Independent gazetesine ”Erdoğan Ortadoğu’da en büyük tehditlerden biri” başlıklı bir makale yazan HDP’nin ABD Temsilcisi Giran Özcan, ABD’nin Suriye’den çekilme takvimi ve sonrasında Bolton ile Erdoğan arasında yaşanan krize değindi.
Halkların Demokratik Partisi, ABD Temsilcisi Giran Özcan, İngiltere’de yayımlanan Independent gazetesine ”Erdoğan Ortadoğu’da en büyük tehditlerden biri” başlıklı bir makale kaleme aldı.
Bolton’ın kabul edilmemesi
Özcan, yazısısında ”Türkiye Kürtleri öldürmemeli” ve Türkiye’nin Kürtlere saldırmayacağına dair anlaşma yapılmadan çekilmeyeceğiz” diyen ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kabul edilmediğini hatırlatarak, şu ifadeleri kullandı: “ABD’nin IŞİD’e karşı en etkili müttefiklerini oluşturan güçler için basit bir koruma teklifine böyle bir yanıt verilmesi, Türkiyeli yetkililer ABD’nin çekilme sözü vermesini olumlu bir adım olarak görseler bile, iki ülkenin ne kadar uzaklaştığını gösteriyor.”
‘Erdoğan’ın hedefi Kürtler’
Erdoğan’ı Ortadoğu’da barışa en büyük tehditlerden biri olarak tanımlayan Özcan, ”ABD bunu ne kadar erken anlarsa o kadar iyi” dedi. Erdoğan’ın Bolton’ın sözlerini savaş deklarasyonu gibi algılayıp Suriye’ye girme tehdidini yinelediğini ifade eden Özcan, “Bu aynı zamanda uygunsuz bir gerçeğe de dikkat çekiyor: Erdoğan, Suriye’ye yalnızca Kürt öz yönetimine saldırmak ve iç desteğini pekiştirmek için müdahale ediyor” görüşünü dile getirdi.
‘Kürtler çok iyi biliyor’
“Erdoğan, Suriye’deki Kürtlerle meselesinin olmadığını, kavgasının terörizmle olduğunu söylüyor, ki bu iddiayı Türkiye’deki Kürtler çok iyi biliyor” diyen Özcan, şunları söyledi:
“AKP hükümetinin terörle mücadelesi her zaman Kürtlerin demokratik politik katılımıyla savaş oldu, onlarca seçilmiş tutuklandı, binlerce seçmen temsil haklarından mahrum edildi, ve milyonlarca erkek, kadın ve çocuk, şiddetten korktuğu için kamuya açık yerlerde ana dillerini konuşmaya korkuyor. Bu sırada aynı hükümet Türkiye’yi Suriye’yi ve dünyayı tehdit eden terör gruplarına da göz yumdu.”
10 HDP milletvekili ve HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da cezaevinde bulunduğunu da hatırlatan Özcan, cezaevindekilere yönelik uydurma suçlamalar yapıldığını belirtti.
‘Tüm dünya için felaket olur’
Erdoğan’ın Kuzeydoğu Suriye’ye yönelik operasyon tehdidine de değinen Özcan, ”Hepimizi tehdit eden terörist gruplara karşı küresel mücadele pahasına bölgenin çoğulcu ve demokratik kurumlarına saldırmak Türkiye ya da tüm uluslararası toplum için bir felaket olur” ifadesini kullandı.
‘ABD demeçlerle politikayı bırakmalı’
“ABD’nin Erdoğan’ın tehditlerini engellemek ve daha sürdürülebilir bir Türkiye – ABD ilişkisi geliştirmek için opsiyonları var” diyen Özcan, ABD’nin bunu yapmak için demeçlerle politika üretmeyi bırakıp yerine Türkiye ve Suriye için demokrasiyi koruyan ve yerel barış girişimlerini destekleyen bir strateji ortaya koyması gerektiğini vurguladı. Özcan, bu stratejinin şöyle olması gerektiğini ifade etti: ”Türkiye’nin Kürtlerle savaşının Türkiye ve Suriye’de birbiriyle bağlantılı olduğunu ve biri çözülmeden diğerinin çözülemeyeceğini kabul etmeli. Ayrıca Erdoğan’ın istikrar bozucu dış politikasına karşı çıkan ve barış isteyen Türkiye’deki demokratik güçlerin ağır bir bedel ödediğini teslim etmeli.”
‘ABD barışa yatırım yapmalı’
Çözüm sürecinin başarısızlığa uğramasını da değerlendiren Giran Özcan, “İki yıllık ateşkesin her iki taraf için de açık faydalarına rağmen süreç başarısızlığa uğradı çünkü hiçbir üçüncü taraf sürecin başarısı için yatırım yapmadı. ABD’li yetkililerin Türkiyeli müttefikleri üzerinde hala nüfuzu var ve PKK lider kadrosu da birkaç kez Amerikan arabuluculuğu çağrısı yaptı. Hiçbir ülke ABD kadar barışa yatırım yapmaya uygun değil ve bölgesel istikrar ve uluslararası güvenilirlik de ABD’nin faydalanacağı getiriler olur” dedi.
‘ABD akıllıca seçim yapmalı’
“Bunu yapmak için ABD, önemli devlet baskısına rağmen en baştan beri barış isteyen, Türkiye içindeki insanları desteklemeli” diyen Özcan, yazısını şöyle tamamladı: ”Amerikan baskısı daha önce dünyanın farklı yerlerinde politik tutukluların serbest bırakılmasını sağladı. Sadece görevlerini yaptıkları için milletvekillikleri düşürülüp hapse atılan seçilmişlere verilecek bir Amerikan desteği, barışı desteklemek ve baskılara karşı çıkmak konusunda dünyanın ne kadar ciddi olduğunu AKP hükümetine göstermesi bakımından çok yararlı olabilir. Daha çoğulcu ve demokratik bir Türkiye hükümeti daha iyi bir komşu ve müttefik olur ki bu bölgesel ve küresel güçlerin kolayca destekleyeceği bir şey.
Şu anda ABD iki savaşı sürdürmek ve bitirmek arasında bir seçeneğe sahip. Demokrasi ve barış adına, Ortadoğu ve dünya akıllıca bir seçim yapmasını istiyor.
HABER MERKEZİ