HDP, birçok merkezde yaptığı basın açıklamasında, açlık grevinde bulunan partili milletvekili Leyla Güven ve AİHM’in tutukluluk haline son verilmesi kararı verdiği Selahattin Demirtaş’la birlikte tüm siyasi rehinelerin bırakılmasını istedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) il örgütleri, tecride karşı başlattığı açlık grevi eyleminin 16’ncı gününde olan Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “tutukluluk haline son verilmesi” kararı verdiği Selahattin Demirtaş için birçok merkezde açıklama yaptı. Ankara, Van, Adana, Mersin, Hatay, Muş, Hakkari, İzmir, Bitlis başta olmak üzere birçok kentte yapılan açıklamalara, milletvekillerinin yanı sıra sivil toplum kuruluşu ve emek örgütü temsilcileri de katılarak destek verdi.
‘Tutukluların siyasi rehine olduğunu biliyoruz’
Ankara’da partinin İl Örgütü binası önünde yapılan açıklamaya katılan Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, “Bizler Demirtaş ve diğer tüm tutuklu bulunan arkadaşlarımızın siyasi rehine olduğunu çok iyi biliyoruz. Eğer Türkiye AİHM’nin kurucu üyesi ise, Demirtaş başta olmak üzere diğer tüm siyasi rehine arkadaşlarımızı serbest bırakmalıdır. Bundan korkmanın ve bunu ertelemenin bir anlamı yoktur” diye konuştu. AİHM’in kararının cezaevlerinde bulunan tüm tutuklu milletvekilleri için emsal karar niteliğinde olduğunu söyleyen HDP Ankara İl Örgütü Eş Başkanı Hüseyin Gevher Gevher de, “Yargının biran evvel başta Leyla Güven ve Selahattin Demirtaş olmak üzere, milyonların iradesi olan ve cezaevlerinde rehin alınan bütün tutsak vekillerimizi ve seçilmişlerimizi serbest bırakması gerektirmektedir. Tutsak vekillerimiz serbest bırakılmadığı sürece bizler alanda olmaya devam edeceğiz” dedi.
Sonrasında Ankara ve diğer merkezlerde HDP Genel Merkezi tarafından parti örgütlerine gönderilen şu metin okundu:
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) önceki dönem Eş Genel Başkanımız, yoldaşımız Selahattin Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması yönünde bir karar vermiştir. AİHM’in verdiği kararda Sayın Demirtaş’ın tutuklanmasının siyasi saikler ile yapıldığını açıkça ortaya çıkarmıştır. HDP’li milletvekilleri ve belediye eş başkanlarının siyasi bir rehine olduğu uluslararası bir mahkemenin verdiği karar ile de tescillenmiştir. AİHM kararında, ulusal yargı organlarının muhalefetin liderlerinden biri olan Sayın Demirtaş’a, diğer HDP’li vekillere, seçilmiş belediye eş başkanlarına ve genel olarak muhalif seslere yönelik tutumlarında özellikle sert davranıldığına değinmiştir. AİHM’e göre, Sayın Demirtaş’ın hedef olması hakkında yürütülen davaların salt bireysel koşullarından değil, bunun yanında onun siyasi muhalefetin liderlerinden biri olması nedeniyledir. Bu nedenle, AİHM’e göre tehdit altında olan yalnızca Sayın Demirtaş’ın bireysel hak ve özgürlükleri değil tüm demokratik sistemin kendisidir. Bu nedenle AİHM’in Sayın Demirtaş hakkında verdiği karar, cezaevlerindeki bütün tutsak milletvekilleri için emsal niteliğindedir.
‘AİHM kararı derhal uygulanmalı’
AİHM kararını açıkladıktan hemen sonra AKP Genel Başkanı Erdoğan tarafından yapılan “karar bizi bağlamaz” açıklaması, Türkiye’nin hem Avrupa Konseyi hem de AİHM nezdindeki yerini siyaseten sarsacak niteliktedir. AİHM kararının derhal uygulanması, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası gereğidir ve toplum vicdanı da kararın yerine getirilmesini beklemektedir. Kimsenin yargıya müdahale etme gücü olmamalıdır.
‘Hukuk dışı uygulamalardan vazgeçilmeli’
Siyaset yapma koşullarının ortadan kaldırılması, siyasetçilerin farklı görüş ve düşüncelerinden ötürü cezaevlerinde tutulması aynı zamanda toplumun sesinin susturulması anlamına gelmektedir. Demokratik siyaset temsilcilerine rehine hukukunun uygulanması toplumu germekte, siyasi ve toplumsal krizi de her geçen daha fazla derinleştirmektedir. Bu hukuk dışı uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir. Yargının bir an evvel Anayasa’nın ve AİHM kararının gereğini yerine getirerek, başta Sayın Demirtaş olmak üzere milyonların iradesi olan ve hukuksuzca cezaevlerinde rehin alınan bütün tutsak milletvekillerimizi ve seçilmişleri serbest bırakması gerekmektedir.”
Kaynak: MA