24 yıldır ağır tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın durumunu değerlendiren HDP Riha Milletvekili Ömer Öcalan, şüphelerin artmaya başladığını söylerken, HDK Eşsözcüsü Esengül Demir, herkesin tecride karşı çıkması gerektiğini belirtti
İmralı Cezaevi’nde 21 aydır ağır tecrit altında tutulan ve kendisinden haber alınmayan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için yapılan başvurular sürerken, eylem ve çağrılar da devam ediyor.
HDP Riha (Urfa) Milletvekili Ömer Öcalan, tecridin kaldırılması için herkesin bir çalışma yürütmesi gerektiğine işaret ederek,”AKP-MHP iktidarı İmralı Adası’nda bir şeyler mi saklıyor?” diye sordu. Öcalan, CPT’nin ziyareti ve aile ile avukat görüşmelerinin engellenmesinin kaygı yarattığını söyledi. Öcalan, “İmralı meselesi artık başka bir aşamaya geldi. Artık şüpheler artmaya başladı” dedi.
Herkese zarar verecek
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın bu ülke için büyük bir şans olduğunu söyleyen Öcalan, “Sayın Öcalan’ın paradigması, felsefesi insanlara yaşamı sunuyor. Hangi farklılıklar, hangi farklı inançlar olursa olsun Sayın Öcalan’ın paradigmasında yaşayabilir. Bu paradigma Ortadoğu’da yeni bir sistem oluşturulmasına zemin hazırlıyor. Üçüncü dünya savaşının merkezi Ortadoğu, onun merkezi de Kurdistan’dır. Öcalan’ın paradigması yeni bir yaşamı sunuyor. Bu yaşama karşı başta Türkiye olmak üzere, faşist AKP-MHP hükümeti saldırıyor. Bu nedenle başta tecrit ortadan kaldırılmadan, bu savaş herkese zarar vermeye devam edecek” diye konuştu.
Hukuk herkes için gerekli
HDK Eşsözcüsü Esengül Demir ise İmralı’da yaşanan “hukuksuzluğa” işaret etti. Tecridin her daim sürdüğünü ancak zaman zaman PKK Lideri’nden sağlık durumu ile içinde bulunduğu koşullara dair bilgiler aktarıldığını belirten Demir, “Tecrit hukuk ve insanlık dışı, gayri ahlaki bir uygulama. Dolayısıyla kaldırılması gerekir. Siyasi kimliği olan bir aktör, birey, Kürt halkının kendisini ‘Önderlik’ olarak tanımladığı bir kimliğin, siyasi görüşlerinden dolayı ve üstelik belirli yasalar çerçevesinde yargılanması sonrasında o yasalarda da olmayan bir sistem, yaklaşım ve tutumla tecrit edilmesi meselesi başlı başına bir problem zaten. Buradan doğru kendisine insanım diyen, uluslararası insanlık değerleri, normlarına, hukukun üstünlüğüne inanmış olan ve hukukun herkes için gerekli olduğunu düşünen her bir bireyin buradan karşı çıkması gerekir” dedi.
Sokağa çıkılmalı
Tecride karşı yürütülecek ortak mücadelenin, toplumun kendi hayatları için vereceği mücadeleyle eşdeğer olduğu yorumunu yapan Demir, “İktidarı, kendi yasalarını uygulaması için zorlamak durumundayız. Çünkü bu yasa koyucular sonuçta bu toplumun bileşkesi. Kendi yasalarını uygulamayan bir iktidar, kendisini de inkar etmiş oluyor. Bu konuda zorlamak lazım. En önemli basınç oluşturacak şey budur. Tecride karşı ve diğer bütün toplumsal kazanımlar için ortak eylemsellik ve örgütlülük, sokağa çıkmaktan geçiyor” diye konuştu.
HABER MERKEZİ