MYK toplatısının ardından 28 Mayıs seçimlerine dair tutumlarını açıklayan HDP ve Yeşil Sol Parti, ‘tek seçeneğin iktidarı değiştirmek’ olduğunu vurguladı ve ‘Sandığa eksiksiz gideceklerini’ açıkladı
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulları (MYK), 28 Mayıs’ta gerçekleştirilecek cumhurbaşkanlığı seçimlerine dair tutum belgesini açıkladı.
Açıklamaya HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar ve İbrahim Akın katıldı.
Dün HDP ve Yeşil Sol Parti MYK’larının aldığı kararın kamuoyu ile paylaşıldığı ortak açıklamayı Pervin Buldan okudu. Eş Genel Başkanlar ve Sözcüler de değerlendirmelerde bulundu.
Buldan açıklamasında “Erdoğan bizler açısından asla bir seçenek değildir. Tek seçenek onun ve temsil ettiği iktidarı değiştirmektir. Ve milyonlar olarak sandık başına eksiksiz gideceğiz ve tek adam rejimini devirreceğiz” dedi.
Açıklamada yapılan konuşmalardan öne çıkan başlıklar şöyle:
Tek seçenek iktidarı değiştirmek
Pervin Buldan:
“28 Mayıs tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanı ikinci tur seçimine sair görüşlerimizi ve tavrımızı sizlerin aracılığıyla kamuoyuyla paylaşmak üzere bir araya geldik.
28 Mayıs’ta önümüzdeki yılları sonuçları itibariyle şekillendirecek bir seçime giriyoruz. 21 yıl boyunca aşama aşama tek adama bağlı bir sistem inşa eden totaliter, mutlak iktidar yanlısı bir anlayış ve yapıyla karşı karşıyayız. İşte bu yüzden 28 Mayıs seçimi sisteme yönelik demokratik değişimden yana olanlarla bu tekçi rejimi sürdürmek isteyenler arasında bir referandum olma özelliğine sahiptir.
Mücadelemizi sürdürürüz
Öncelikle şunu belirtelim ki, toplumdaki demokratik değişim direncini kıran, sömüren, sönümlendiren veya oyalayan hiçbir siyasi anlayışı doğru bulmayız. Bu tür yaklaşımlara karşı da demokratik mücadelemizi sonuna kadar sürdürürüz.
Dün Zafer Partisi ve CHP arasında imzalanan protokolü de bu minvalde değerlendirdik ve eleştirilerimizi de kamuoyuyla paylaştık. Israrla vurguluyoruz; Kürtlerin politik iradesine kayyımlar yoluyla ipotek koyanlar, aynı zamanda bütün Türkiye halklarının haklarına ve özgürlüklerine de ipotek koyanlardır. Kürt sorununun çözümsüzlüğü toplumun çıkarına değildir. Bu çözümsüzlük oyunu bozulmadan, Cumhuriyet demokrasi ile bütünleşemeyecektir.
Yine belirtelim ki, göçmen veya mültecileri siyasi çıkarların malzemesi haline getirmek yanlıştır ve insani değildir. Bu tablonun sorumlusu mağdur olan göçmen ya da mülteciler değil doğrudan doğruya savaş politikalarında ısrar eden, ekonomik ve siyasi rantı için sığınmacıları araçsallaştıran iktidardır. Mülteci ve göçmen sorunu ancak savaş politikalarına karşı güçlü bir barış mücadelesi verilerek çözülür.
Önemle altını çizmek isteriz ki, hiçbir siyasi hesap ve çıkar yoksul, emekçi halkların, kadınların ve gençlerin geleceğinden daha kıymetli olamaz.
Sandığa eksiksiz gideceğiz
Toplumun ortak çıkarları, demokratik, eşit ve özgür geleceği dışında başka hiçbir kaygısı olmayan, hiçbir gizli pazarlığı veya şartı gündemine almayan HDP/Yeşil Sol Partinin duruşunu da bu vesileyle kamuoyunun bilgisine bir kez daha sunmak istiyoruz. Bizler HDP ve Yeşil Sol Parti olarak, sadece ve sadece halkın eşitlik, adalet, hak, hukuk ve özgürlük mücadelesine kefiliz; tek ölçütümüz, şaşmaz bağlılığımız bu değerleredir.
Erdoğan bizler açısından asla bir seçenek değildir ve tek seçenek onu ve temsil ettiği iktidarı değiştirmektir. O nedenle bir kez daha belirtiyoruz ki; Kürt halkının ve bir bütün olarak Türkiye toplumunun demokrasi, hukuk, adalet, eşitlik ve özgürlük beklentisi ve özlemini, demokratik sandık iradesini tanımak son derece önemli ve bizler için önceliklidir. 28 Mayıs’ta milyonlarla birlikte başarabileceğimize, tarihin akışını hep birlikte demokratik değişim yönünde çevirebileceğimize dair umudu büyütüyoruz.
Bizler inanıyoruz, sizler de inanın. Sandığa eksiksiz gideceğiz ve hep birlikte tek adam rejimini değiştireceğiz. Kendi gücümüz ve milyonların değişim arzusu en büyük ilham kaynağımızdır. Israrla ve inatla mücadelemizi sürdüreceğiz, asla ve asla pes etmeyeceğiz. Mutlaka, ama mutlaka bizler kazanacağız.”
‘Değişim talebini engelleyemeyecekler’
İbrahim Akın:
“Türkiye son zamanlarda seçim sathı mahallinde toplumu birbirine kırdırmaya ve savaş politikaları nezdinde gelecek ve değişim isteğini köreltmeye çalışan bir zihniyet ile karşı karşıyayız bu değişim talebini asla engelleyemeyecekler. 14 Mayıs’ta yarım bıraktığımız işi 28 Mayıs’ta tamamlayacağız. 14 Mayıs’ta durdurduk, 28 Mayıs’ta değiştireceğiz.
28 Mayıs’taki sonuç bizler ve Türkiye halkları için önemli olacaktır. Bu değişim iradesini her türlü oyunla engellemeye çalışanlar karşısında, insanlarımızın sandığa gitme isteklerini köreltilmesi karşısında ısrar ve inatla mutlaka sandığa gidip oylarımızı kullanıp 28 Mayıs’ta bu saray rejimini, bu ceberrut, kadın ve Kürt düşmanı rejimi değiştirmek istiyoruz. Bütün halklarımıza bir kez daha sesleniyoruz. Biz buradayız ve değiştirme konusunda kararlıyız. Siyaseten ortaya koyduğumuz tutumumuzda herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.”
Saray oyunlarını görüyoruz
Çiğdem Kılıçgün Uçar:
“14 Mayıs’ta bizler çok derin güçleri ve saray oyunlarını hep birlikte izliyor ve görüyoruz. Kutuplaştırıcı düşmanlaştırıcı dili ile siyasetin mertebesini düşürenleri iktidarda kalmak için her türlü yolu mübah görenleri de uzun bir süredir birlikte takip ediyor ve tanıklık ediyoruz. Partimiz birinci ve ikinci tur seçimlerinde aldığı karar ile bir değişimi dönüşümü ve demokrasiyi esas aldığını kullandığı oyun da bu yönlü olacağını ifade etmişti. Bunu yaparken protokollere ve pazarlıklara ihtiyaç duymayan ilkeli tutumu en başından beri koyan ve bunu savunan tavrında ısrar etti.
Türkiye’de sandığa giden seçmenlerin yarısından fazlası değişimi dönüşümü ve demokrasiyi savunmuştur, arkasında durmuştur. HDP ve Yeşil Sol Parti bu değişimde dönüşüm ve demokrasi talebinin can suyudur. Bunun üzerine verilecek hiçbir su can suyu kadar etkili olmayacaktır.
Kayyım siyasetine dün cevap olduk bugün de olacağız
Yeni kayyım tartışmalarına ve kayyım üzerinden siyaset yürütenlere dün de cevap olduk bugün de cevap olacağız. Türkiye siyasetini şoven ve milliyetçi dilden arındıracağız çünkü toplumun ve halkların gerçekliği bu değil. Halklarımıza çağrımızdır. Bizim önceliklerimiz vardı seçime giderken bu firavun sistemi tek adam rejimini kadın düşmanı rejimi göndereceğiz.
Bizi bekleyen seçim bir Erdoğan ve Kılıçdaroğlu seçimi değil. Bu seçim bizim seçimimiz. Oyumuz yine demokrasiden, değişimden ve dönüşümden yanadır. 14 Mayıs seçimleri ciddi bir umuda dönüştü bu umut 28 Mayıs’ta kazanmanın adresidir. Hepinize teşekkür ederim.”
Tuzaklar kuruluyor
Mithat Sancar:
28 Mayıs seçimleri bir referandum niteliğindedir. Bu referandum bir yanında rant sömürü talan savaş ve yalan rejiminin yer aldığı, diğer yanında halkların demokratik dönüşüm özlem ve arzusunun yükseldiği bir seçim olacaktır. Bizler tercihimizi Türkiye toplumunun demokratik dönüşüm, barış ve refah umudu ve iradesi yönünde kullanıyoruz. Esasen seçim politikamızda da diğer politikalarımız gibi şeffaf ve ilkesel bir biçimde yürütüyoruz. Şimdi de ortaya çıkan bazı gelişmeler karşısında tutumumuzu bir kez daha sizlerle paylaşma ihtiyacı doğdu. Bu gelişmelerin bir kısmının ortamı bulandırmak ve halkların sandığa gitme isteğini kösteklemek amacına dönük olduğunun farkındayız. Tuzaklar kuruluyor, bunları da görüyoruz ama bizler demokratik dönüşüm, adalet, refah ve özgürlük hedefimizden vazgeçmiyoruz. O nedenle bizler tercihimizi saray rejimini değiştirme yönünde ortaya koymuştuk aynı kararlılıkla bu tercih ve politikamızı sürdürüyoruz. Halklarımıza da özellikle birinci turda sandığa gitmeyen yurttaşlarımıza da açık çağrımızdır, sandığa gidelim, sandıkları koruyalım, irademizle bu saray rejimi değiştirelim, irademize de sandıklarımıza da sahip çıkalım.”
HABER MERKEZİ