Meclis’te HDP’li vekile “Görürsün sen” diye çıkışan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tepki gösteren HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, “Bugün itibariyle herhangi bir partilimize yönelecek her türlü olumsuzluğun siyasi ve hukuki olarak sorumlusu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dur” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Saruhan Oluç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Mardin Milletvekili Ebru Günay’ı hedef alan sözlerine ilişkin partisinin İstanbul il binasında basın toplantısı düzenledi.
Sürgünde yaşamını yitiren sanatçı Ahmet Kaya’yı anarak konuşmasına başlayan Oluç, sabah saatlerinde Prof. Turgut Tarhanlı ve Prof. Betül Tanbay’ın da bulunduğu 13 akademisyen ve sivil toplum örgütü yöneticisinin gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Oluç, gözaltıları “Hukuk dışı bir operasyonla güne başladık” dedi. Tarhanlı’nın Türkiye’nin en önemli hukukçularından olduğunu, Türkiye’de Anayasa, hukuk denildiği zaman başvurulan hukukçulardan biri olduğunu hatırlatan Oluç, savcılık tarafından yapılan açıklamayı “Hukuk adına insanların güleceği bir açıklama. Kendilerine yöneltilen suçlamaların bir kısmı Gezi direnişini organize etmek. Bu ülkede siyasetçiler Gezi direnişinin anlamadı, neden kaynaklandığını, elbette savcıların anlamasını beklemezdik. Yüzbinlerce insanın yerel demokrasi konusunda verdiği en önemli mesajlardan bir tanesiydi Gezi direnişi. İktidara ‘Benim yerelim konusunda, bana sormadan karar veremezsin. Benim bir parkımı yıkmazsın’ mesajını verdiler. Yüzbinlerce insan günlerce Gezi’de bir direniş gerçekleştirdiler. Türkiye ve dünya tarihine önemli bir mücadeleyi armağan etmiş oldular. Böyle büyük bir organizasyonu Turgut Tarhanlı’nın, Betül Tanbay’ın ya da Osman Kavala’nın organize ettiğini düşünmek yanlış. Keşke yapabilselerdi, ama Türkiye halklarının organize ettiği bir direniş. Umarız bu gün gözaltına alınmış arkadaşlarımız biran önce serbest bırakılır” diye belirtti.
‘Kimden korkuyor bu Soylu?’
Plan Bütçe Komisyonu’nda bugüne kadar 9 bakanlığın bütçesinin görüşüldüğünü belirten Oluç, zaman zaman gergin tartışmalar olsa da her hangi büyük bir olay yaşanmadan siyasi kriterlere uygun şekilde görüşmelerin sürdüğünü söyledi. Oluç, İçişleri Bakanlığı’nın bütçesinin görüldüğü gün ise durumun değiştiğini dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Meclis’e gelmesiyle ve o komisyona katılmasıyla bu tablo tamamen değişti. İçişleri Bakanlığı’nın görüşmeleri bu bakan tarafından provoke edildi ve gerçek görüşmeler yapılamaz hale getirildi. Soylu yüzlerce koruması ile Meclis’e geldi. Kimden korkuyor, bu Soylu da halkın vekilleri arasına yüzlerce koruması ile geliyor. Bütçe görüşmelerine, komisyondaki görüşmeye yüzlerce koruma ile geliyor. Etrafı çevrili vaziyette büyük bir şov yapıyor. Meclis ortamını terörize ediyor. Kimden korkuyor bu Süleyman Soylu? Niye insanların, vekillerin içine rahatça giremiyor. Demek ki yaptıklarının rahatça savunulabileceğini insanların gözüne bakarak savunabileceğini düşünmediği için bu önlemleri alıyor. Bunu biz biliyoruz.”
‘Üç kelimeyi bir araya getiremez’
Soylu’nun AKP’nin geleneksek yapısından ve kadrolarından gelen bir kişi olmadığının altını çizen Oluç, “Bu kişi devletin geleneksek kademeleri ve kadroları içerisinden gelen birisi de değildir. Dolayısıyla Süleyman Soylu siyaseten köksüz bir kişidir. İktidara iliştirilmiş bir kişidir Süleyman Soylu. Şimdi böyle bir kişinin gelip de milletin meclisinde halkın vekillerine dönük tehditler savurması, oradaki toplantıyı provoke etmesi asla kabul edilir değildir. Bu kişi yaptığı çalışmalarla adeta devlet içinde devlet haline gelmiştir. Bu kişi geçmişin derin devlet kadroları tarafından büyük bir heyecanla desteklenen ve ayakta tutulan bir kişidir. Devlet içinde devlet haline gelmesi görülecektir ki önümüzdeki günlerde onu bu görevlere getirenler açısından da büyük bir sorun teşkil edecektir. Bu kişi hukuk takmaz, bu kişi insan haklarını bilmez, bu kişi uluslararası sözleşmeleri anlamaz. Böyle bir kişidir. Yaptığı konuşmalara, söylediği sözlere bakın gerçekten içler acısıdır. Üç cümleyi bir araya getirmekten yoksun bir kişidir ama toplantıları terörize etmekte, provoke etmekte üzerine yoktur. Bir kez daha şunu ifade edelim ki; Süleyman Soylu’nun tehditlerine pabuç bırakacak bir parti değiliz. Biz Süleyman Soylu’nun tehditlerine pabuç bırakacak milletvekilleri, parti yöneticileri hiç değiliz” diye konuştu.
‘vesayet rejimlerinin tarzıdır’
Soylu’nun HDP Milletvekili Ebru Günay’a “Görürsün sen” şeklinde seslendiğini hatırlatan Oluç, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Neyi göstereceksin Sayın Soylu? Siz atanmış bir bakan olarak seçilmiş bir milletvekilini nasıl tehdit ediyorsunuz? Biz bunu biliyoruz, bu tarzı biliyoruz. Nerden mi biliyoruz? Bu vesayet rejimlerinin açık tarzıdır. Vesayet rejimlerinde atanmış olanlar seçilmiş olanları tehdit ederlerdi. Biz Türkiye’de bunu yaşadık. Yeniden bir vesayet rejimi yaşanıyor ve atanmış olan bir bakan seçilmiş olan bir vekili tehdit ediyor.
Sorumlusu Süleyman Soylu’dur
Ne göstereceksiniz vekilimize, ne göstereceksiniz? Dün de söyledik, bugün de söylüyoruz; eş genel başkanlarımız Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, milletvekillerimiz, belediye eşbaşkanlarımız, parti yöneticilerimiz hepsini tutuklandınız, yargılıyorsunuz. Fezlekeler gönderiyorsunuz, insanlar hakkında hukuksuz gözaltı ve tutuklamalar yapıyorsunuz. Bunların hepsini gördük, daha ne göstereceksiniz? Şimdi bakın bir noktanın altını çizerek özellikle söylüyorum. Kayıtlara geçsin diye söylüyorum. Bugün itibari ile eş genel başkanlarımıza, milletvekillerimize dönük olarak parti yöneticilerime dönük olarak yaşanacak herhangi bir olumsuzluk, herhangi bir olumsuzluk bunun müsebbibi şu andaki İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dur. Kendisini destekleyen, çeşitli organize işlerde kullanılan, çeşitli devlet kadrosu dışındaki insanları harekete geçirme kabiliyetine sahiptir. O nedenle bir kez daha vurguluyoruz ki bugün itibari herhangi bir vekilimize, eş genel başkanımıza ya da parti yöneticimize yönelecek her türlü olumsuzluğun siyasi ve hukuki olarak sorumlusu İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dur.”
HABER MERKEZİ