. Emekçileri yerlerde tekmelediler. İş isteyen insanları kovdular, azarladılar. Anneleri yerlerde sürüklediler. İtiraz eden herkesi terörist ilan ettiler. Halkı kamplaştırdılar, nefreti yaydılar. Dini istismar ettiler. Haramı yol bellediler. Halkın vergilerini israfa, savaşa, silaha harcadılar. Yoksul halka ise sabır dilediler. Toplumun üzerine resmen çöktüler. Ülkeyi bu uçurumdan kurtarmak zorundayız. Bu böyle gitmez. Onun için yolumuz uzun, sorumluluğumuz büyüktür. Hiç kimse bugünlere bakarak karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılmamalıdır. Umutsuz ve karamsar olması gereken bizler değil bu iktidardır. Çünkü kaybedecekler. Başaramayacaklar. Buradan herkese, tüm Türkiye toplumuna çağrı yapıyorum: Bu iktidara daha fazla katlanmak, bunları sırtınızda taşımak zorunda değilsiniz. Çocuklarınızın, torunlarınızın geleceğini çalan, sizin sırtınızdan kendi geleceklerini kurtarmaya çalışan bu haramilere dur demenin artık zamanı gelmiştir. Hep birlikte bu bozuk düzeni değiştirelim, insanca, eşitçe yaşamı birlikte kuralım diyoruz.
Öcalan’a selam gönderildi
Sizlere dibi yaşatan bu kötülük düzenine siz de sandıklarda dibi yaşatabilirsiniz. Bu güç sizin elinizdedir. Dolarla işiniz yok diyenlere siz de deyin ki; “Bizim AKP’yle bir işimiz olmaz. O yüzden AKP’ye bakmıyoruz. İşte tüm mesele budur. Sizi unutanları, yok sayanları, size kibirle bakanları siz de unutmalı ve yok saymalısınız. Buradan tüm demokrasi güçlerine, ülkeyi ve toplumsal barışı dert edinen sorumlu herkese diyoruz ki, gelin birlikte bir yol açalım ve birlikte yürüyelim! Birlikte mücadele edelim. Faşizme karşı, yolsuzluk ve adaletsizlik düzenine karşı hep birlikte meydan okuyalım. Meydanlar bizimdir. Meydan okuma, hesap sorma gücü de bizdedir. Hep birlikte güçlü bir şekilde hesap soralım. Bu iktidara da sözümüz şudur. Buradan size de faşizminize de meydan okuyoruz. HDP’yi yıkamayacaksınız. HDP’yi ve milyonları bitiremeyeceksiniz. Güneşi karartamayacaksınız. HDP demokrasinin kalesidir. Bu kale düşmez. Bu kale sarsılmaz. Bu kale yıkılmaz. Bu halk geçilmez.
Buldan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a selam göndererek, konuşmasını sonlandırdı.
‘8 değil, 8 bin yaşında HDP’
Buldan’ın ardından HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, sahneye çıktı.
Sancar, faşizme karşı mücadelenin önemine dikkat çekerek, “Bin kez kırdılar dallarımızı, bin kez budadılar, yine çiçekteyiz. Merhaba özgürlük yolcuları. HDP olarak 8 yaşındayız ama arkamızda asırlar var, asırlarca biriktirilmiş mücadele var. İşte biz bu mücadele geleneğinin mirasçısıyız. 8 yaşında değiliz, 8 bin yaşındayız. Belki daha da büyüktür yaşımız. O yolda bedel ödeyen herkese, yürüyen herkese selam olsun. Bugün zindanlarda tutulan Demirtaş’a, Yüksekdağ’a, Baluken’e bütün yoldaşlara buradan selam olsun. Sevgili dostlar, bizler binlerce yıllık direnişin eşitlik ve özgürlük geleneğinin partisiyiz. Bu gelenek ulu bir çınardır. Kökleriyle toprağa, gövdesiyle yeryüzüne, dalları ve yapraklarıyla ışığa yönelen bir hayat ağacıdır HDP. İşte bu partinin neferleri olmanın gurur ile bir araya geldik, onuruyla sesleniyorum sizlere, Direnmeyi çok iyi biliyoruz, direnerek geldik bu günlere ama biz inşayı da biliyoruz. Bu ülkede faşizme karşı direniyoruz, özgürlüğü inşa etmeye geldik, direnişi bildiğimiz gibi bu ülkede biz inşa edeceğiz” diye konuştu.
Konuşmaya Kürtçe devam edildi
Sancar, Konuşmamın buraya kadar ki bölümünü özgürlük demokrasi mücadelesine emek vermiş bütün insanlara adamıştım. Bundan sonraki bölümü Kürtçe devam edeceğim.
Bu konuşmayı en başta Kürt dilini var etmek için sonsuz emek sarf eden bütün sanatçılara bütün yazarlara bütün insanlara ithaf ediyorum. Kürtlerin dilini ayakta tutmak için Apê Musa’nın şahsında bütün mücadele ve emek yolcularına ithaf ediyorum” dedi.
Sancar’ın konuşması büyük alkış aldı.
Özgürlük halayları çekildi
Konuşmaların ardından sanatçı Pınar Aydınlar ve Mezopotamya Kültür Merkezi sanatçıları sahne aldı.
MA