HDP’li vekillerin tecride karşı Adalet bakanlığı önünde başlattığı nöbet eylemi 4’üncü günde. Burada konuşan HDP’li Tayip Temel ‘nöbette ısrarlı olacağız’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle Adalet Bakanlığı önünde başlattıkları nöbet eylemi, 4’üncü gününde devam ediyor.
Adalet Bakanlığı’na doğru yürüyüşe geçen HDP milletvekilleri Tayip Temel, Abdullah Koç, Kemal Peköz, Muazzez Orhan, Celadet Gaydalı ve Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis Dikmen Kapısı’nda polislerce engellendi.
Polisler, HDP’li vekillerin Adalet Bakanlığı önüne gitmelerine izin vermeyeceklerini söyledi. Polis, yürüyüşü takip etmek isteyen gazetecileri de tehdit ederek alandan uzaklaştırdı.
Nöbette ısrar edeceğiz
Meclis Kapısı’nda açıklama yapan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, İmralı Adası’nda hukukun uygulanması ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle bir haftadır Adalet Bakanlığı önünde nöbet eyleminde olduklarını belirterek, “Bugün yeni bir uygulama ile karşılaştık. Meclis’in Dikmen Kapısında hiçbir yazılı karar olmaksızın, hiçbir yasal dayanak olmaksızın önümüz kesildi. Adalet Bakanlığına gitmemiz engellendi. Biz de hukuksuzluğu, keyfiliği, hukuk dışı uygulamaları protesto etmek için burada duruyoruz. Tecride, İmralı’daki kritik duruma dair açıklamamızı da Meclis’te etraflıca bugün yapacağız. Görüyorsunuz, son zamanların klasik Türkiye manzarası. Biz bu nöbette ısrarlı ve kararlı olacağız. Bunu herkes bilmelidir” şeklinde konuştu.
Hukuka uyma çağrısı
HDP milletvekilleri, engelleme üzerine Meclis Basın Kapısı’nda açıklama yaptı. Yaklaşık bir haftadır Türkiye’de bir hukuksuzluğu anlatmak için Adalet Bakanlığı’na adalete ve hukuka uyma çağrısı yaptıklarını söyleyen Temel, “İmralı’daki tecridin, Türkiye’deki yönetim şekline dönüştüğünü bugün tekrar anladık. Uzun bir süredir biz bu ülkede çözüm, diyalog, demokratik yollarla sorunların çözülmesi gerektiğini vurguluyoruz. Ancak iki yıldır bu konuda en önemli rolü oynayacak aktör tecrit altında, iki yıldır Türkiye’de bütün halklar, Sayın Öcalan’ın ailesi, diğer mahpusların ailesi, İmralı’da ne olduğu bilmiyor. 21 aydır haber alınamayan bir Ada’dan bahsediyoruz. Bu hukuksuzluk Türkiye’de savaş politikalarının büyümesine, darbe zihniyetinin mevcut iktidar şahsında bütün topluma dayatılmasına, savaş politikalarının içeride ve dışarıda toplumu ve bütün mekanizmaları esir almasına neden oldu” dedi.
Temel şöyle devam etti:
“ İmralı’da Sayın Öcalan ve diğer mahpuslara, Türkiye’nin kanunları, bu devletin hukuku uygulansın, görüşmeler gerçekleşsin, avukat görüşmesi gerçekleşsin. CPT’nin birkaç gün önce İmralı’ya gitmesi ve oradakilerin CPT’nin görüşüne çıkmaması şüpheleri derinleştiriyor. Hem aile, hem Kürt halkı, hem de demokratik toplum kurumları, sivil toplum örgütleri, insan hakları örgütleri ve demokratik siyaset yapan HDP olarak durumundan son derece endişeliyiz. Avukatların gitmesini engelleyen Türkiye’de herhangi bir yasal engel yok, aile görüşü önünde yasal engel yok. İmralı’da da keyfi bir tecrit sürüyor. Tecrit Türkiye’yi esir almış durumda.
Bozdağ açıklama yapmalı
Açıklamamızı burada yapmak zorunda kaldık, bu nöbetimizi sürdürmeye kararlıyız. Bu ülkenin yasaları uygulanana kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Çağrımız net; avukatlar bir an önce İmralı’ya gitmeli. Herkesin ‘durum kritik’ dediği bir süreçte, siyasal çözüm için aktörlerin önü açılmalı. CPT’nin ziyareti sonrası başlayan kaygılar bir an önce giderilmelidir. Bunun sorumlusu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve iktidarın diğer kurumlarıdır. Bekir Bozdağ’a bir kez daha çağrı yapıyoruz; İmralı’da avukat görüşüne dair Bekir Bozdağ açıklama yapmalı, gereğini yapmalı, avukat görüşünün önünü açmalıdır.”
ANKARA