HDP Milletvekillerinin devam eden PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrite karşı sessizliğini koruyan Adalet Bakanlığı’na yönelik eylemlerinde konuşan HDP Milletvekili Necdet İpekyüz, ‘Türkiye çözüm istiyorsa tecrit kalkmalı’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle Adalet Bakanlığı önünde başlattıkları nöbet eylemi 6’ıncı güne girdi.
Tecridin kalkması talebiyle her gün yapılan yürüyüş için HDP Sözcüsü Ebru Günay, milletvekilleri Pero Dündar, Feleknas Uca, Necdet İpekyüz, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Muazzez Orhan, Abdullah Koç ve Kemal Peköz, “İmralı’da hukuk uygulansın” ve “Tecrit insanlık suçudur” yazılı dövizlerle Adalet Bakanlığı’na yürümek istedi ancak vekiller Meclis Dikmen Kapısı’nda polisler tarafından engellendi.
Roboski’nin hesabı sorulacaktır
Bunun üzerine burada açıklama yapan vekillerden İpekyüz, İmralı tecridine karşı eylemde olduklarını belirterek, yıllardır savaş ve güvenlikçi politikaların acılara yol açtığını söyledi.
Şirnex’in (Şınrak) Qileban (Uludere) ilçesinin Roboski köyünde 28 Aralık 2011’de 34 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın 11’inci yılına girildiğini ifade eden İpekyüz, “Bu kadar süre geçmesine rağmen bugüne kadar tek bir ilerleme kaydedilmemiş, bir açıklama yapılmamıştır ve Roboksi hafızalarda bir acı olarak kalmış, bu acı hiç bir zaman unutulmayacak ve hesabı sorulacaktır” dedi.
Kim itiraz ediliyorsa tecrit ediliyor
Roboski katliamının tecritle bağlantılı olduğunu dile getiren İpekyüz, “Çünkü Türkiye’de hesap sormak, sorunları gündeme getirmek, iktidarı rahatsız edecek söylemleri dile getirmek, özellikle Sayın Abdullah Öcalan ile başlayan süreçle beraber mutlak tecrit hayata geçirildi. İktidar kendine göre, kim itiraz ediyorsa tecritle abluka altına alınıyor. Özgürlükten, barıştan, eşitlikten, adaletten, demokratik haklardan söz etmek bu ülkede tecride neden olmakta. Savaş, güvenlikçi politikalar, baskı, zulüm, iktidarın işine yarayan her etkinlik teşvik edilmekte, özendirilmekte” dedi.
Savaş için olsaydı görüşülürdü
“İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan ile başlayan mutlak tecrit nedir?” diye soran İpekyüz, “Biz biliyoruz ki; 22 aya yakındır tek bir temas yok. Çatışma için olsa, huzuru bozmak için olsa iktidarın işine gelse görüşme olur. İktidar biliyor ki oradaki söylem iktidarın devamlılığı için bir ortam sağlamayacaktır” ifadelerini kullandı.
Toplumsal kesimlerin tecride karşı harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan İpekyüz, “Bir yerde insan hakları ihlallerini seyretmek, suçları seyretmek, suça ortak olmaktır. Türkiye’de sorunlara çözüm isteniyorsa, tecridin kaldırılması lazım” şeklinde konuştu.
Tecrit işkencedir
Tecridin “işkence” olarak tanımlandığını vurgulayan İpekyüz, “Bunun kaldırılması, Türkiye’de barış ortamının gelmesi için eşitlik, özgürlük içinde yaşamak için bir an önce müzakere süreci başlaması lazım. Taleplerimiz meşrudur, hukukidir. Bu adaletsizliğe herkesin karşı çıkması lazım. Sessizlik suça ortak olmaktır, Adalet Bakanlığı’nın bir an önce cevap vermesi gerekiyor” diye seslendi.
ANKARA