Gündeme dair açıklamalarda bulunan HDP Sözcüsü Ebru Günay, Kars Belediyesi’ni hedef alan Yenişafak’ın, ‘İktidarın kalemşörü’ olduğunu belirterek ‘Kampanyamızı güçlendirmeye devam edeceğiz’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, HDP Yerel Yönetimler Merkezi’nde haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Günay, 1 Mayıs, Öcalan üzerindeki tecrit, bölge kentlerinde mezarlıkların saldırıya uğraması, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın LGBT’li bireyleri hedef almasına, Kars Belediyesi’nin hedef alan Yenişafak gazetesine ve can almaya devam eden koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin açıklamalarda bulundu.
‘Korkudan beslenerek tahakkümlerini artırmaya devam ediyorlar’
Koroanvirüs salgınının eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi toplumsal hizmet alanlarının yıkıcı ve acı sonuçlarını gösterdiğini dile getiren Günay, mevcut sağlık sisteminin insanları koruyamadığını bir kez daha gördüklerini söyledi. Günay, “Dünyanın yarısından fazlasına sirayet etmiş bu felakette bile faşist rejimler baskıyı arttırmaya, insanların gözetlenmesi, kontrol haline alınmasını derinleştirmeye çalışıyorlar. Bunları yaparken sığındıkları tek gerekçe virüs salgını ve maalesef insanların bu salgın karşısında duydukları yaşam kaygısı. Aslında her zamanki gibi korkudan beslenerek tahakkümlerini artırmaya devam ediyorlar” diye konuştu.
Mezarlıklara saldırı
Verdiği siyasal mücadelelerle bilinenlerin mezarlarına yapılan saldırılara değinen Günay, “Bu ülkede 40 yıldır süren savaşta yaşamlarını yitirenlerin mezarları Ramazan ayında tahrip ediliyor, mezar taşları parçalanıyor. Mezarların tahrip edilmesi taşların kırılması ve bu talimatın verilmesi tam bir vicdansızlık örneği ve utanç vesikası bu iktidar için. Ramazan ayına girerken mezarlıkların yıkılması bir insanlık suçu ve biz bu insanlık suçunu lanetliyoruz” diye konuştu.
LGBT’li bireyleri hedef alması
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın LGBT’li bireyleri hedef alması ve sonrasındaki gelişmelere de değinen Günay, şöyle devam etti: “Ramazan ayında bile Cumhurbaşkanı, Diyanet İşleri Başkanı, AKP’nin sözcüleri salgınla mücadele için dayanışmayı değil ötekileştirici ve kutuplaştırıcı bir dil kullanmayı tercih ediyorlar. Bu kutsal ayda kültürel ve inançsal kutuplaştırmayı derinleştirmek temel hedefleri.”
Kars Belediyesi’nin hedef alan Yenişafak’ın ‘haberine’ dikkati çeken Günay’ın konuşmasından önce çıkan satırbaşları şöyle:
“İktidarın kalemşörlüğünü yapan Yeni Şafak Gazetesi bugün yine Kars Belediyemizi hedef alan haberler yaptı. Aynı zamanda partimizin Kardeş Aile Kampanyası’nı da hedef gösterdi. Belediyelerimizi ve partimizi hedef göstermeyi kendisine görev bilen bu sözde yayın kuruluşunun bu tür haberleri yapmasının altındaki tek sebep; iktidarın virüs salgınındaki beceriksizliğini örtmektir. Bizler belediyelerimiz ve örgütlü tüm yapılarımızla birlikte halkımızla dayanışmaya, dayanışma ağlarını örmeye devam edeceğiz. Halkın nezdinde güvenilirliğini çoktan yitirmiş basın kuruluşlarının algı operasyonlarına pabuç bırakmayacağımızı ifade ediyoruz. Bizler, belediyelerimizle bu halkı korumaya, Kardeş Aile kampanyamızı güçlendirmeye devam edeceğiz. Biz bu haklı mücadelemizin bilincindeyiz. Halkımız da bu haklı mücadelemizin farkında.”
Öcalan’a uygulanan tecrit
“Biliyorsunuz, Sayın Öcalan’la bu hafta, 21 yıldan sonra ilk defa, ailesiyle bir telefon görüşmesi gerçekleşti. Sayın Öcalan’ın tüm barışçıl çağrılarına ve bu amaçla yıllar içinde aldığı sorumluluğa rağmen iktidarın kendisine uyguladığı mutlak tecrit kabul edilemezdir. İktidar, bu salgın sürecinde Sayın Öcalan’ın sağlık koşullarının sağlandığına dair düzenli ve ikna edici bir şekilde kamuoyuna bilgi vermek zorunda. Acilen mutlak tecrit koşulları kaldırılmalı, aile ve avukat görüşleri düzenli bir şekilde gerçekleştirilmeli.”
1 Mayıs
“Yarın 1 Mayıs. İşçi ve emekçilerin ulusal birlik, dayanışma ve mücadele gününü kutlayacağız yarın. Halkın birikimlerinin daha fazla sermayeye peşkeş çekildiği, iş cinayetlerinin arttığı, emeğin sömürüldüğü, işçilerin sigortasız çalıştırıldığı, grevlerin yasaklandığı bir dönemde 1 Mayıs’ı karşılıyoruz. İşçilerin ölümcül koşularda çalışmasına ses çıkarmayanlar, 1 Mayıs’ı akıl dışı gerekçelerle yasakladılar. İşçiler, emekçiler açlıktan ölmekle salgından ölmek arasında bir tercihe zorlanmış durumdalar. Yani bir seçeneksizliğe mahkum edilmişler. Bizler yarın ‘emek, barış, sağlık ve dayanışmayla yeni bir dünya kuralım’ perspektifiyle 1 Mayıs’ta her yerdeyiz. Evlerde, balkonlarda, sokaklarda, hastane bahçelerinde, fabrikalarda; zılgıtlarla, marşlarla mücadeleyi yükseltiyor ve hayatı durdurup 1 Mayıs’ı kutluyor olacağız. 1 Mayıs akşamı saat 21.00’de zılgıtlarımızla, marşlarımızla, evlerimizde, balkonlarımızda, camlarımızda 1 Mayıs’ı kutlayacağız ve hep beraber ‘Yaşasın 1 Mayıs’ diyeceğiz.”
HABER MERKEZİ