CHP’li Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz’un tutuklanmasına HDP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan tepki gösterdi ve uyardı “Kayyım saldırganlığı HDP ile sınırlı kalmayacak”
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Yerel Yönetimlerden Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Salim Kaplan, CHP’li Urla Belediye Başkanı İbrahim Burak Oğuz’un tutuklanması ve HDP’li Varto ve Bulanık belediye eşbaşkanlarının gözaltına alınmasına ilişkin yazılı açıklama yayınladı.
Kaplan, iktidar bloğunun halkın kendi kendini yönetmesi, seçme seçilme hakkı gibi asgari evrensel kabullere dahi tahammül edemediğini başta Kürtler olmak üzere halkın iradesini gasp etmeye devam ettiğine dikkat çekti.
‘Haydutluk devam edecek’
19 Ağustos 2019 tarihinden bu yana aralarında 3 büyükşehir belediyesinin de olduğu 28 HDP’li belediyeye el konulduğuna dikkat çekilen açıklamada “Seçilmiş 22 belediye eşbaşkanımızı rehin alarak hapseden bu saldırgan zihniyet, bugün de Muş’ta Bulanık ve Varto ilçeleriyle, Erentepe beldesi belediye eşbaşkanlarımızı gözaltına almıştır. Belediye binalarını sabahın erken saatlerinden itibaren ablukaya alan iktidar, halkın iradesine zorla el koyma ve seçilmişlerini rehin alma haydutluğunu sürdürmektedir” denildi.
Urla’ya benzer uygulama
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: “HDP’li belediyeler üzerinden Kürt’ün seçme ve seçilme hakkına saldırmaya devam edeceğini tekrar tekrar ilan eden AKP-MHP iktidarı, bu kez de CHP’li İzmir-Urla belediyesine yönelik olarak benzer bir uygulamayı devreye sokarak kendisi dışındaki tüm çevrelere gözdağı vermeye çalışmaktadır. Cumhuriyet’in demokratikleşmesini engellemek için seferber olan zorba iktidar bloğu, halkların demokratikleşme taleplerini bastırmak için faşizmi tahkim etmek istese de, bizler faşizmi mutlaka durduracağız. Statükoda ısrar ettikçe dağılan, yıprandıkça saldırganlaşan, çözemediği oranda çözümsüzlüğü derinleştiren bu despotik iktidar anlayışı karşısında demokratik, çoğulcu, özgürlükçü yeni yaşamı savunmaya devam edeceğiz.
‘Mücadele devam edecek’
İktidar ve siyaset elitleri partimizi geriletmek, ilerleme enerjisini kırmak için ellerinden geleni ardına bırakmadı ve bırakmayacak. Bir siyasi partinin karşılaşabileceği en ağır saldırılarla karşı karşıya kaldık, ancak yaktığımız mücadele ateşini söndüremediler, söndüremeyecekler. HDP’nin politik programının ve söyleminin gücü karşısında fikir ve sözleri tükenenler, halkın seçtiği temsilcileri rehin alarak ve belediyelerimize el koyarak kendi çaresizliklerine derman bulamayacaklar.”